Bölüm 51 *Part 3*

489 73 68
                                        

Yazarken en soft olduğum bölüm olabilir. Bu nedenle bu kadar bekletmemi umarım ki karşılar. Ki bence cidden buna değdi.

Neyse, hâlâ kitabı; Duru ve Furkan'ı bırakmadığınız için teşekkürler.
Onlar da bırakmadılar merak etmeyin.

İyi okumalar
Gelecek bölümde görüşürüz.

Multi: Sarı




5 yıl önce

Duru ile farklı okullardaydık. Ama aynı mahallede oturuyorduk bu nedenle okul çıkışı onu almaya gider ve eve birlikte yürürdük. Okul ve ev arasında fazla mesafe yoktu aslında ama her zaman yolda oyalandığımız için on beş dakikalık yolun iki saate çıktığı olurdu. Bazense üç bazense dört onun annesi çağırana kadar vaktimiz vardı bizim için.
Bu olay ilkokuldan beri süregelen bir gelenek haline gelmişti. Tahmin edersiniz ki liseye kadar sürebildi. Lisede aynı okuldaydık ama yollarımız ayrılmıştı bu sefer de. Arkadaş ortamlarımız değişmişti. Ben dışardan arkadaşım gibi görünen insanlarla o da onunla arkadaş olmayı isteyen şerefsizlerle bir süreliğine arkadaşlık kurardı. Bir süreden kastım yaklaşık beş dakikaydı. Duru bana nazaran gözü açık biriydi. Her konuda. Onun yanına yaklaşan kişilerin cidden arkadaş mı yoksa başka bir amaçla mı geldiğini tanıştığı an anlardı. İnsanları iyi gözetirdi. Onları gözlemlemede fazlasıyla iyiydi. Bu nedenle yanında nadiren birileri olurdu. Çünkü o insanları tanıyordu. Benim aksime.

Şimdiki Zaman

Duru'yu hala arıyordum ve her yere bakmıştım. Ciddi anlamda her yere. Kazan dairesi de buna dahil. Ama bir türlü bulamamıştım. Artık çarelerimin tükendiğini hissediyordum.

Kendimi bir anda Reha'ya giderken buldum. Başka seçenek yoktu benim için. Söyleyecektim. Duru şu anda daha önemliydi. Hayatı için bahis oynayabileceğim biri değildi.

Merdivenlerden döndüğümde şok olmuştum. Oradaydı.

Acaba uyuşturucunun etkisinde miydim hâlâ? Gözlerimi ovalayıp tekrar baktım. Oydu işte.

Ayaklarım kendiliğinden ona götürürken beni ne yaptığımın farkında bile değildim. Onun kokusuydu bu.

Kendimi sarılır halde bulmuştum.

"Köpekler gibi koklaman bittiyse çekil artık Furkan, nefes alamıyorum aptal herif."

Geri çekildiğimde benim kadar şaşkın olan yüzünü gördüm. Görüp görebileceğim en güzel ve korkutucu yüzü.

(Yazar: Sen iflah olmaz bir romantiksin Furkan Özmel, seni kınıyorum.)

"Nerdeydin sen?"

Sorduğum soruyla başını Reha'dan çevirip bana baktı.
Reha mı?

"Okuldaydım işte, nerde olacağım başka?"

Bir şey dememe izin vermeden sözümü kesti.

"Neyse ya, senle bir idarenin odasına kadar gidelim mi? Bir şey buldum sanırım."

Kaş göz işaretleriyle tamam desene der gibi onay bekliyordu.

"Tamam olur, hadi gidelim." 

Reha yüzünü buruşturmuş arkadan bize bakıyordu.

"Az önce Duru ve Furkan bir konuda anlaşabildi mi, yoksa bana mı öyle geldi?"

Mitra da onaylayıp mırıltılar çıkardı.

EROINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin