6. Bölüm

450 11 0
                                    

Sabah erkenden kalktım.Nedenn? Çünkü okul var.Offf.Hiiç güzel giyinmekle uğraşamayacağım için dolaptan kot pantolon ve mavi üzerinde GAP yazan salaş tişörtümü giydim ve saçlarımı saldım.Siyah okul çantama defter ve kitapları koyduktan sonra aşağı indim.Annem alayla konuştu.

''Hayırdır kızım? Pazara mı gidiyosun?''

''Keşke pazara gitsem anne.Ama malum okull.''

''Benimle alay etme Ayda.Git üstüne adam gibi bişeyler giy.Ayrıca hava da buz gibi.Hadi hadi.Yollan odana.''

Cidden üzülüyordum.Annem benden kurtulmak istiyordu.Kıvançla evlendiğim gün mutlu olacaktı.Nedenini bilmiyorum ama mutlu olacaktı.Bunu biliyordum.Altıma krem renk pileli kısa bir etek,üstüne siyah bol uzun kollu bir kazak giydim.Eteğimin altına da mat siyak kilotlu çorap giydim.Pürüssüz çorap tayt kumaşı gibiydi.Saçlarımın ucuna melikten taç yaptım ve siyah top küpelerimi takıp siyah oje sürdüm.Okul çantam yerine krem orta boy bir çanta aldım ve kırmızı bir ruj,eilener,göz kalemi ve rimel sürdükten sonra hazırdım.Altıma ayakkabı olarak da siyah kısa kalın tabanlı bot giydim ve hazırdım.Annem beni görünce gülümsedi.Gülümsemesine karşılık vermedim.Veremedim.Vermek istemedim.O kadar.

Okuldan içeri girdiğimde normal olarak tüm gözler bendeydi ve bu acaip rahatsız ediciydi.Özellikle kızlar 'sen git bi öl.' der gibi bakıyodu.Iyy.Tiksinçler.Zaten morelim bozuk.Sınıfa girip oturdum.Beyaz ı-phonuma siyah kabımı takmıştım.Mesajlara cevap yazdım.Hayır,sadece eski arkadaşlarım halimi sormuşlar.O kadar.

Kıvanç derste yoktu.Yani almanca dersinde.Almanca hocasını sevmiyordum ama almanca dersini severdim.Fosforlu sarı küçük defterime tahtadakileri yazdım ve uzuun bir yazmacadan sonra zil çaldı.Telefonumu ve siyah cüzdanımı elime alıp kalktım.Telefonuma mesaj gelmişti.Tanımadığım bir numaradan.

Kimden:Bilinmeyen

-Dışarı çık sürtük ;) Müstakbel sevgilin benimle yiyişiyorr.

İçimde fırtınalar koparken hızla dışarı çıktım.Kıvanç altında hiçbirşey olmayan,pardon ya şort giymiş ama göremedim tam.Bir kızla öpüşüyordu.Beynim zonkluyordu.Kalbim acıyordu.İğrenç hissediyordum.İğrenç.Hem onun o sürtükle beni kıyaslarcasına öpüşmesine üzülmüştüm,hemde şuan tüm okulun önünde rezil olmama.Sinirime yenik düşüp merdivenlerdne indim ve ikisini sinirle ayırdım.Önce kıvanç'a bağırdım.

''Onun gibi olsam mı sevecektin beni!? Onun gibi olsam öpecekmiydin?! Onun gibi sürtük biri mi olmalıydım yani?! Görünmeyen bir şort giyip sütyenimi mi göstermeliydim?! Ne yapmalıydım Kıvanç?! Ben öyle yiyişip atabileceğin kızlardan değilim anladın mı?! Öyle silip atamazsın beni?! Satamazsın,atamazsın eskimiş koltuk gibi!''

Kıza döndüm.Sürtüğe.Bir yandan ağlıyordum.

''İnan sen sürtüklükte mastır yapmışsın! Ben sen miyim ha?! Ben botoxlu dudakalrla öpüşmem! Sikonlu kıçımı biyerlere sokmam! Silikonlu göğüslerimi elletmem! Erkekleri yapmacık vücudunla mutlu edebiliyorsan ne mutlu sana! Başardın! En azından Kıvançta!''

Sinirle yanlarından ayrılıp 2. evime gittim.Yangin merdivenlerine.Bacaklarımı yeniden aşağı sarkıtıp bağıra bağıra ağlamaya başladım.Ördüğüm melikten taç bozulmuştu.Ellerimi sinirle saçlarımdan geçire geçire ağlıyordum. (Medyada var.) 

''Nefret ediyorum sendeeen!'' sesim yankılanıyordu.

Sendeen!

KAZAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin