BÖLÜM 9

67.3K 3.2K 1.5K
                                    

Selim DEMİRHAN

Önümdeki ekip şakalaşarak ilerler iken arkalarında kalmayı tercih ettim. 

Az önce Yılmaz denen adamın ve Çiçek'in şakalaşması az olan keyfimi de kaçırmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Az önce Yılmaz denen adamın ve Çiçek'in şakalaşması az olan keyfimi de kaçırmıştı. Oldum olası bu tarz şakalaşmaları sevmemişimdir.

Belki de şaka sandığım şey zamanında olduğundan sevmiyorumdur. Kim bilir?

"Selim doktorluk dışında bir hobin falan yok mu?" İsminin Hakan olduğunu öğrendiğim adam konuştuğunda ona döndüm.

"Kayak yapmayı severim ama ona da pek fırsatım olmuyor. Hastane çok yoğun olduğundan çoğu zaman eve zor atıyorum kendimi." Ben konuşurken tüm ekip dikkatle dinlemişti.

Bir tek Çiçek'in ilgisini çekmemişti anlattıklarım. O beni hiç umursamadan abisinin kolunun altında etrafı izliyordu.

"Evlenmeyi düşünüyor musun Selim abi?" Ekibin en küçüğü Şeyma konuştuğunda hafif gülümsedim.

"Kesinlikle düşünmüyorum." Cevabım üzerine yeniden herkesin bakışları bana döndü.

Bu kez Çiçek de bakıyordu. Demek sonunda bu inatçı keçinin dikkatini çekmiştim.

"Neden?" Tolga'nın sorusu ile derin bir nefes aldım.

"Evlilik bana göre bir şey değil. Hem birine güvenip tüm hayatını paylaşmak kolay değil. Bir insana o kadar güvenebileceğimi sanmıyorum." Tolga yanındaki nişanlısını kolunun altına aldı.

"Bir ömrü paylaşacağın insanı bulmak zor haklısın. Ama buldun mu da tüm dünyan o oluyor dostum. Gerçek kişiyi bulduğunda evlilik insana dünyanın en güzel şeyi oluyor." Yanındaki kadına aşkla bakarak konuşurken güldüm.

"Bu konuda farklı düşündüğümüz kesin." Tekrar sessizliğe gömüldüğümde ilgi üzerimden dağıldı.

Bundan memnun olarak yürümeye devam ettim. Eskiden tüm ilginin üstümde olması hoşuma giderdi, şimdi ise birilerinin benimle ilgilenmesi ya da benim hakkımda meraklanması sadece midemi bulandırıyordu.

"Taha askere ne zaman gideceksin oğlum? Şöyle güzel bir eğlence yapalım." Yılmaz denilen kişi konuştuğunda herkesin kafasından bir ses çıkmaya başladı.

Onlar aralarında bu konuyu konuşurken bakışlarım Çiçek'e takıldı. Askerlik muhabbeti açılınca abisinden ayrılıp Ebru'nun koluna girmişti. Gözlerinin dolu dolu olduğunu görünce bir kez daha şaşırdım.

Bu kız beni her yaptığıyla şaşırtmayı nasıl başarıyor? Bugün tırnaklarını çıkarmış benimle kavga eden kız neredeydi? Şimdi abisi için ağlayacak hale gelmişti.

Yanındaki Ebru'nun da ondan bir farkı yoktu. Taha ve Ebru'yu yan yana gördüğüm ilk an Ebru'nun, Taha'ya olan bakışlarından aşık olduğunu anladım. Hayran hayran onu izliyordu. Taha'nın ne hissettiğini anlamak zor ama Ebru'dan eminim.

Tatlı SevdamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin