Let's Play a Death Game // With SKZ

(39)

"Birlikte gitmeyecek miyiz?"

"Sanmıyorum. Bugün de benim işim var" Minho Jisung'un dediğine güldü. Normalde tam tersine Minho'nun işi olurdu

"O halde sonra görüşürüz" Jisung el sallayıp giderken Minho da arkasından el salladı ve kapıyı kapattı. Bugün boş olduğu için son ana kadar oyun alanına gitmemeyi planlıyordu

Oyundan önce dinlenip kendisine gelmeliydi

__________________

Jisung oyun alanına girip yukarıda oturan yöneticiye baktı. Her zaman ki gibi yanından ayırmadığı saçma kitabı okuyordu

Merdivenlerden yukarı çıkmaya başlayıp yöneticinin yanına gitti. Yönetici merdivenlere bastığı an kafasını kaldırıp bakmıştı

"Şu an burada kamera var mı?"

Yönetici başını evet anlamında salladı

"Peki yüzünün görünmesi sorun teşkil eder mi?"

"Etmez"

Jisung yöneticinin yüzündeki maskeyi tutup çıkardı. Önceki görüşünde yeterince inceleyemediği yüzü inceledi

"Ne istiyorsun?"

"Oyun hakkında bilgi istemiyorum"

"O halde ne?"

"O gün neden Minho'dan özellikle diye bahsettin?"

Yönetici donuk bir ifade ile Jisung'a baktı "Sana vaşak olduğunu söylememişti ve dikkatsiz-"

"Hayır, bundan bahsetmiyorum" başını salladı "Minho'nun neden özel olduğunu değil, sizin neden onu ortaya çıkarmaya çalışıyormuş gibi davrandığınızı soruyorum"

Yönetici bakışlarını Jisung'dan alarak elindeki kitaba yöneltti. Jisung alıp o kitabı parçalamak istemişti ama yöneticinin kitabı göstererek konuşmaya başlamasıyla gözleri irilești

Bu sadece bir kitap değildi

Kitap görünümünde bir telefondu

Jisung'un tahminine göre yarışmacıların telefon kameralarına bağlıydı bu telefon. Çünkü yöneticinin tuttuğu telefonun ekranı sekize ayrılmıştı ve hepsinde ya karanlık bir ortam ya da tavan gösteriliyordu

Yöneticinin kulağında ki kulaklığa kaydı dikkati

Bunca zaman kendilerini sürekli dinliyor ve izliyor muydu?

Kendilerinin öyleydi ama yöneticinin o parka gelmesi bir tesadüf değildi

Yönetici şuan Jisung'un ne düşündüğünü çok iyi biliyordu. Ancak buna takılmadı

"Bu oyunu yöneten kişi vaşak. Oyundaki herkes vaşağın tarafında ama herkes birbirinden habersiz"

Jisung devam etmesi için yöneticiye baktı

"Diğerlerine karşı o kadar üstünlüğü vardı ki..." Jisung'a dönüp katil olduğunu hatırlatır cinsten baktı "Beni rahatsız etti"

Tekrar telefona döndü "Pek işe yaradığı söylenemez gerçi. Hala daha herkes onun tarafında. Ancak ruh hali yüzünden dikkatsiz davranabilir"

Jisung kendisini yöneticiyi yumruklarken hayal etti. Şuan onu öldürmek için her şeyini verebilirdi. Onun tarafsız olması gerekirdi!

Kapıların açılma sesi odada yankılanınca yönetici tekrar maskesini taktı. Jisung küfürler savurup aşağı indi ve kurt ile karşılaştı