24. BÖLÜM (BENİM RAPUNZELİM)

278 5 0
                                    

Eve geldiğimizde derin bir 'oh' çektim.Dışarısı iyi gelmemişti.2 kazak,2 pantolon,2 ayakkabı ve 1 çanta almıştım.Bir de cüzdan.Hakikaten az şey almamışım.Yarın giyeceklerimizi ayarladım.
Siyah bir kazak, üstünde gümüş renk boncuklarla bezenmiş baykuş var.Altına siyah pantolon.Altına siyah bot ve siyah çantayla siyah cüzdanım.
Uykusuzluğa kanat gerdim ve yatağa yatıp gözlerimi yumdum....
*******************************************************
Uyandığımda akşamdı.Karnımın acıktığını hissedince aşağı indim.Herkes oturmuş yemek yiyordu.Beni çağırmayın zaten siz öküzler.
''Aaa annem gel otur.Uyuyordun diye uyandırmak istemedik.AMa yersin değil mi?''
''Evet yerim.Karnım çok aç.''
''Zoton kornon oç olmoso şoşordom conom.Hor zomon oçson.No gozol sononkoloro bon yoyocoktom.'' annem ve masadaki herkes okkalı bir kahkaha attı.
''Canım istersen ben sana koyarım yine.Daha çok var.''
''Poko Nolso toyzo.O zomon bon boroz doho sormo oloyom.'' annem önce bana biraz çorba koydu ve sonra Batı'nın yemeğini tazeledi.
''Babam nerde anne?''
''O gitti İzmir'e çoktaan.''
''Hadi yaa.Keşke yanıma bir uğrasaydı.'^'
''Uğradı zaten ama sen baygındın.'' dedi Bora.
''Hmmm.'' dedikten sonra ekmek sepetinden ince doğranmış ekmek aldım ve çorbamı içmeye başladım.Oha en sevdiğimden.Yulaflı çorbaaaa.Nasıl da fark edemedim renginden.Yulaflı çorbayı nedense çok severim.2-3 kase yerim hep.Birde sarmaya bayılırım.Unutmadan tatlı olarak da karamelli dondurma.Kışın da baklava yerim.Açım olm ben -,-
''Oha Ayda.Fil gibi yedin çorbayı.Fillerde suyu hortumlarıyla 2 saniyede içerler.''
''Ya anne bişey söyle şu Pelin'e.Yulaflı çorbayı ne kadar sevdiğimi anlat.'' annem yine okkalı bir kahkahadan sonra
''Sen ona bakma.Yulaflı çorbayı gerçekten çok sever.'' çorbam bitince sarma da yedim ve daha sonra herkesin önüne karamelli sondurma konuldu.Yine afiyetle yedik.Annem üzerie çikolata sosu da dökmüştü.Nefisss.
Akşam yemeği bitince biz kızlar yemeklerin paketlenmesi,bulaşıkların yıkanması-yemek örtüsünün silkelenmesi gibi işleri yaptık.Annem de günün yorgunluğunu atlatmak için hemen yatağa girdi.Bizde salondaki beyaz koltuklara oturduk.
''Eee yarın napıyoruz?'' dedi Kağan hamile kadın gibi olmuş karnını tutarak.Çok yemiş eşşek.
''Biz yarın Aydayla piano gösterisine gideceğiz.'' dedi Bora.O da fazla yemişti ama karnı o kadar şişmemişti.Batı hala mutfaktaki tencereden sarma yiyo.
''Oooo.Tamam o zmaan bizde evde pinekleyelim.''
''Ya saçmalamayın amaaa.Ayda yılda bir biryere gidiyorlar.Çokmu?'' dedi yanımda oturup sırtımı sıvazlayan Cansu.
''Tamam canım bişey demedik.'' dedi Kağan.
''Biz de filme gidelim.'' dedi Pelin.
''Boncodo folmo godolom.Oçlok oyonloro mosolo.''
''Hayıııırrr açlık oyunlarına bensiz gidemezsiniz!!! Başka zaman gideriz beraberr!!'' İzmirdeki odam açlık oyunları posterleriyle doluydu.çk seviyrm.Hatta köpeğim Bax'a bile açlık oyunları resimli kıyafetler giydirdiğim olmuştu.Çok şeker bir süs küpeğim var.Bax.
''Omon tomom conom.Bo kodor dovdoğono bolsoydom hoç boşoy domozdom.''
''Biz de Karamel'e gideriz.O da çok güzel.''
''aynen ona gidelim.'' dedi Kağan.
''Biz piano takılcazzz.'' dedim karşı koltuktaki kağanın yanağından makas alarak.
''Haoooohhaahhhhahh.''
''Noluyo lann???!'!!!''
''Sakin olun tamam mı? Ben esnedim.'' dedi Pelin.Bunlar çift olarak harbi gerizekalı.valla -,-
''Kızım defrem olurken aniden bastıran yağmurda sel olurken toprak kayması ile erezyon başlamış gibi ses çıktı.'' dedi Cansu.
''Oha yaa.O dediğin şeyleri yaşadın mı sen?'' dedi Kağan.
''Tamam biraz abartmış olabilirim.''
''Biraz mıııı??'' dedik aynı anda.Batı hariç.O hala yemek yiyo. -,- aç köpek.
''Ay benimde uykum geldi.'' dedi Pelin.
''O esnemeyle uykunun gelmemesi mümkün mü? Esneme bulaşıcıdır.Benimde uykum geldi.''
''Yatalım mı artık?''
''Aynen hadi yatalım.''
Yukarı çıktık ve aynı yerlerimize yatıp yarın için dinç olmak için uykuya daldık......
*********************************************************************************************
Sabah ciddi bir öksürükle uyandım.Öksürük krizi fena tutmuştu.Fena.Uzun uzun öksürdüm.Öksürmekten gözlerimden yaşlar boşanırken ancak o zaman takabildim oksijen tüpümü.Derin derin nefes aldım.
İyi olduğumdan biraz daha emin olduktan sonra yataktan kalktım.Banyoda yüzümü falan yıkadım.Bembeyaz olmuştu yüzüm.Kireç gibi.
aşağı indim.Annem ve diyerleri yemek hazırlıyorlardı.
''Neden bana hasta muamelesi yapıyorsunuz?!'' durmuşlardı.
''Neden Bora gibi olamıyorsunuz?! Neden bana sürekli kanser olduğumu hatırlatıyorsunuz?! Yüzünüze baktığımda kanser olduğum aklıma geliyor tanrı aşkına!''
''Canım sakin ol lütfenn.'' dedi Cansu elimden tutarak.
''Bırakır mısın?!'' odama çıkıp dün hazırladığım kıyafetleri giydim ve KISA saçlarımı tarayıp evden hızla çıktım.
Bana kanser olduğumu hatırlatıyorlardı.Aman kızım sakin ol.Aman kızım dikkat et.Canım sakin ol.
Bunaltıcı.Sinirlendirici.
(MEDYADAKİ ŞARKIYLA OKUMAYA BAŞLAYIN.BİTERSE BAŞA SARIN)
Cüzdanımdan para çıkardım ve simit aldım.Banka oturdum.Simit bitince kağıdını çöpe attım.Çarşı tarafına ilerledim.Galata kulesi görünmeye başlayınca Galata kulesine ilerledim.Kapıda nöbetçi yoktu.Bende tahta kapıyı açtım ve meşhur galata kulesinin merdivenlerini çıktım.Balkona geldiğimde yine tahta kapıyı açtım.Şiddetli rüzgar vardı yukarıda.Saçlarımı savuran rüzgarı umursamadan yere oturdum ve kapıyı kapattım.Üşümek az da olsa iyi gelmişti.
Başım ağrımaya başlayınca artık sürekli yanımda taşımak zorunda olduğum suyu ve hapları çıkarıp içtim.Galata kuelesinin yuvarlak balkonunda birkaç tur döndüm.
Hatta Kameron Dallas 'Şiir Gibi Kız'dan da biraz okudum.Hafif güneş batmaya başlamıştı.O kadar uzun süre durmuştum ki burda.Biraz daha durmak istedim.Güneşin turuncu ışıklarını izlemek...
Güneş yokolmaya başlayınca tahta kapıya ilerledim.Baya zorladım ama kapı açılmadı.
''Yahu açıl-açılsana!!''
''Ya neden açılmıyosn?!''
''Yaaaa açıllll!!''
Son çare olarak Borayı aradım.2 çalışta açtı.
''Efendim?''
''Bora ben kapalı kaldım.''
''Nerde?!''
''Galata kulesinde.''
''Şaka dimi bu?''
''Hayır gayet ciddiyim.Zaten şaka yapacak surumda olduğum da söylenemez ya neyse.''
''Eee.Şey tamam.Aaa nasıl yapsak ki.Tamam neyse geliyorum ben.Ve ayrıca! Bunun hesabını çok kötü vereceksin!''
Telefonu kapatınca çektim kulağımdan.Gerçekten kilitli mi kalmıştım yani koskoca galata kuelesinde.Çok gerizekalıyım lanet olsun.

Birkaç dakika sonra aşağıda ayak sesi duyduğumda alağı baktım.Birkaç benim yaşımda oldukça sarhoş bir grup vardı.
''Heeeyy! Bakar mısınızz!!??''
Kafalar bana döndü.Yüzlerinde de iğrenç bir sırıtış.
''Ne vardı güzelimm?'' kalbim korkuyla atmaya başlayınca hemen çekildim demirlerden.İğrenç sarhoş pislikler.Aşağıdan kapının kırılma sesi geldiğinde iyice korkmaya başlamıştım.Ardından iğrenç kahkahalar ve basamak sesleri...

KAZAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin