Medya; Lisa
Yazardan
Yoongi Jungkook'a baktı ve "Gerçekten o kızları buraya alacak mısın?"dedi. Jungkook elindeki viski bardağını kafasına dikip sertçe masaya bıraktı ve "Kesinlikle."dedi. "O kızlar bizi birilerine ispiyonlamadan avucumun içine almam gerek."
Yoongi gözlerini devirdi. Ona göre o kızların buraya gelmemesi gerekiyordu. "Gerçekten sıkıcısın."dedi ve ayağa kalktı. "Ben şirkete gidiyorum."
"Hazır ol,akşama eğlence var."dedi Jungkook psikopatça gülümseyerek. Sonra başını yavaşça dev ekrandaki fotoğrafa çevirdi. Kızların gülümseyen fotoğrafına... Sırıttı ve koltuğuna oturdu. "Avucuma düştünüz..."
•••
LALİSA MANOBAN
Kapı çaldığında gözlüklerimi çıkardım ve ayaklandım. Ama ben kapıya ulaşamadan Jennie çoktan açmıştı. "Siz kimsiniz?" Kaşlarımı kaldırarak kapıya ilerledim. Beş tane siyah takım elbiseli adam vardı. Gergince askılıktaki bıçağı kavradım. Onlar da kimdi?
"Kim Jennie,Lalisa Manoban,Kim Jisoo ve Park Chaeyoung ,ya da diğer adıyla Rosé,bu evde yaşıyorsunuz değil mi?" dedi en öndeki. Bıçağı daha sert tuttum ve kapıya ilerledim. Arkama Rosé ve Jisoo da gelmişti. Jennie titrek bir nefes aldığında öndeki adam sırıttı.
"E daha fazla bekleyemeyiz. Patron sinirlenmesin,alın bunları." Tam o anda bıçağı koluna sapladım. O acı bir çığlık atarken kızlar da bağırmaya başlamıştı. Başka bir adam bacağıyla elime vurduğunda bıçak havaya uçtu. Kendimi savunacak zaman bulamadan enseme bir darbe yedim. Arkamı döneceğim sırada tekrar darbe yedim ve yere yığıldım...
°•°•
"Ne yapacaksın Kook?"
"Bana şöyle seslenme."
"Kapa çeneni,ne yapacaksın dedim."
"Bakacağız." Ensemdeki ağrıyla ve konuşma sesleriyle birlikte yavaşça kendime gelmeye başladım. Bileklerimdeki baskıyla kaşlarım çatıldı. Neler oluyordu? "Uyanıyorlar."dedi tatlı bir ses. Yavaşça gözlerimi açtım ve sağ tarafıma düşmüş başımı kaldırdım. Depo gibi bir yerdeydik. Yerde su birikintileri vardı. Ve oldukça korkunç duruyordu. Gergince yanıma baktım. Kızlar sandalyeye bağlanmıştı,hepsi de ayılıyordu.
"Eveeet," Başımı kaldırıp tepemde sırıtan Jungkook'a baktım. Eski Jungkook'a hiç benzemiyordu. Saçları daha yapılıydı,kasları gelişmişti ve elinde kelebek dövmesi vardı. Yutkundum ve çatallaşan sesimle sordum: "Bizden ne istiyorsun?"
"Bizi konuşurken duydun değil mi?" Arkamdan gelen sesle kafam karıştı. Kaç kişi vardı burada? O sesin sahibi önümde durdu ve gülümsedi. "Ben Yoongi, Jungkook'un yardakçısı."
"Sizi pislikler..." dedi Jennie. Jungkook bana baktı. Beni hatırlamıyor muydu? Neden böyle davranıyordu? "Birilerine bizim konuşmamızı anlatmışsın."dedi Jungkook. İşaret parmağıyla kızları gösterdi. "Daha fazla kişiye anlatmamanız için buradasınız."
"Kimseye anlatmayacaktık."dedi Jisoo.
Sırıttı. "Evet,tabii.""Beni hatırlamıyor musun?" diediğimde etrafa sessizlik çöktü. Taehyung bana baktı ve "Sen... O Lisa mısın?"dedi. Yorgun gözlerimle bakmakla yetindim. Jungkook "Seni unutalı çok oluyor."dediğinde şaşkınca ona baktım. Böyle kolay mıydı yani? Nasıl bu kadar çabuk unutmuştu?
"Onunla daha fazla konuşma Lisa."dedi Rosé. Yaşlı gözleriyle Jungkook'a sinirle baktı. Başımı bağlanmış ayaklarıma eğdim. Beni bu kadar çabuk unutması hiç adil değildi. Oysaki ben onu yıllarca düşünüp,anılarımda yaşatmıştım....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
believer || liskook
FanfictionLisa yapmaması gereken bir şeyi yapınca arkadaşlarının ve onun başına milyonda bir görülecek şey gelir; seri bir katil onlara sarar... "Senden nefret ediyorum." "Biliyorum." 𝐛𝐭𝐬 & 𝐛𝐩 𝐟𝐚𝐧𝐟𝐢𝐜