Reha iki masa önümde değildi.
Reha tam yanımda, bana heyecanla bir şeyler anlatmaktaydı.Her ne kadar onu dinliyormuş gibi gözüksemde, dinlemekten çok uzaktım.
Üzgünüm Reha ama birazdan tadımız fena kaçacak
Artık ya konuşmalı ya da ömür boyu susma-
Yoo şimdi söylemezsem yarın da söyleyebilirim edebiyat yapmanın lüzumu yok.Bir iki kez yutkunduktan sonra söze girdim
"Reha.. Sana bir şey söylemem gerek."
"Yoksa benden ayrılıyor musun?"
Kaşlarımı çattım.
"Reha, biz sevgili hiç olmadık ki zaten"
"Ne biliyim sen öyle yavaş yavaş ürkütücü şekilde sana bir şey söylemem gerek diyince aklıma dizi sahneleri geldi refleks olarak ayak uydurdum kanka"
Aklına bir şey gelmiş gibi devam etti
"Hem ben role girmişken bir iki kavga edelim de belki aldığımız kahveleri beleşe getiririz, sevgili kavgalarında beleş veriyorlarmış"
Ne?
"Peki bunda ki mantık?"
Reha sırıttı ve bir müşteri temsilcisi edasıyla:
"Sevgilinizden kazık mı yediniz? Öyleyse bize gerek kalmadı. Bugün ki bizden yarın ki sizden"
Elimdeki kahveden bir anda soğudum. Masaya geri bıraktım.
"Bugün ki bizden yarın ki sizden derken?"
Kahvesini-pardon çayını, Reha kahve içmez-hüpletip ellerini masaya dayadı.
"Yarın yeni biriyle gelip kahveyi ona ödetir mantığı işte."
Ve jeton sonunda düşer.
Kafein bana pek yaramıyor artık."Her neyse, dediğim gibi sana bir şey söylemem gerek."
"Bunu Furkan'dan duymak isterdin ama ondan belki de hiç duyamayabilirsin. O yüzden güzel burnumu yine sokuk işlerinize sokuyorum."
Bu nasıl bir cümle bende bilmiyorum, kurcalamayın.
"Furkan? O ne alaka?"
"Çünkü onunla alakalı ve söylediğim zaman ona bildiğini asla söyleyemezsin tamam mı?"
Bekledim.
"Söz ver bana."
"Senin için bu kadar önemliyse.. Tamam söz asla söylemem."
Kafasıyla beni onayladı, emin olmuştum söylemezdi.
Galiba?
Artık dönüşü yok, bindik bir alamete gidiyoruz tepe tepe kıyamete.
En iyisi bir çırpıda söyleyip kurtulmak, gelemem zaten ben böyle şeylere.
"Furkan.. Furkan uyuşturucu kullanıyor.. Bir süredir."
Garip ama şaşırmış gibi değildi.
Olayı daha kavrayamadı sanırsam.Çayından bir yudum aldı.
Gözlerini masaya dikti.
"Biliyordum."
"Ne?!"
İşte bunu kesinlikle beklemiyordum.