Selim DEMİRHAN
Sıkıntıyla odamda gezinirken sabahtan beri eziyet ettiğim saçlarımın arasından bir kez daha ellerimi geçirdim.
Tamı tamına 15 gün olmuştu ve ben sevgilimi doğru dürüst göremiyordum! O akşam Çiçek odasına geçip beni aradığında ve Haluk amca ile olanları anlattığında çok mutlu olmuştum.
Çiçek'imin daha fazla üzülmeyeceğini bilmek pişmanlıkla kavrulan kalbimin rahat bir nefes almasını sağlamıştı.
Ne var ki o günden sonrası tam bir kabus olmuştu. Haluk amca ve Taha resmen Çiçek'in çevresine kamp kurmuştu. Ne görüşebiliyor ne de adam akıllı konuşabiliyorduk.
Evde Haluk amca, dükkanda da Taha rahat bırakmıyordu. Koskoca 15 günde güzelime sadece iki kere sarılabilmiştim.
Bu durum feci şekilde canımı sıksa da babamda onlardan yana olmuş ve sabretmem gerektiğini diretmişti.
Annem ve Bahar teyze benden yana olsa da ellerinden pek bir şey gelmiyordu. Haluk amca benim onlara gidebileceğim saatlerde hiçbir şekilde dışarı çıkmıyordu ve Taha da bu dönem çalışmıyor oluşunun avantajıyla dükkandan çıkmıyordu.
Bana ise tüm bu olanlarda kafayı yemek düşüyordu. Çiçek de benim kadar içinde olduğumuz durumdan hoşlanmıyordu ama elinden de bir şey gelmiyordu.
Telefonuma gelen mesajla hızla masama yöneldim. Açtığımda güzelimden geldiğini görüp heyecanlandım.
Portakal çiçeğim: Canım ne yapıyorsun?
Ben: Seni özlemekle kafayı yiyorum. Sen ne yapıyorsun portakal çiçeğim?
Mesajı yolladıktan sonra elimdeki telefonumla camın önüne geçtim. Hastanenin bahçesine bakarken gözlerimin önünde sevdiğim kadın vardı. Bahçe yerine onun bana gülümseyişini görüyordum.
Gerçekten Çiçek'imi çok özlemiştim. Babama gidip kızı isteyelim desem de yanaşmıyordu. Resmen Taha ve Haluk amca ile ittifak olmuştular.
Tekrar mesaj geldiğinde hızla ekranı açtım.
Portakal çiçeğim: Abimle kafayı yiyorum. Bütün gün sen gelirsin diye dükkandan çıkmıyor. Korkuyorum yakında öğretmenliği bırakıp burada garsonluğa başlayacak diye!
Okuduğum mesaja gülsem mi ağlasam mı? Bilemezken bir mesaj daha geldi.
Portakal çiçeğim: Seni çok özledim buz dağım.
Okuduğum cümle özlemimi harmanlardan hızla montumu asılı olduğu dolaptan aldım. Üzerime giyinirken odanın kapısını açtım.
Sekreterimin yanında bilgisayara bakan Koray şaşkın gözlerle ayağa kalkarken;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tatlı Sevdam
Fiksi RemajaGümbet mahallesinde yeni bir güne haberci olarak doğan güneş ile Çiçek tatlı uykusundan uyandı. Her zamankinde farklı bir gün olmadığını düşünerek yatağından kalkarken hayatın onun için neler hazırladığından bir haberdi. *** İşi için geldiği yerde h...