Let's Play a Death Game // With SKZ

(8)

Sincabın Ağzından;

"Anladım. Şüphelendiğin kişi kim peki?"

"Kurt ve Kartal. Bu ikisinden tuhaf bir his alıyorum. Onlar normal değiller"

"Kurt ve Kartal mı?" Elimi çeneme götürüp düşündüm "O ikisine hiç dikkat etmemiştim"

"Sonuçta bu bir rolünü gizleme ve diğerlerini kandırma oyunu. Rolünü en iyi şekilde gizleyen kazanır"

"Doğru"

Bakışlarımı ona çevirdim "Teşekkürler, gidebilirsin"

Adamın selam verip odadan çıkması ile arkama yaslandım. Yalnız kaldığım odada bulunan tek ses sinirimi bozacak şekilde gelen saatin sesiydi. Gözlerimi kapatıp düzgün düşünebilmeye çalıştım

Kurt ve Kartal...

Kartal ilk gün çok asi davranmıştı. Sonraki günler sakinleşmiști ve normal davranmaya başlamıştı. Sinirli bir yapısı vardı ama aslında komik bir çocuk olduğunu hissetmiştim

Kurt ise... Onda sanki cidden bir şeyler vardı. Çok fazla konuşmuyordu, konuşsa bile dikkat çekmiyordu

Şuana kadar ki en dikkat çekici davranışı Salyangozun gününde ayağa kalkıp okulunu sorduğu andı

Büyük ihtimal ikisi aynı okuldaydı ve kurt salyangozu tanıyordu

Ya da kurt tanıdığını sanmıştı ama salyangoz farklı bir okuldan çıkmıştı

Kurdun okulun adını öğrendikten sonra sakince yerine oturuşu şüphe uyandırıcıydı

Şakaklarımı ovalayıp iç çektim

Tilkinin katil olmasına imkan yoktu. O çocuk gerçekten toydu ve en zor olarak nitelendirdikleri bir oyunda o çocuğun bulunuyor olması yeterince saçmayken katil olması saçmalığın daniskası olurdu

Ayı yanıltıcı oynamaya çalışmıştı. Pek işe yaradığı söylenemezdi ama bu tür yalanlarla gerçeklerini gizlemeyi başarmıştı sonuçta

Salyangozun katil olmadığını hissedebiliyordum. Fazla masum bir çocuktu

Kanguru sakindi. Yeri geldiğinde ortamı kontrol eden kişi oluyordu. Şuana kadar sinirlendiği sadece bir an olmuştu o da oyunun öldürmeli olduğunun söylendiği gündü. Sessiz kalıp ortamı incelemeyi tercih ediyordu

Katil olabilecek kadar gözü kara olan sadece 2 kişi vardı. Onlarda kartal ve kızıl pandaydı. Kartala ihtimal vermesem bile az önce adamımdan aldığım görüşler bende ona karşı şüphe uyandırmıștı. Kızıl panda ise en başından beri dikkat çekiciydi. Belki de bunu bilerek kendini öne çıkarmak için yapıyordu

Ama kendini öne çıkarıp ne elde edebilirdi ki? Sonuçta oylamalar ile kimin öleceğine de karar verecektik ve kendisini one çıkarması oy toplaması demekti

Bıkkınlık ile oflayıp ayağa kalktım ve boydan cam olan duvara gidip bilmem kaç metre yukardan şehire baktım

Bu bir kurt adam oyunuydu. Genelde iyiler ve kötüler takımı olurdu. Tahmini olarak kızıl panda, kartal, kanguru ve beni kötü adam; kurt, tilki, ayı ve salyangozu iyi adam olarak düşünseydik...

Kaşlarımı çattım

Bekle

4:4 olmuştu

Kimi unutmuştum?

Arkamı dönüp hızla masanın üstündeki belgelere bakındım. Bütün isimlerin olduğu bir kağıt bulup kimi unuttuğuma baktım

"Vaşak..."

____________________________________

"Pekalaaa, bugün sıra Kanguruda"

"2 soru"

"Hep sen mi soracaksın?" kartal ve kurt uyumlu cümlelerine güldüler

Kanguru oldukça rahat görünüyordu. Kollarını masaya yaslamış ve ellerini birleştirmişti. Kendinden emin, dik bir oturuşu vardı

"Kanguruya benziyorum"

"Bu ne yaaa, hepinizde bir şeylere benziyorsunuz!!"

"Salak" salyangoz mızmızlandığında kartal iğrenir gibi söyledi bunu. Bazı kişilerin çok basit davranışları vardı ve kartal bu basitliğe tahammül edemiyordu

"Doğru söyleyip söylemediğini bilemeyiz. Şuana kadar kimsenin söylediklerinden emin olamayız hatta. Sen hariç tabi salyangoz" salyangozun düştüğü durum yine gün yüzüne çıktığında grup gülmeye başladı. Salyangozun ise morali bozuldu ve tavrını ortaya koyarak konuştu

"Sıradaki soru!"

"Kendi şirketimi hiç kimseye bağlı olmadan açmak istiyorum"

"Nasıl?"

"Kısaca para için. Aslında babamdan istediğim gibi para alabilir ve istediğim şirketi kurabilirim"

Kızıl panda uyuz olmuş bir sekilde "O zaman yap" diyip küfretti

"İstemiyorum. Bir parazit gibi insanların üstünden geçiniyor olma hissi... Ben istediğim her şeyi kendi başıma yapıp ayakta durabileceğimi kanıtlamak istiyorum."

Bir kaç kişi bundan etkilenip "Havalı" gibi sözler sarf etti

Yönetici alkışlamamak için kendini zor tuttu. Bütün gerçekleri bilen yönetici için yalan söylemekte ustalaşmıș kişileri izlemek zevkliydi. Kimin nasıl bir taktik uyguladığını görebiliyordu

"Ne şirketi açmak istiyorsun?"

Kartal meraklı bir şekilde sorduğunda kanguru tereddüt etmeden cevabı verdi "Eğlence şirketi"

Bir kaç kişi gülümsedi "Ahh, sende mi?"

Kızıl panda kollarını bağladı "Açılan çok fazla eğlence şirketi var ama çoğunun bir başarıya ulaştığı söylenemez"

"Biliyorum, ama bende salak değilim. Ne yapmam gerektiğini çoktan düşündüm"

"Neymiş?"

Kanguru parmağını maskesinin üstünden dudaklarına götürdü ve 'sessiz' işareti yaptı "Bu bir sır~"

Meraklı gözleri üstüne çekmişti ki bu sözüyle o gözlerin devrilmesine sebep oldu kanguru. Diğerleri mızmızlanıyorken o gülüyordu

"Söylemeyeceksen niye meraklandırıyorsun!?"

Herkes sinirleri bozuk bir şekile gülerken diğerlerine belli etmeden masadakileri süzdü. Bugün ki düşüncelerinden sonra herkesten şüphelenebilecek konuma gelmişti

"Pekala~~ O zaman vaşağın bulduğu soruya geçelim!" aegyolu sesine şükretti sincap. Kendisini gizlemesini sağlıyordu. Ayrıca ortamda ciddi bir hava da yoktu. Bu yüzden uyum sağlamış oluyordu

"Sensin"

"Hı?"

Sincap anlamayıp öylece kanguruya baktı. Kanguru birden bire ciddileșmiști ve odayı bir gerginlik kaplamıştı "Ne?"

Kangurunun yüzü görünmese bile ciddiyeti anlaşılıyordu

"Şüphelendiğim kişi sensin"

"Neden?"

"Çünkü tuhaf davranıyorsun"

Omuz silkti "Öyle düşünüyorsan yapacak bir şey yok"

***

Sınav haftası falan filan

De bu hikaye nereye gidiyor aq bok yoluna falan mi (lütfen öyle olmasın fkskdksx)