Let's Play a Death Game // With SKZ

Ek Bölüm [MinSung]

Hi, it's me again ( °͡ ͜ʖ °͡ )

Yeni bölüm olduğunu görünce heyecanlanır veya sevinir misiniz bilmemem ama umarım sevinmişsinizdir djskxkdmkx

Bi arkadaşım ben hala kitabı yazarken oyundan sonra çiftlerin halinin nasıl olacağını merak ediyorum demişti. Aklima gelince her çift için bir özel bölüm yayınliyayim dedim

Let's start with our holy Minsung

__________________

Jisung tekrar öksürdükten sonra yüzüne kadar örttüğü yorgana iyice sokuldu. Boğazı ağrıyordu ve ateşi vardı

Kendisini o kadar halsiz ve dış dünyadan bağımsız hissediyordu ki alnına yerleşen sıcak elin varlığını algılayamadı. Minho'nun sadece Jisung'a karşı şefkat dolu olan eli hala ateşi var mı diye Jisung'un yüzünde gezindi. Yeterince ter atmamıştı

Endişeli gözler ile Jisung'u seyretti. Hizmetli kadın mutfakta, Jisung'un içmesi için bir şeyler hazırlıyordu

Minho hasta birisine bakmak hakkında pek bir şey bilmiyordu. Küçüklüğünden beri Jisung ile ilgilenirdi ancak Jisung kolay kolay hasta olmazdı ve olduğunda onunla her zaman hizmetliler ilgilenirdi

O, sevgilisinin solgun yüzünü incelerken Jisung bitkin gözlerini araladı. Karşısında Minho'yu görmenin verdiği rahatlama ile tebessüm etti

Hizmetli kadın elinde tepsiyle içeri girdi. Jisung sıcak yerinden doğrulurken hizmetli de Minho'yu odadan kovalamıștı

Asık suratıyla Minho ayaklarını sürüyerek evde dolandı. Kendisine uğraşacak bir şeyler aradı. Oturum odasına gidip televizyon izledi, Jisung'un çalışma odasını karıştırdı, aç olmamasına rağmen gidip saatlerce buzdolabının içine baktı

En son Han Bey Minho'yu depodan çıkarttığı 2000 parçalık yapbozu yapmaya çalışırken yakalamıştı

"Minho?"

İçine gömüldüğü yapbozdan kafasını kaldırdı, aniden "Ha?" dedi. Gözlerini kırpıştırıp Han Beye baktı. Aynı şekilde Han Bey de ona bakıyordu

"Ne yapıyorsun?"

Birleştirmeye çalıştığı parçaları tutan elleri yavaşça yere düştü "Şey..." söyleyecek mantıklı bir şey aradı

"Jisung'u rahatsız etmemek için kendimi oyalamaya çalışıyorum"

Han Bey kaşını kaldırdı "Gerçekten mi?"

Hayır, aslında rahat bırakayım da bir an önce iyileşsin, rahatça öpüșebilelim diye yanına gitmiyorum. Biraz da bana hasret kalsın diye

Diyemedi elbetteki. Içinden bunu geçirsede dışından sadece başını salladı. Han Bey nelerle uğraşıyorum dercesine iç çekip koltuklardan birisine geçti. Minho bir süre daha yapbozla uğraştı ve Han Bey de onu izledi

"Jisung'un yanına git"

Minho soru sorar gözlerle dönüp Han Beye baktı

"Sen hasta olunca Jisung'un yanına gelmesine izin vermezdim. Minho'yu özledim diyip ağlardı hep. Şimdi yanında ister seni"

Minho boşluğa baktı. 21 yıl geçti ve ben bu adamı hala daha anlamıyorum diye düşündü

Yapbozun başından kalkıp üst kata, Jisung ile odalarına gitti. Kapalı kapıyı yavaşça aralayıp içeri girdi

Minik sincabı mışıl mışıl uyuyordu. Gülümsemesine mani olamayıp Jisung'un yatağının hemen yanındaki kendi yatağına uzandı. Bir kolunu başının altına koyarak solgun ve yorgun haliyle bile muazzam görünen sevgilisine baktı