Seungmin kendi koridorundan yavaşça çıktı. Sessizdi. Kaybedecek birisi kalmamıştı onun için. Endişelenmesini gerektirecek hiçbir şey yoktu
Ana caddeye çıkarak önüne bakmadan yürüdü. Arada gelip omzuna çarpanlar olsa da aldırmadı. Yürüyen bir ölü gibi hiçbir şeye tepki vermeden, dünyadaki bütün acıları ben çektim demeye çalışan gözleriyle insanların arasından geçti. Zamandan ve mantıktan soyutlanmıș bir varlık gibiydi
Nereye gittiğini bilmese bile bir süre sonra kendisini evinin önünde buldu. İç güdü ve alışkanlık denen şeyler bazen onu korkutsa da bu hayatta daha çok korktuğu şeyler vardı
Yarının ona ne getireceğini veya neyi götüreceğini, yaşayıp yaşamayacağını bilmiyordu ve cevapsız kalmak onu rahatsız etsede onu bekleyen bir gelecek vardı ve eninde sonunda son bulacaktı
Bugün ölmediyse yarın, yarın ölmediyse sonraki gün
Ağrıyan gözlerini ovalayıp içeri girdi. Doğrudan yatağına uzanıp üstünü örttü ve uzun bir süre uyanmadı
__________________
Jisung koridorundan çıktığında doğrudan Minho'nun çıkışına gitti
Ama beklenildiği üzere sadece bir duvar vardı
O ölmüştü
Jisung gözleri dolmaya başlarken duvara daha çok yaklaştı. Elleri soğuk duvarla buluştuğunda korkarak ellerini geri çekti
Eliyle ağzını kapattı ve göz yaşları yanaklarından akmaya başlarken geri geri gitti
Buna inanmak istemedi.
Gerçeklerden kaçmak isteyerek arkasını döndü ve hızla koşmaya başladı. İçinden Minho öldü diye sayıklıyordu. Kendisini buna inandırmaya çalışsa da gerçek olamayacak bir şaka gibi geliyordu
Ara yola girmesiyle çığlık atmaya başladı. Sokaklardan göz yaşları süzülürken ve bağırarak ağlarken geçti
Nereye kadar kaçabileceğini o da bilmiyordu
Bu sırada duvarın arka tarafında bulunan Minho arkasını sağlama almak için duvara yaslanmıș oturuyordu. Fazlasıyla sakindi
Gözleri Jisung'un yanında hiçbir zaman göstermediği bir haldeydi. Koridorun ucundan bir hareketlilik gördüğü an saldıracağı belliydi
Bu koridorda ölecekse yanında en azından yöneticiyi de götürmesi gerekiyordu
__________________
Minho'nun aksine Chan koridorunun çıkışında değil girişinde oturuyordu. Kendisini öldürmeye gelecek olan yöneticiyi büyük bir zevkle bekliyordu
Güldü kendi kendine
Kafayı sıyırmıştı.
Minho'yu öldürdüğünü biliyordu
Tekrar güldü
Kendi kendine boş koridorda bağırdı
"Minho öldü"
Sesi yankı yapıp cümlesi tekrarlanırken kahkaha attı
Dolaylı yoldan da olsa birisini öldürmüştü ve bu kişinin kendini kullanmaya cüret eden Minho olması ona istediği hazzı veriyordu
Ölecek olması umrunda değildi. O sadece mutluydu
Koridorun giriş kapısı açıldı
İçeri sızan ışıkla Chan gözlerini kıstı. Görüşü netleștiğinde karşısında gördüğü kişiyle güldü
Yönetici maskesini çıkarmıştı ve elinde ince, kısa bir kılıç tutuyordu. İşini halletmeye geldiği gözlerinden belli oluyordu
Chan gülmeye devam ederken elini kaldırdı
"Selam~"
__________________
Son bölüm değil sakin olun dksmmzms
Finalde final yazarım başlığa djsmzm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Let's Play a Death Game // With SKZ
FanfictionYönetici; Kurallar değişti Yönetici; İyiler veya Kötüler yok Yönetici; Sadece kendiniz varsınız Yönetici; Oyun 1 kişi hayatta kalana kadar devam edecek Yönetici; Bol şans ☆ MinSung/WooChan/HyunMin/ChangLix☆