2 | 7

2.3K 164 86
                                    

Medya; Lisa

Lisa

Gözlerimi yavaşça açtım ve karanlık odayla karşılaştım. En son Jungkook'un yanında uyumuştum... Panikle doğruldum ve etrafıma baktım. Hastane odasındaydım.

"Uyandın mı?" Tzuyu'nin sesiyle rahatlayarak sırtımı geriye yasladım. Tzuyu komodindeki ışığı açıp uykulu gözlerle bana baktı. "Günaydın."

"Saat kaç?"

"On bir, dün gece ondan beri uyuyorsun."

Kaşlarımı kaldırdım şaşkınca. Daha önce hiç bu kadar uzun uyumamıştım. "Yuh,"

"Evet." dedi kıkırdayarak ve koltuğa yayıldı. Aklıma Namjoon gelince dudaklarımı ıslattım ve o sorudan korksam da sordum. "Namjoon nasıl? Hâlâ durumu kötü mü?"

"Jisoo ve Jin kan bağışlamaya gittiler." dediğinde şaşkınca yüzüne baktım. "Cidden mi?"

"Evet. Doktor kana ihtiyacı olduğunu söyledi. İkisinin kanı da oluyor,bu yüzden kan vermeye gittiler."

Jisoo Namjoon'u seviyor muydu bilmiyordum. Hoşlanıyordu ama iş aşka binmiş miydi bizde bilmiyorduk...

"Jungkook ve kızlar neredeler?"

"Jennie ve Yoongi Rosé'yi kontrole götürdüler. Jungkook da yan odada dinleniyor."

"Onu görmeye gideceğim." dedim ve yataktan kalkıp odadan çıktım. Hastanenin o tanıdık kokusu burnuma dolunca istemsizce yüzümü buruşturdum. Buraya bir daha dönmek istemiyordum...

Yan odaya girdim ve yatakta uyuyan Jungkook'un yanına ilerledim. Saçları dağılmıştı ve bebek gibi uyuyordu. Gülümsedim ve yanağından öptüm.

"Sonunda hayalini kurduğum şey gerçek oldu..." diye mırıldandım. Geçmişte onu hep uyurken izlemek isterdim,sonunda olmuştu işte...

Bir süre onu izledim. Saçlarıyla oynadım. Ailesinin yokluğuna alışıyordu ama bazı geceler kabus görerek uyanıyordu. Psikolojik travma yaşamıştı. Ve bunların tek sorumlusu Hee Woo'ydu, o da hak ettiğini almıştı.

Aklıma Bon Wha gelince tüylerim diken diken oldu. O neredeydi? Şimdi ne yapmayı planlıyordu?

Korkarak Jungkook'un elini tuttum. Artık rahat bir nefes almak ve her gece rahatça uyumak istiyordum. Bu kadar stres ve gerginlik bize yeterdi...

"Lisa?" Jungkook'un sesiyle düşüncelerime son verdim ve bana bebek gibi bakan sevgilime baktım. "Uyandırdım mı?"

"Kokunu duyunca istemsizce uyandım."

Başımı göğsüne yasladım. "Burası bu aralar huzurlu olduğum tek yer." dedim. Saçlarımdan öptü. "Kokunda benim huzurum."

Gözlerimi kapattım. Keşke zaman tam şu an dursaydı... "Seni seviyorum Lisa."

"Bende seni seviyorum Jungkook." İkimizde güldük ve birbirimize daha sıkı sarıldık. Bu kötü günleri birlikte atlatacaktık. Ben ona her zaman destek olacaktım,her zaman yanında olacaktım...

***

Yazardan

Bon Wha gözlerini sildi ve arabanın camından hastaneye bir bakış attı. "Durumu ne?" dedi yan koltukta oturan doktora bakıp.

Doktor yutkundu. "İyi olmaya çalışıyor. Ameliyat beklediğimden iyi geçti,arkadaşlarının kanları sayesinde vücudu dengeye ulaşacak."

"Onu kurtarmak zorundasın." dedi Bon Wha tekrar ağlamaya başlayarak. "Oğlumu kurtarmak zorundasın."

believer || liskook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin