BÖLÜM 22

63K 3K 1K
                                    

Çiçek ÖNCÜ

Güneş ışığının parlaklığıyla uyandığımda yüzümdeki miskin gülümsemeyle bir süre yatağımda uzandım.

Güneş ışığının parlaklığıyla uyandığımda yüzümdeki miskin gülümsemeyle bir süre yatağımda uzandım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Abimin gidişi hala beni çok fazla üzse de insan alışıyordu. Onun evdeki yokluğu burnumun direğini sızlatsa da alışıyordum.

Annem bana göre biraz daha erken kabullenmişti. İlk günler kendini harap etse de sonra sonra toparlanıp, normal haline dönmeye başladı.

Bu zoraki ayrılıktan en çok etkilenen Ebru ile ben olduk. İkimiz içinde çok önemli bir yerde olan abimi uzaklara göndermek zor, yorucu ve üzücü olsa da mecburiyetler vardı.

Daha fazla bunları düşünüp günler sonra ilk kez keyifli olduğum sabahı kendime zehir etmeyi yasakladım.

Güneşin ısıtan ışınlarının keyfini biraz daha çıkarmak için kendime zaman tanıdım. Yatağımdan kopmaya hazır olduğumda doğrulup yanımda duran telefonumu elime aldım.

Mesaj olduğunu görünce hızla ekranını açtım. Selim'in attığını görmek anında kalp ritmimi değiştirirken mesajı açtım.

Okuduğum mesajla donup kalırken bir süre boş boş ekrana baktım. Selim'in yazdığı satırları tekrar tekrar okurken yüzüm alev almaya başladı.

Lanet olsun! Ben bıraktığım notu tamamen unutmuştum. Abimin gidişi, ondan ayrılmanın üzüntüsü derken tamamen aklımdan çıkmıştı.

Ve Selim tam da zamanında o notu bulmuştu. Allah aşkına Çiçek o notu yazarken aklından geçen neydi? Hangi cesaretle yazdın?

Gel şimdi adama cevap ver!

Yok yok ben kesin salağım ya. Bunun başka bir açıklaması olamaz.

Elimdeki telefonun titremesi ile kendimle yaptığım kavgaya ara verdim.

Buz dağı: Günaydın portakal çiçeği.

Okuduğum mesajla yanaklarım biraz daha ısınırken korkarak pencereme baktım. Ben nasıl Selim'in yüzüne bakacağım? Hem de onca olandan sonra.

Dün Selim'in ona başımın belası dediğimde söyledikleri, üzüldüğüm zaman kurduğu cümleler ve bir haftadır beni mutlu etmek için harcadığı cabalar bir bir aklıma hücum ederken cevap yazamadım.

Selim ile geçirdiğim her günde biraz daha içime işliyor, beni biraz daha kendine bağlıyordu. Fark etmeden gözlerim onu arıyor, kulaklarım sesini işitmek istiyor, burnum kokusunu solumak için sızlıyordu.

Bunları fark etmek hem beni heyecanlandırıyor hem de korkutuyor.

Düşüncelerime öylesine dalmıştım ki gelen ikinci mesajla yerimden sıçradım.

Buz dağı: Çevrim içi olmana rağmen cevap vermemeni neye borçluyum cadı?

Okuduğum mesajla kıkırdamama engel olamadım. Normalde birinin bana cadı demesi sinirlenmeme sebep olurdu.

Tatlı SevdamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin