(19)

3.3K 540 352
                                    

Şey diyecektim yaaa

Bu kitap bitince buna benzer bir kitap çıkarmayı düşünüyorum. Ama bana 7 üyesi olan bi grup lazım (bts hariç)

Aklımda WayV var (ins üye sayısını yanlış hatırlamıyorumdur) Nct stanlemeye çalışmaya çalışıyorum zaten işime gelir dkskxksx başka bildiğiniz bir grup var mı yoksa wayv yi mi kullanayım?

VE ŞEY BI SN WAYV YE YENİ ÜYE Mİ EKLENMİŞ?

__________________

"Başımın belaya girmesini istemiyorum adamım"

Kanguru sinirle nefesini verdi. Bambam'le birlikte bara gelmişlerdi ve ilk andan beri onu ikna etmeye çalışıyordu ama Bambam fazla inatçıydı. Artık sinirleniyordu

"İpucu ver hiç değilse" kanguru bir ümit Bambam'e baktı. Bambam ise tuttuğu bardağa odaklanmıştı

"Bunu benden duymadın"

Kanguru heyecanlanarak gülümsedi "Tanışıyor muyduk ki biz"

Bambam kıkırdadı ve dudaklarını ıslattı

"Bu sadece benim tahminim ama... İlk oyunu izleyin"

"İlk oyun?" kanguru düşündü. İlk oynan oyun çok eski değil miydi? En az 10 yıl öncenin olmalıydı

"Kazananı Junho muydu?"

Bambam başını salladı "Junho'nun kazandığından bahsetmiyorum. Daha öncesi"

Kanguru kaşlarını çattı. İlk oyunun daha öncesi mi? O zaman ilk oyun diye bildikleri ilk değil miydi?

"Ne demek istiyorsun?"

Bambam bardakta kalan içkisini fondipledi "Daha fazlasını söyleyemem, sen araştır" masanın üstüne bir miktar para bırakarak arkasını döndü ve barı terk etti. Kanguru, kapıdan çıkana kadar arkasından baktı ve ardından önüne döndü

"İlk oyunu bilmiyor musun?" kanguru sessizce yanında oturup içkisini yudumlayan ayıya verdi dikkatini

"Sen biliyor musun?"

Ayı yavaşça başını salladı "Büyük bir olaydı ama internete girip ararsan hiç bir şey bulamazsın. Devlet sitelere erişimi bile yasaklıyor"

"Neden?"

Ayı iç çekip bir yudum daha aldı

"Devlet hatasını örtmeye çalışıyor diyelim"

Kanguru sinirle başını kaşıdı "Kaç yıl önceydi bu olay?"

"15? 20'ye yakın da olabilir. O zamanlar çok küçüktüm, hatırlamıyorum"

Kanguru iç çekip elini çenesine yasladı "O zamanlar bu ülkede değildim"

Ayı normal bir şekilde, arada içkisini yudumlayarak konuşmaya başladı

"Tarihi hatırlamıyorum dediğim gibi. 10 kişi belirlemişlerdi yine. Ancak aralarında 1 katil vardı ve yine gerçek hayatta da ölmeli bir oyundu. Diğer kişiler cinayete teşebbüs bile etmemiş kişilerdi"

Kanguru hikayenin devamını tahmin ederek yüzünü buruşturdu "Katile resmi olarak istediğini öldürme hakkını vermişler. Normaller de katil diye başkasını öldürecekti"

Ayı başını sallayarak onu onayladı "Halk tepki gösterdi. Oyun durdurulana kadar 4 kişi öldü. Kalan kişiler oyla bile olsa birisini öldürdüğü için hapise atıldı ve oyundaki gerçek katil halka açık idam edildi"

Kanguru geldiğinden beri dokunmadığı içkisinden bir yudum aldı. Bu hikaye hoşuna gitmemişti

"Büyük ihtimal yönetici idam edilen katil" ayının aniden söylediği şey ile kangurunun içeceği boğazına kaçtı. Öksürerek dehşetle ona baktı

"Az önce halka açık idam edildi dedin!"

"Kafasına torba geçirilmişti ve açıp kim olduğunu göstermediler"

Kanguru gözlerini büyütüp ayıya baktı. Ancak ayı her zaman ki gibi soğuk kanlıydı. Oldukça ciddi bakıyordu. Kanguru önüne dönerek ağzını kapattı. Durumu idrak etmeye çalışıyordu

"Pe-peki..." söyleyecek bir şey aradı "Adamın adı neydi?"

Ayı gözlerini devirdi. Daha benim adımı sorma nezaketine girmeden başkasının adını sordu diye düşündü

Elini kanguruya uzattı "Öncelikle benim adım Woojin bay görgüsüz"

Kanguru açık olan ağzını kapatıp kendini toparladı ve elini tuttu "Özür dilerim, aklımdan çıkmış. Adım Chan"

Woojin imayla baktı "Bambam sayesinde öğrendim seninkini, merak etme" iç çekti

"Her neyse" içkisinin son yudumunu da aldı

"Adamın adı Jay Park'tı yanlış hatırlamıyorsam"

__________________

Minho'nun ağzından

Yeni doğan güneşi seyrederken Han Bey'in evden çıkmasını bekliyordum. Özel koruması izne ayrıldığı için bugün ona eşlik etmek zorundaydım

Arkamı dönüp evin içine baktım. Gelmeye niyeti yok gibiydi

Aceleyle telefonumu çıkarıp mesajlara girdim

Han Minho;
Söylemeyi unuttuğum bir şey var
Sincap yöneticinin kim olduğunu öğrenmiş
Tahminin doğru çıktı

"Kiminle mesajlaşıyorsun?" kalın bir ses duyunca korkuyla arkamı döndüm. Jisung yarı uykulu halde, gözleri kapalı, kapıya yaslanmıştı

"Bir kafede sorun çıkmışta...Personelle konuşuyordum" çaktırmadan telefonu cebime attım

Kaşlarını çattı ve zorla da olsa gözlerini açtı "Ne sorunu?"

Hızla başımı salladım "Önemli bir şey değil. Ben hallederim"

Baygın bakışlarını üstüme dikip boydan beni süzdü "Peki sabahın altısında neden takım elbise ile duruyorsun?"

"Han Beyin koruması izne ayrılmış"

Kaşlarını daha çok çattı ve arkasını dönerek merdivenlere yöneldi "Babaa!" o sırada Han Bey kravatını bağlayarak aşağıya indi

"Efendim Jisung"

"Bugün koruma olarak başkasını alsan?"

Askılıktan Han Beyin ceketini alarak ona tuttum. Kollarını geçirirken "Neden?" diye sordu

"Bugün Minho ile bir yere gitmek istiyordum! Lütfen başka birisini al!" mızmız bir çocuk gibi babasına yalvardığında Han Bey güldü

"En azından iş yerine bıraksın"

Jisung gülerek "Tamam" dedi. Han Bey evden çıkarken gülümseyen Jisung'a yaklaşarak fısıldadım "Hey, nereye gidiyoruz? Nerden çıktı?"

Omuzlarını silkti "Hiç bir yere. Takım elbise ile güneşte dolanma diye yaptım"

Her zaman ki gibi kalp şeklinde ki gülüșüne dikkatim kayarken omzuma elini koydu "Ben tekrar uyumaya gidiyorum. Babamı bırakıp gel, birlikte uyuruz"

__________________

Gecenin ikisinde bölüm atmayı severim dksmzmsmkxx

Let's Play a Death Game // With SKZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin