Meydan Okuma

97 12 6
                                    


Saatlerdir bilinçsizce ağlayarak yürüyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Saatlerdir bilinçsizce ağlayarak yürüyordum. Niye ağlıyordum ?

Akrep yelkovana küsmüş gibiydi neydi ki şu an bulunduğum zaman? Ya da ben kimdim?

Gerçekten ben kimdim ! ağlayarak kendime bunu soruyordum.

"Onu arkamda bırakmıştım "

Hem de öleceğini bilerek yada kurtalamayacağını hissederek.

Ya içim ; içim ne diyordu;

- Geri koş , koştukça koş, yetiş sürükle kurtar onu, sen bu değilsin kızım diye kendime saydırmak tokatlamak istiyordum ...

Öyle canım yansın ki, onun teninden akan her kana layık olayım istiyordum. Onu arkamda bırakmak beni hissizleştirmişti. Öyle ki biri avucunu göğsümün kemiklerine gömse , kırılan kemiğin çıkıntısına bile sağır kesilecektim. Parmak uçlarımda yeşeren acıyla boyadığım içim ruhumun katil tuvaliydi..

Ağırlığı üstlenen ruhumun, bedenime geçirdiği sahte zaferler vardı. Kavradığımız bir bıçakla kendi bedenimizi katletmenin ağırlığı tartışılamazdı öyle değil mi ? Çünkü bir bedenden çok ruhu katletmişsinizdir. Ve benim ruhum kanayan ve kanatan olarak kendini çok iyi biliyordu..

Yine de bu ben değildim ki. Birini arkada bırakmak hele beni tüm gaddarlığına rağmen yine de kurtaran bir adamı arkamda bırakmak bu bana tersti. Sanki zoraki şekilde bacaklarım hareket ediyordu gitmek istemiyordum ama hala yürüyordum .Uçsuz bucaksız orman gözüme iliştiğinde buradan yürüyerek gidemeyeceğimin farkındayım. Sağıma soluma kafamı çevirdiğimde Jay'ın arabası az ileride park halindeydi. Hissizce arabaya doğru yürüdüm.

Adam'ı arkada bırakmıştım. Arabasını çalmak mı yanlış olacaktı burukça gülümsedim..

Adımlarımı daha da hızlandıracak anahtarların üzerinde olmasını umut ettim, eğer yerinde değilse geri dönüp Jay'ın ceplerine bakmak ve o şekilde anahtarlara ulaşmak zorundaydım ve benim buna gücüm yoktu asla olamayacaktı.

Eger O'nu görürsem içimdeki bu karmaşaya yenilip ona adımlayarak yanında kalacaktım . Oysa kalmamalıydım.

- Peki neden kalmamalıydım bana bunu düşündüren neydi ?

Bir umutla kapı kolunu kendime çektim gözlerim kapalı ellerim titrer haldeydi. Avuç içlerim terlemiş sıcaktan yanıyor kavruluyor gibiydi tenim. Hava bir anda ısındı mı ?

Açılan kapı sesiyle gözlerimi yavaşça açtım ve anahtar onun yapacağı bir iş olmasa da arabadaydı. Sanırım buralarda kimselerin olmayacağı fikriyle bu kadar fevri davranmıştı. Yoksa arabasına ne kadar düşkün olacağını tahmin edebiliyordum.

Hızla sürücü koltuğuna geçip kapıları kitledim. Başımı direksiyona yaslayarak gözlerimi kapattım.

Boğuluyordum .

GünahkarlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin