18. BÖLÜM (Presfaktöpler)

267 6 0
                                    

Hemen suyun altından çıktım ve gözlerimi ovuşturdum.Olayın şokundaydım sanırım.Boras da hemen çıktı.
''Özür dilerim.'' dedi hemen.
''Önemli değil.Boşversene.'' dedim ve gülümsedim.Diğerleri olaydan habersizdi.Cansu hariç.Bana 'Görmedim sanma' bakışı atıp parmağını sallıyordu.
Sinir olma gülüşümü takındım Cansu'ya karşı.
''Bence artık çıkalım.Öğle yemeği vakti geliyor.'' dedi Kağan.
''Aynen.Daha duş alıp giyincez.'' dedim havuzun merdivenlerini çıkarken.Saçlarımın suyunu sıktım hemen.Havluyla biraz oturduk.Kurumak amaçlı.Tam kurumamıştık ama saat 1.50 olmuştu.Biz de üstümüzü giyip hemen odalara çekidik.

Odama geldiğim gibi bikinilerimi falan çıkarıp duşa girdim.Ohh yaa.Sonunda perdesiz bir duşta duş alıyorum.Kabin var.Yeaaahh.Biliyorum biraz saçmaladım.Saçlarımı yıkadıktan sonra saç kremi sürdüm ve vücudumu da yıkadıktan sonra duştan çıktım.Bornoza sarılıp kuruduktan sonra saçlarımı havluya dolayıp iç çamaşırlarımı giydim.Altıma  siyah şortumu, üstüme yine siyah askılı şortu kapatıp altımda birşey yokmuş gibi gösteren salaş tişört gibi şeyi giydim.Altıma da gelirken giydiğim siyah converslerimi giydim.Saçlarım zaten hafif kurumuşlardı.Bende topuz yaptım ve syah küpelerimi taktıktan sonra yatağa oturdum.Telefonumu açıp 'Facebook' a girdim.Birkaç bildirim ve ark. isteği gelmişti.Ayrıca mesaj da gelmişti.Arkadaşlık isteklerine baktım
-Bora Mengüç
-Cansu Bulut
-Batı Kaftan
- Kağan Loşay
- Pelin Daflu
Cansu'nun soyadı aynıydı Kıvanç'la.Sonuçta kuzenlerdi.Ama içim acıyordu.Neden böyle yapıyordu ki Kıvanç? Bora söylemiş miydi ki? Söylese Kıvanç bağırır çağırır, daha bariz bir farkla belli ederdi sinirli olduğunu.
Mesajlara baktım.Gereksiz mesajlar 'Pp beğen?' gibisinden.Bildirimlerse, çok fazlaydı.Fazla fazlaa.
Foto beğenmeler, fotolara yorum yapmalar felaan felaaan.Kapı çalınca telefonu cebime tıktım ve kapıyı açtım.Bora.
''Hadi inelim aşağı.Öğle yemeği yenicek.''
''Tamam.'' oda anahtarını da aldıktan sonra kapıyı çektim.
''Şey, havuz iç-
''Özür dilemen gerekmiyor.Güzeldi.''
Ne demiştim ben?!!! Malım galibaaa!!! Cansuyu görmemle kafeteryaya geldiğimizi anladım.Bizim grubun yanına oturduk.Borayla.
Tanrım ne iyi arkadaşlarım var aslında! Kıvanç'ın adını ağızlarına almıyorlar beni üzmemek için, Bora'yı da yargılamıyorlar.Çok şanslıyım.Çook.
Tabağıma salam,buğday ekmeği,peynir,yoğurt gibi birkaç şey aldım.Yarı mıncıklayıp yarı yedim.Tabiki Batı hayvan gibiydi ve yine ağzı doluyken konuşuyodu.
''bonco yomokton sonro horkos oyrolson vo boroz gozson.Oyo olmozmo Poloncoğomm??'' Üzüm üzüme baka baka kararır derler ya işte.Bizimkisi de aynen o durudm.
''Toboko oyo olor Botocoğom.Bon Polon Olorok hoç bo kodor oyo bor toklof olmodom.''
''Iyy yaaa.miğdem bulandı.'' dedim karnımı tutarak.Az sonra hemen yan masaya Kıvanç-sarışın kız çifti oturdu.Sinirimden kudurmaya başlamıştım.
''Oha ama yaa.Şu Kıvanç'ı da anlamıyorum'' dedi Kağan.
''Bende anlamıyorum.Kafam basmıyo.'' dedi Batı gayet ciddi.
''Yemin ederim o kadar sinir bozucular kii.'' dedi Cansu.
Bende gaza geldim ve tabağımdaki herşeyi çorba kasesine boşaltıp iğrenç bir karışım yaptım.Herkes beni izlerken vişne suyumu da aldım ve o masaya ilerledim.Gayet sevecen bir tavır takınarak konuştum.
''Merabaaa.''
''Meraba.'' dedi sarışın kız.
''Adın neydi seninn?''
''Sevda.Sen de Ayda olmalısın.''
''Evet Ayda ben.Bak ben seni çok sevdim.O yüzden sana bir hediye aldım.'' dedim ve yaptığım iğrenç karışımı başından aşağı döktüm.Salonda kim var kim yoksa 'Owwwww'mdiye bağırıyordu.Hemen Kıvançın yanına gittim ve yediği pastayı suratına yapıştırıp vişne suyunu kafasından aşağı boşalttım.Ellerimi de tişörtüne sildikten sonra masamıza ilerledim.
''Owwww.Kanka naptın yaa.'' dedi Kağan sırıtık sırıtık.
''Kendimi tutamadım.Çok sinirlendim napıyım:''
Az da olsa rahatlamıştım.Oh yaaa.Sinirlendirmesin beni ğiç kurusu.Kıvanç ve Sevda masadan söylene söylene kalktılar.Arkalarından bağırdım.
''Bazen hayal kırıklığına uğrarsınn!!'' o kadar sinirliydim ki! Gerizekalı Kıvanç! Bir gün seni seviyorum deyip kucaklıyor! Öbürsü gün kıçını dönüp gidiyor! Hayatta evlenmem ben bununla!
''ben bir tuvalete gidiyorum.'' dedim ve tuvalete ilerledim.Çok fena sinirimi bozuyordu! Tuvalette yüzümü yıkadım.Peçeteyle kuruladıktan sonra Onun sesi geldi.Kapıya yaslanmıştı.
''Sana neden böyle davrandığımı hiç mi merak etmiyorsun?''
''Hayır!''
''Ettiğini biliyorum.''
''Etmiyorum tamam mı!''
Tuvaletin içine girdi.Ve beni duvara yapıştırıp öpmeye başladı!!
''Bıraaaakkkkkk!!!! İstemiyorum gitseneee!!''
''Hadi amaa trip atmaa.''
''Ya seni her öpüşünde affedeceğimi mi sandın sen?!'' öpmeye çalışmasını bir yumruk bölmüştü.Bora'nın yumruğu.
''Kız istemiyor işte! Bıraksana!'' Kıvanç'ın burnu kanıyordu.Bense yere çöküğ ağlamaya başladım.Yaşadıklarım çok ağır gelmişti....

KAZAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin