Let's Play a Death Game // With SKZ

(26)

Hwang Hyunjin;
Nasılsın romantik çocuk~

Han Minho;
Harikayım domuz suratlı. Sen nasılsın?

Hwang Hyunjin;
:((
Kalbi kırık...
Bir gün yüzüme ettiğin hakaretler yüzünden tanrıdan cezanı bulacaksın

Han Minho;
Çokta umrumda

Hwang Hyunjin;
Sincapla nasıl gidiyor?

Han Minho;
Çıkıyoruz

Hwang Hyunjin;
Ne?!
Oha
Im... Peki bu ani oldu
Asla çıkamayacağınızı düşünüyordum
Neyse, tebrikler~
Umrumda değil gerçi, oyun hakkında konuşmak için mesaj atmıştım
Kartal ve kızıl pandayı hallettim, geriye tilki ve salyangozu da onlarla tanıştırmak kaldı
Büyük ihtimal yarın oyundan önce hallederim

Han Minho;
Kanguruyu hallettim. Ayı ile konuşacağını söyledi
Bu akşam ikisiyle de buluşacağım

Hwang Hyunjin;
O zaman şimdilik ters giden bir şey yok
Peki sincap?
Sincapla ne yaptın?
Vaşak olarak yani
Evde ne yapıyorsunuz beni ilgilendirmiyor

Han Minho;
-_-
Oyundan çıkmak istemediğini söyledi
Ayrıca normalde gelip bana her şeyi anlatır ama vaşaktan bahsetmedi
Sanırım unuttu...

Hwang Hyunjin;
Ya da senden bir şey saklıyor

Han Minho;
Bilmiyorum...
Ondan bir şey sakladığımı biliyor, bu yüzden sorsam bile gıcıklığına söylemez
Üstelik vaşak ile buluşmuşsun dersem sen nerden biliyorsun der
Gerçi bugün neler oldu diye sorabilirim, o zamam hatırlar

Hwang Hyunjin;
O zaman git ve sor~

Han Minho;
Tamam

__________________

"Bu arada, bugün oyun nasıl geçti"

Han Bey, Jisung ve Minho birlikte büyük salonda oturuyordu. Han Bey uzun koltukta oturmuş televizyonu izliyordu ancak bir yanda da köşedeki tekli koltuklarda kendi kendilerine konuşan Minho ve Jisung'un konuşmasına dikkat kesilmişti

Jisung önündeki meyve tabağından büyük bir üzüm alıp ağzına attı ve konuşulanları hatırlamaya çalıştı

"Bugün kurdun günüydü. Kurt demişler çünkü sanırım bir kere hapsedilmiş ve o da intihar etmeye çalışmış. Ailesiyle arası iyi değil ve ayrı yaşıyor çünkü küçükken ikiz kardeşini arabanın altına atmış. Im... Şüphelendiği kişiler kanguru ve ayı. Çünkü kangurunun beni öne atmaya çalıştığını düşünmüş ve ayı hakkında hiç bir şey bilmiyoruz"

Minho anlayarak başını salladı "Başka bir şey olmadı mı?"

Jisung biraz daha düşündü "Vaşak benimle birlik olmak istediğini söyledi ama reddettim"

"Neden? Geçen gün onunla olmazsam kiminle olurum bilmiyorum tarzı şeyler söylüyordun"

"Beni oyundan çıkaracağını söyledi. Ben çıkmak istemiyorum"

Minho her duyduğunda biraz daha gerildiği cümle karşısında şaşırmış gibi yaptı "Neden? Çıkıp kurtulabilirsin işte"

"Bunu kazanabilirim"

Minho söyleyecek bir şey bulamayıp susmayı tercih etti. İkisi de sessizce üzüm yemeye devam etti

__________________