Medya; Jungkook
Lalisa Manoban
Bir Hafta Sonra...
Kısacık bir hafta geçmişti ama bana bir yıl gibi gelmişti... Jungkook bir haftadır odasından doğru düzgün çıkmıyordu. Sadece yemek yiyor, arada bir banyo yapıyor, sürekli uyuyordu.
Sanırım bu onun acılarıyla yüzleşme şekliydi. Ne yazık ki sorunlarımız bitmemişti... Hee Woo bize iki tane kart göndermişti.
- Ah,insafıma denk geldiniz... Cenazeniz için size üç hafta müddet veriyorum. Bu üç hafta içinde bana katılmazsanız kalan aileler de Jeon ailesinin yanına gider.
:)- Zaman geçiyor çocuklar... Fazla vaktimiz yok anlıyor musunuz? Elinizi çabuk tutun.
:)Namjoon ve Jin sürekli Hee Woo'nun izini bulmaya çalışıyordu. Yoongi Jungkook'un ilgilenmediği işlerle ilgileniyordu, Taehyung da Hoseok ve Jimin ile ilgileniyordu.
Bende kızlarla ve Jungkook'la bol bol vakit geçiriyordum. Jungkook bana hayatımdaki en büyük şokları yaşatmıştı ama yine de ondan nefret edemiyordum.
Sadece kırgındım ama bu kırgınlığım aşkımın önüne geçemiyordu...
Jungkook'u gerçekten çok seviyordum. Evet ilk başta ondan cidden nefret etmiştim ama geçmiş kalbimi tekrar açmıştı.
Eh, ne yapabilirdik ki?
Tzuyu iki gün önce Tayvan'a dönmüştü. Birkaç güne de yanında Chaeyoung ile gelecekti.
Tek ve en büyük sorunumuz Hee Woo'ydu... Onu nasıl bulup da etkisiz hale getirecektik? En önemlisi ailelerimiz ne haldeydi? Ya onlara bir şey yaptıysa?
Tanrım lütfen... Bir an önce Hee Woo'yu bulmamız gerekiyordu. Onu bulduğumuzda bıçağımı kalbine acımadan saplayacaktım.
"Lisa?" Jungkook'un boğuk sesiyle düşüncelerimden sıyrılıp yanımda bebek gibi yatan Jungkook'a baktım. "Efendim?"
"Saçlarımla oynar mısın? Uyuyamıyorum," Burukça gülümsedim ve başımı sallayıp ellerimi saçlarına daldırdım. Yumuşacıktı...
"Belki sana saçma gelecek ama... Artık biraz hayata geri döner misin?" Boğuk sesiyle güldü. "Hazır değilim."
"Biz her zaman yanındayız."
"Teşekkürler..." diye mırıldandı. Gülümsedim yine. Ailesi öldükten sonra seri katil kimliğinden çıkıp,beş yaşındaki bir çocuğa bürünmüştü.
Ve açıkçası bu halini tercih ederdim. Bana eski günleri hatırlatıyordu. "Hee Woo'yu bulamazsak," dedi sertleşen sesiyle. "Ona katılacağım."
"Olmaz." dedim hemen. "Onu bulacağız ve herkesi kurtaracağız." Yavaşça başını kaldırıp bana baktı. "İnancına hayranım. Keşke bende senin gibi inançlı olabilseydim."
"Olabilirsin. Bak, biz hepimiz onu bulacağımıza inanıyoruz. Sende dene. Hem umut edince ve inançlı olunca hayat daha çekilebilir hale geliyor."
Kıkırdadı. Saçlarındaki elimi tutup avuç içimi öptü. "Yanımda olduğun için teşekkürler..."
Bir şey demedim. Gözlerimi kapattım ve başımı yastığa yasladım. Jungkook'un kokusuyla ve sıcaklığıyla iyice mayışmıştım...
***
"Jennie! Yeontan onu yiyemez!"
Taehyung çaresizce Jennie'ye kızarken güldüm. Yeontan'a kahvesindeki buzu yedirmeye çalışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
believer || liskook
FanfictionLisa yapmaması gereken bir şeyi yapınca arkadaşlarının ve onun başına milyonda bir görülecek şey gelir; seri bir katil onlara sarar... "Senden nefret ediyorum." "Biliyorum." 𝐛𝐭𝐬 & 𝐛𝐩 𝐟𝐚𝐧𝐟𝐢𝐜