Medya; Blackpink ve BTS
Lisa
"Selam tatlım."
Bana hiç hoşlanmadığım o gülüşü ile gülerek bakıyordu. Kaşlarımı çattım ve "Burada ne işin var?" diye sordum.
Birincisi; Jennie'yi öldürmek istiyordu.
İkincisi; Rosé'yi kaçırmış, ve onu felç etmişti.
Üçüncüsü; O Namjoon'un öz annesiydi ama onu terk etmişti.
Dördüncüsü; Ona asla güvenemezdik.
Jungkook ve Taehyung yanıma geldiklerinde ikisinin de gerildiğini hissettim. "Burada ne işin var?" dedi Jungkook sertçe.
Bon Wha ellerini ceketinin cebine soktu. "Oğlumu görmeye geldim. İzninizle,"
Kapıya yöneldi ama Taehyung onu durdurdu. Arkamı döndüm ve kızlara baktım. Jisoo ve Rosé Jennie'yi arkalarına almışlardı. Tzuyu de Namjoon'un sandalyesini sıkı sıkı tutuyordu.
Evet, hepimiz çok gergindik.
Taehyung Bon Wha'ya baktı. "Buradan beş saniye içinde kaybolmazsan bu sefer seni gerçekten mahvederim."
"Sana tatlı çocuk diyorlardı. Haklılarmış." dedi ve yine gülümsedi.
Tanrım o gülüşü bir gün sönmeyecek miydi!? Beni gerçekten deli ediyordu.
Derin bir nefes alıp verdim. "Namjoon seni görmek istemiyor. Şimdi defol git."
"Beni görmek isteyip istememesi umrumda değil. Ben onu göreceğim," Kaşlarını çattı ve sert bir ifadeye büründü. "Ve fark ettiyseniz yalnız geldim."
"Sivil adamlarının olmadığını nereden bileceğiz?" Bahçe kapısından gelen Yoongi'nin sesiyle hepimiz ona baktık.
"Ah, kedi çocuk." dedi Bon Wha ve derin bir nefes aldı. "Etrafta sadece bir tane adamım var, o da şoförüm."
"Sana güvenmiyorum." dedi Jungkook. "Ve asla da güvenmeyeceğim. Bas git, yoksa zor kullanacağım."
Bon Wha "Namjoon!" diye seslendi. Jin silahına uzandığında "Hayır," dedi Namjoon. "Bırakın içeri gelsin." Hepimiz şaşkınca ona baktık.
Jungkook kaşlarını çattı. "Ne?"
"Duydun Kook,onunla konuşmak istediğim şeyler var."
Taehyung saçlarını karıştırdı. "Arafta kalmaktan nefret ediyorum."
"Olmaz." dedi Yoongi. "Ona güvenemeyiz Namjoon. Rosé'ye yaptıklarını unuttun mu?"
Namjoon Rosé'ye baktı ve burukça gülümsedi. "Unutmadım ve unutmayacağım. Onu affetmeyeceğim, sadece sormak istediğim birkaç şey var."
İç çektim. "Bırakın konuşsun. Taehyung ve Jin yanında kalsın,bizde dışarıda hazır bekleyelim."
"Tamam." dedi Jungkook ve silahını hazırladı. "En ufak bir şeyde onu mahvederim."
***
Yazardan
Bon Wha ve Namjoon Jungkook'un odasına geçtiler. Jin ve Taehyung kapıda bekliyordu.
Taehyung Jin'e baktı. "İçim hiç rahat değil. Onları yalnız bırakmak iyi bir fikir değildi bence."
"Biliyorum ama Namjoon onunla konuşmak istiyor."
Taehyung iç çekti ve duvara yaslanıp silahını daha sıkı tuttu. Namjoon'u çok seviyordu ve onum üzülmesini istemiyordu. Bon Wha ise her şeye inat burunlarının dibinde bitiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
believer || liskook
FanfictionLisa yapmaması gereken bir şeyi yapınca arkadaşlarının ve onun başına milyonda bir görülecek şey gelir; seri bir katil onlara sarar... "Senden nefret ediyorum." "Biliyorum." 𝐛𝐭𝐬 & 𝐛𝐩 𝐟𝐚𝐧𝐟𝐢𝐜