1.

596 33 9
                                    

Gözlerimi açtığımda gördüğüm şeyle yüzümde kocaman bi gülümseme oluştu.esneyerek yataktan kalktım.yapacak hiç bi şey bulamadığım için öğleden sonra 1 gibi uyumaya karar vermiştim.şimdiyse saat 5:27'ydi.
4 saat 27 dk uyumuştum. bi kez daha bakışlarımı odamın tavanına diktim.siyaha boyattığım tavanda gri renginde , duvar simiyle kaplanmış yıldızlar vardı.gök yüzüne en çok yakıştırdığım şeydi yıldızlar.beni tanıyan herkes bilirdi yıldızlara olan tutkumu.odamı incelemeye başladım.siyaha boyanmış tavana çizilmiş yıldızlar , beyaz duvarlar , siyah bir kapı ve kapının üzerinde tıpkı tavandaki yıldızlar gibi olan parlayan yıldızlar , beyaz ve koyu mordan oluşan çalışma masası ,
çalışma masam gibi beyaz ve koyu mordan oluşan ve odamda buluna 2 camdan birini kapattırmamıza neden olan ki buna rağmen sevdiğim bi gardırop, odamın ortasında yer alan beyaz , nevresim takımları koyu mor olan çift kişilik bir yatak , yatağımın sağ ve solunda bulunan koyu mor komidinler , camın bulunduğu duvarı boy ve en bakımında kaplayan ve özellikle istediğim beyaz tül perde ve kızlarla sürekli yere oturduğumuz için camın bulunduğu tarafta olan küçük ama bize yeten kare siyah bi halı.
odamı kesinlikle çok seviyorum.yatağımdan kalkıp gardıropuma ilerledim.siyah yarım bi t-short ve koyu renkli kot pantolonumu giyindikten sonra siyah saçlarımı tarayıp serbest bıraktım.saçlarım belime kadar geliyodu. canlı ve parlak saçlarımı gerçekten çok seviyordum.odamdan çıkacakken çatan telefonumla çalışma masama yöneldim.asya arıyordu.
-efendim asya
-kapının önündeyiz hadi gel.
-kızım manyak mısınız? Kapıyı çalsanıza
-betül teyze evde olsaydı çalardık
-annem nerdeki
-şu karşı evin kiracıları saat 2 gibi geldi.annemlerde hoş geldine gittiler.seni çağırmamızı istediler.
uyuyodur o şimdi deyince de betül teyze uyanmıştır o şimdi dedi.
-tamam geliyorum.
telefonumu elime alıp aşağı indim.bi kaç gündür karşıdaki boş 2 katlı evin camları , kapıları filan değiştiriliyodu.gelen eşyalar ve bahçeye çardak yapılınca 3 gün önce annemler evin sahibiyle konuştu.evin sahibide evi kiraladığını söyledi.o gün bu gündür mahalledeki herkes yeni komşuları bekliyodu.hayır yani bizene elalemin insanından .kim gelirse gelsin Allah Allah ya .merdivenleri yavaş yavaş indikten sonra kapıya yöneldim.kapıyı birden açınca nehir ayaklarımın ucuna düştü.ben şaşkın şaşkın nehire bakarken asya gülmekten çatlayacak konuma gelmişti.nehir hızla ayağa kalktı.
-(nehir) Allah senin belanı ver mesin mira.kapı böyle açılır mı hiç
-(ben) sorun benim kapıyı nasıl açtığım mı yoksa senin birden açılan kapıyla dengeni sağlayamaman mı
ciddi bi ses tonuyla söylediklerim ikisininde afallamasını sağlamıştı.
evin kapısını kapattıktan sonra kızları süzdüm.nehir her zaman ki gibi bakanı bi daha baktıracak şekildeydi.kalın askılı beyaz bluzunu kan kırmızısı düz kesim , dizlerinin üstünde biten eteğinin içine vermiş , sarı saçlarını bağlamıştı.sürdüğü maskara yeşil gözlerini ön plana çıkartmaya yetmiş , dudaklarına parlatıcı sürmüştü. sade bi makyajla göz alıcı görünüyordu.ayağına beyaz bi sandelet giymişti.zaten boyu 1.72 olduğu için topukluya pek ihtiyacı da yoktu.asyaysa gri yarım bi kazak ve buz mavisi bi şort giymişti.ayağında benim gibi beyaz spor ayakkabı vardı.kestane rengindeki saçlarını balık sırtı örmüştü.zaten biz asyayla nehire göre biraz daha sportiftik.nehirse bize göre daha süslüydü.ama yalan yok kız çok güzel.aslında asyada çok güzel.kestane rengindeki saçları ve kehribar rengindeki gözleri, gözlerini çevreleyen uzun kirpikleri...böyle anlatınca bi şeyin farkına vardım.asya gerçekten çok güzel ya.aslında 3' ümüz birbirimizden çok farklıyız.tek ortak noktamız üçümüzünde beyaz tenli olması ve boylarımızın birbirine yakın olması.asya 1.73 , ben 1.75 'im.
-(ben) bizi napcaklar anlamadım ki.biz olmadan hoş geldiniz diyemiyolar mı
-(asya ) hadi gidelim artık.yoksa 5 saat konuşurlar şimdi.
bizim evin karşısındaki 2 katlı eve doğru yürüdük.zaten bu mahallede 2 katlı ev sayısı 2'ydi.onlardan birinde biz oturuyoduk, diğerindede yeni komşularımız.kapıyı çalıp beklemeye başladık.nehir ayağını yere vurup duruyodu.bi yandanda oflamayı ihmal etmiyordu tabi.bi şeyler olmuş ama neyse nası olsa yakında çıkar kokusu.kapı açılınca nehir kapının önünde artık kim varsa , kızlardan dolayı göremedim, itip içeri girdi.bi yandanda söyleniyodu.
-ağaç olduk kapıda.hiç açmasaydınız daha iyiydi
nehir üst kata çıkınca asyayla onu takip ettik.merdivenleri çıkarken durup arkama baktım.arkada 3 tane çocuk vardı.çocuk dediğime bakmayın en az 23-24 yaşında oldukları belli yani.iyi ama nehir hangisine çarptı.tekrar önüme dönüp merdivenleri çıkmaya başladım.yukarda anlardım nası olsa.salona girdiğimde odanın dekorasyonunun kötü olduğunu söyleyemem valla.içerde benim annem, asyanın annesi çiğdem teyze ve nehirin annesi dilek teyze vardı.tekli koltuğun birine annem , diğerine dilek teyze oturduğu için kızlarla boş olan koltuğa yan yana oturduk.biraz sonra aşağıdaki çocuklarda geldi.telefonuma gelen mesaj sesiyle telefonumu açtım.
Gönderen : gökmen
nerdesiniz ?
kısaca cevap verdikten sonra başımı kaldırdım.zaten kaldırır kaldırmazda annemin kınayan bakışlarıyla karşılaştım.annemin bakışlarına daha fazla dayanamayıp konuştum.
-gökmen mesaj atmıştıda ona cevap verdim.
bakışları yumuşayan annem yumuşak bi ses tonuyla konuştu
-bi şey mi olmuş ne diyo
-(çiğdem teyze ) ne dicek betül ?
mahallede bugün bi huzur var.yoksa taşındınız mı filan diye soruyodur .
-(ben) sizi tatmin eder mi bilmiyorum ama nerde olduğumuzu soruyo.
-(nehir) ayy yeter içim daraldı benim burda.hem nerde bu yeni komşular.bakın benden demesi bunlar sizi istemiyo anne.hatta artık gidin diye yanınıza bile gelmiyolar bak.
öksürük sesiyle başımı salon kapısın ordaki o üç çocuğa çevirdim.
-(asya) valla nehir haklı.hadi kalkın gidelim.biz istenmediğimiz yerde duracak kadar yüzsüzmüyüz?sizi bilmem ama biz kızlarla değiliz.eh boşuna demiyolar bize babasının kızı diye.
ayrıca sizde yalandan filan öksürüp durmayın.yalan mı söylüyoruz yani .şimdi burda yüzleri buruş buruş ellerini öptürmeye meraklı,
annemlerle oturup dedikodu yapacak 2 bunak olmalıydı.anne bakın bu karı koca bunak olduğu için sizi iyi de duyamaz da ha.boşuna uğraşmayın hadi kalkın gidelim.siz gitmiyosanız bile bizi rahat bırakın bari yaa.
cidden bu çocukların evin yeni sahibi olduklarını anlamamış olamazlar değil mi ?
-(annem) kızlar tanıştırıyım. yeni komşularımız.
annemin hafif sitemli olan sesiyle kızlar çocuklara baktı.nehirin gözleri direk sarımtrak saçları ve karamel rengi gözleri olan çocuğu bulup yutkunduğuna ve çocukta ona sinirli sinirli baktığına göre kesin kapıyı bu açtı.annem bu çocuğu gösterdi
- bu bulut.
sonra ela gözlü , kumral saçlı bi çocuğu gösterdi
- rüzgar
sonrada diğer çocuğu gösterdi.koyu kahverengi gözleri ve anlına dökülen siyah saçlarıyla hakkını yememek lazım çok yakışıklıydı.gerçi diğer ikiside çok yakışıklılardı.bizim boylarımız uzun olmasına rağmen onların yanında minnacık kalırdık Allah bilir ya.giydikleri t-shortlara rağmen kasları ortadaydı 3'ününde.acaba boksör filan mı bunlar ? aman bana ne ya . neyse ne.
- bu da barut
-(dilek teyze ) bu çiğdemin kızı asya , bu benim kızım nehir , bu da betülün kızı mira
aslında adım almiraydı ama yakın olduğum insanlar bana mira derdi.
-(çiğdem teyze) kızlar siz iyi misiniz ? özellikle nehir sen de bi gariplik var. biri bi şey mi yaptı?
-(nehir) evet
sinirli bi şekilde söylediği şeyle kaşlarım çatıldı
-(ben) noldu ?

Güz Matemi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin