Bölüm Şarkısı Lınkın Park Numb cover - Nathan Wagner
Multi : Jal Sulvıan
Kulağına doğru yaklaşıp derin bir nefes verdikten sonra aynı şekilde onunda nefes alış sesini duyabiliyordum, hızlı ve düzensiz nefesler alıp veriyordu. Kulağı ve boyun girintisinin olduğu yere doğru dudaklarımı yaslamış ve o belki de öpmemi beklerken ben şu cümleleri kurmuştum...
" Şah-Mat Lider! "
**
Dikkat dağıtıcıydı yine de gözlerini hayranlıkla izledim. Yüzlerimiz arasında kısa bir mesafe bırakıp başımı yavaşça arkaya atarken Jay'ın usul usul kararan gözlerine baktım. Kirpikleri kısılmış hareleri tehlikeli bir şekilde parlıyordu hatta öyle ki, eşsiz kokusunu içimde hissettiğim adamın kollarımın arasında taş kesilerek nefes almadığını gördüm. Kısık ve vurgulu ses tonuyla bulunduğu transtan çıktığında geri çekilecekken beni iki koluyla sabitledi ve yüzünü bana doğru biraz daha eğdi..
Artık aramızda mesafe yok denilecek kadar azdı . Sence de fazla tehlikeli sularda yüzmüyor musun Kaybolmuş?"
Nefesim onun dudaklarına çarpıp yeniden bana dönerken " Hım." diye mırıldandım. " Her seferinde böyle olmuyor mu zaten Lider!"
Koyulaşan bakışlarının etkisiyle kollarının arasından sıyrılmak için hamlede bulundum ama sanki o bunu yapacağımı hissetmiş gibi iri elleriyle bel boşluğumdan yakalayıp kolları arasında bedenimi hapsetmişti..
Milim milim ilerleyen bu yakınlaşma içimdeki duyguların çıldırmasına sebep oluyordu. İkimizde hiç konuşmuyor kendimizle savaşıyorduk adeta. Altta olan bakışlarımı öfke ve arzuyla yoğrulmuş bakışlarına çevirdiğimde ağzının içinde küfürler mırıldanıyordu ve ne dediğini bir türlü anlamıyordum. Sanki farklı dilde benim onu anlayamayacağım şekilde konuşuyordu. Gözleri kapalı halde hayran olduğum yeni çıkmaya başlayan kirli sakallarını yanağımda eziyet edercesine sürterken " du vil være slutten,du dreper meg." sürekli anlayamadığım bu cümleyi tekrarlıyordu.
Sertçe yutkunduğunda yanağıma dağılan saçımı tek eliyle yüzümden çekerken, avuç içlerini yanağımın üzerinde gezdirerek gerçekleştiriyordu, onun tarafından hipnoz edilmiş gibiydim. Yakmak isterken yanan yine ben oluyordum.
Beni öylesine etkiliyordu ki bunun farkında mıydı bilemiyordum. Gergindi ama yine de beni daha fazla huzursuz etmemek için yüzünü maskelemişti. Beni önce soğuk bir rüzgara bırakıyor sonra üşümemen için sarıyordu. Onu hissetmek beni her seferinde afallatıyordu ve tüm vücudum bu hisle kasılıyordu.
Yüzümde saç kalmamasına rağmen parmak uçları hala yanağımda asılı duruyordu midemin üzerine sert bir darbe yemiş gibi nefesim kesilirken ellerim tutunacak yer bulamamış gibi onun boynunu çiziyordu. Sakin olmalıydım ama bunu bir türlü başaramıyordum. Gözlerim hızla dolarken boğazımdan yükselen acı tatla ağlamanın eşiğine gelmiş " yapm-aa" diye sesimi zor bulmuştum. .Havada olan eli kaskatı kesildiğinde bende onun kadar şaşkındım fakat buna engel olamıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Günahkarlar
FantasiDur dedim sana ; - Bir adım dahi atarsan inan bana yapacaklarımdan ben bile korkuyorum,bu şehir bizi kavuşturmaz belki ama inan bana yanışımıza her saniye kordan alevlerle şahit olurlar Maya ! -Ben tek senin ecelin olmam, seninle beraber Günahl...