Let's Play a Death Game // With SKZ

(37)

Peki 36.bolumun 35 den daha çok okunmasi ama daha az beğeni alması dkskxmsmxmsmxm

__________________

Felix koltuğa uzanmış telefonuna bakan Changbin'in üstüne uzanarak altında ezdi. Changbin üstüne binen ağırlık yüzünden yüksek sesle inledi

"Neden kedi gibi davranıyorsun!?"

Felix yüzünü Changbin'in göğsüne koyarken sevimli bir yüz yaptı "Kedi gibi olduğum için"

Changbin yumuşamamaya çalıştı "Az önce nankör olduğunu kabul ettin!"

Felix panikleyerek başını kaldırdı ve sadece bir kaç santim ilerisindeki Changbin'in yüzüne baktı "Hayır, öyle demek istemedim!"

"Vay canına, demek ki seninle bildiklerimi paylaşmama rağmen bana ihanet edeceksin"

"Yaa!!" Felix Changbin'in göğsüne vurup ağlayacak gibi bakarken Changbin gülerek telefonunu yanına bıraktı

"Dalga geçiyorum" kollarını Felix'in sırtına sararak başını tekrar göğsüne bırakmasını sağladı

Felix tuhaf hissediyordu. Kendi kalp atışları Changbin'inkine karışırken Changbin'in bunu duymasını diledi. Kalp atışlarıyla da yalan söyleyemezdi ya. Samimi olduğunu bilsin istiyordu

"Sana nasıl davranacağıma karar verdim" Felix başını kaldırıp Changbin'in gözlerine baktı

"Benimle aralıksız 5 dakika boyunca öpüşebilirsen birazcık daha kibar davranabilirim"

Felix ağzı açık ona baktı

5 dakika mı!?

Felix nefesini 1 dakika bile tutamıyordu!

"Her 5 dakika için birazcık daha kibar" Felix'in şoka girmiş halde yüzüne bakmasından zevk alırken biraz daha eğlenmeye karar verdi

"Sa-sadece birazcık mı?"

"Seni sadece 1 öpücük ile affedeceğimi mi sanıyordun?"

Felix gözlerini kaçırıp yutkundu

O kadar basit olmasını beklemiyordu elbetteki ama böyle olacağını da düşünmemişti

"Yapacak mısın?" Felix dudakları hafiften titremeye başlarken başını salladı

Bununla Changbin Felix'i kendine çekerek dudağına yapıştı ve içinden 5 dakikayı 10 dakika yapacak kadar yavaş saymaya başladı

__________________

Minho gözlerini açtığında saat akşam altı olmuştu. Günün en berbat saatinde yeni ağlamışken uyuyakalmıştı. Ağzında iğrenç bir tat vardı ve başı ağrıyordu. Sarhoş gibi hissediyordu

Şişmiş gözlerle etrafını inceledi. Karşısındaki yatakta ona bakarken uyuyakalan Jisung'u gördü. Minho ile aynı şekilde gözleri şişmişti. Çökmüş görünüyordu

Minho her yeri ağrırken inleyerek yatakta doğruldu. Ayağa kalkıp kendi yatağındaki çarşafı aldı ve açıkta yatan Jisung'un üstüne örttü

Yazın ortasında olabilirlerdi ancak ikisinin odası evdeki en soğuk odaydı

Saçlarını karıştırıp odadan çıktı. Tuvalete gidip yüzünü yıkadı. Kafede gördüğü haline kıyasla şuanda daha da kötü görünüyordu

İğrenç halini görmezden gelip aşağı mutfağa indi. 1 saat içinde akşam yemeği yiyeceklerdi ancak fazlasıyla açıkmıştı

Karnının gurultusunu kesecek bir iki şey yiyip tekrar odasına çıktı. Jisung hala uyuyordu. Karanlık odada yatağına uzanıp telefonuna baktı