Let's Play a Death Game // With SKZ

(27)

Jisung kapının önünde ceketini giyinen Minho'ya dikti gözlerini "Nereye gidiyorsun?"

"Han Bey birisiyle görüşmemi istedi"

Jisung gözlerini kırpıştırdı "Nasıl görüşmeni?"

"Sanırım birisi bizimle ortak olmak istiyor ve acilen görüşmesi lazımmıș. Bilgileri edinip geri geleceğim"

Jisung başını sallayıp "Anladım" dedi. Minho ayakkabılarını giyip Jisung'a el salladı ve arabasına yöneldi

10 dakikalık bir sürüşün ardından birlik olmak isteyen Woojin ve Chan'ın yanındaydı

Oturdukları masaya geçip selamlaștı. Woojin Minho'nun yüzünü ezberlemeye çalışıyordu

"Woojin ile de konuştum ve seninle birlik olmaya karar verdik."

Minho gülümseyip başını eğdi ve teşekkür etti

"Merak ettiğim şey yönetici hakkındaki tahminin. Ya tutmazsa?"

"Ayrıca oyunda olduğunu düşünmüyorduysan neden onu ileri sürdün?"

"Tabiki de diğerlerinin kafasını karıştırmak için. Yöneticiye odaklanacakları için dikkatleri dağılacak. Ayrıca tahminim tutmasa bile sadece 2 ihtimal var. Ya hepimizi bilen kişi olarak bu avantajına karşı onunla mücadele etmemiz isteniyor, ya da adam oyunda bile değil. Sadece bir sembol"

Ikisi anlayarak başlarını salladı. Minho kol saatinden ne kadar zamanı olduğunu kontrol ettiğinde Chan bunu gördü

"Bir yere mi yetişmelisin?"

Minho gülerek "Hayır" dedi "Sadece evdekilere bir şeyler uydurup çıktım, çok gecikmesem iyi olur"

Chan ve Woojin birbirine baktı "Aileden kastın... Sincap mı?"

Minho birden gelen soru karşısında afallasa da çaktırmamaya çalışarak güldü ve başını iki yana salladı "Hayır"

Chan ellerini birbirine kenetleyip çenesinin altına koydu "Sen gitmeden 2 şey sormama izin ver"

Minho gelecek soruları düşünüp gerginlikle "Elbetteki" dedi ve yerinde diklești

"Birincisi sincap ile ilişkin ne?"

"İș verenim"

Chan Minho'nun işini düşündü ve kaşlarını çattı. Suikast? Bu onu sonraki sorusuna yönlendiriyordu

"Kendi gününde söylediğin şeylerden neler doğru ve neler yalandı?"

"Her şey doğruydu"

"O zaman sincap iş verenin derken..."

Minho yutkundu. Aklına uyduracak bir yalan gelmediği için doğruyu söylemek zorunda kalmıştı. Ancak bu doğru ile başka doğrulara çıkabileceklerinin de farkında olmak onu daha da çok geriyordu

"Evet beni kiraladı"

"O zaman sen-"

"Sincap ile oyunda iş birliği mi yapıyorsun?" Chan'ın cümlesini Woojin tamamladı. İkisi de bu konuda endişeliydi

Minho derin bir nefes aldı "Hayır" ikisininde yüzlerine bakıp ifadelerini gördü. Ardından tekrar gözlerini kaçırdı

"Gerçek hayattaki kişisel korumasıyım"

"O zaman oyuna onu korumak için katıldın?"

"Evet"

"Ve onun adına ölmek için?"