Bu kadar geciktiğim ve beklettiğim için çok üzgünüm.
Bölüm biraz kısa oldu o yüzden geçiş bölümü olarak düşünün. En kısa zamanda yeni bölüm atmaya çalışacağım.
İyi okumalar:)
Medya: Furkan Asır ÖZMEL
Reha'ya söylemek gibi bir aptallık neredeyse yapıyordum. Ama yapmayacaktım, yapamazdım.
Okul kilit altındaydı, o yüzden Duru'yu bulmam en fazla 15 dakikamı alırdı. Sorun şu ki 15 dakikam falan yoktu. Ne kadar zamanım kaldığını bile bilmiyordum.
Tek umudum bir an önce Duru'yu bulmaktı.
Beni tehdit eden manyağın oyununa gelmeyecektim. Reha'ya söylediğimde Duru'nun yerini söyleyeceği ne malumdu ki?
Hem arkadaşımdan hem de ondan olamazdım. Böyle bir risk alacak kadar cesur ya da aptal değildim.
Okulun güvenlik odası bulunduğum kattaydı. Adımlarımı hızlandırıp odanın bulunduğu yere geldim neyse ki kapı kilitli değildi.
Bir aptallık yapıp bir seferlik sistemi kilitlemediklerini umuyordum.
Bilgisayarın başına gidip ekranı açtım.
Şifre istiyordu. Gizli bir hacker gücüm yoktu şifreyi falan kıracak zamanım da yoktu. Tüm okulu aramak durumundaydım.
Güvenlik odasından çıkıp son kata doğru ilerledim. Oradan başlayıp aşağıya doğru inecektim.
Şansım varsa çabuk bulurdum-hiç sanmam ama-
Son katta genellikle laboratuvarlar olurdu. Tek tek her birine girip çıktım ama hiçbirinde yoktu.
Lavobalara ve o kattaki sınıflara da baktıktan sonra aşağı kata indim.
Şimdiden iki dakika geçmişti bile ve ben saniyelere oynuyordum.
İkinci kattaki ilk sınıfa girdim, tam çıkacakken kapının kenarına sıkıştırılmış not dikkatimi çekti.
"Yine zamana yetişemeyeceksin."
Uyuşturucudan mı bilmiyorum ama tüylerim ürpermişti.
Notu top haline getirip yere attıktan sonra bir diğer sınıfa geçtim.
Yine aynı yerde bir not daha vardı.
"Reha'ya söylemeliydin, yanlış karar Asır."
Bu notu da yırtıp attıktan sonra hemen sınıftan çıkıp karşı tarafın sınıflarına sıra sıra bakınmaya başladım.
İlk sınıfta yoktu.
İkinci sınıfta yine yoktu.
Diğer sınıfta da yoktu.Bir an için okul dışında olabilir mi diye düşündüm.
Ama birileri çıkabilseydi Aksel ve diğerleri illa ki farkederdi.
Son sınıfa geldiğimde yine o yoktu ama yine bir not vardı.
"Bir kez olsun yetişme şansın vardı onu da bencilliğin yüzünden kaybettin Asır. Her zaman salak olandın, hala öylesin."
Bu not bir an için de olsa duraksamamı sağlamıştı.
Harbiden salaktım, notların ne demek istediğini bile anlamıyordum.
Zamanım iyice kayboluyordu ve elimde hiçbir şey yoktu.
Giriş kata geldiğimde iyice umudumu kaybetmiş durumdaydım.
Sıra sıra orada bulunan kütüphane ve sınıflara baktım.
Son sınıfın kapısına geldiğimde bu sefer bir notla değil saf acıyla karşılaşmıştım.
"Geç kaldın. Her zaman olduğu gibi."
Ve o an anlamıştım ki canı yanan Duru değil, bendim.
