Bölüm 59 *Last Station*

263 33 105
                                    

Furkan'dan;

Ertesi gün okulun kapısından girdiğimde herkesin bakışları üzerimdeydi.
İnsanların ilgisine alışıktım. Ama bu sefer ki biraz daha farklıydı.
Bu sefer kimsenin gözü o şekilde üzerimde değildi.
Daha çok beni kınar gibiydiler.

Sonra o mesaj sesi geldi herkese.
En son da bana.

Bilinmeyen numara: Ben Duru değilim Asır.
Blöf yapmam.

Bilinmeyen numara: Eğer yaparım dediysem yaparım. Fazla düşünmem.

Telefonu elimden indirip etrafıma baktım.
İnsanlar artık daha çok acır gibi bakıyordu.

Ama bilinmeyenin bilmediği bir şey vardı.
O da tüm bunların onun sayesinde değil benim sayemde olduğuydu.

Bunu ben kendime yapmıştım.
Bilerek, belki de isteyerek.

Okuldaki herkese yaymış, amacına ulaşmıştı.
Bense artık hiç olmadığım kadar rahat bile sayılırdım.

Birilerinin beni bununla tehdit edebilme düşüncesinden bunalmıştım, kırılma noktamdan intihar etmekten yorulmuştum.

Bilinmeyen numara: Peki şimdi Duru nerde?
Veya Reha?
Veya Aksel?
Söyle bana nerdeler?

Bilinmeyen numara: Yine yalnızsın Asır.
Her zaman olduğu gibi.

Bilinmeyen numara: Başta istediğin kadar çevren insanlarla dolu olsun ama günün sonunda yine düşüncelerinde yalnızsın.

Bilinmeyen numara: ve bunu sen kendine yaptın.
İsteseydin ben yanında olabilirdim.
Olması gerektiği gibi.

Bilinmeyen numara: İstemesen de yanında oldum ama beni itekleyip duran sendin.
Yine itecek misin beni?

Furkan: Nerdesin?

Bilinmeyen numara: Yerimden hiç ayrılmadım ki.

Bilinmeyen numara: Sizin ev tarafında kalan iskeleye gel.

Furkan: Tamam.

Okuldan çoktan çıkmıştım.
Onun dediğini yapmaktan daha iyi bir çözümüm yoktu şu anlık.

İskeleye adımlayıp ona yaklaştığımda hâlâ tepkisizdim.
Ondan başka kimse yoktu zaten ve o olduğuna da emindim.

"Beni özledin mi Asır?"

"Neden Gizem?" Evet Gizem. Ondan beklenmeyecek bir zekası varmış ha?

"Birilerinin artık oyunun gidişatını değiştirmesi gerekiyordu diyelim."

İskeleden kolumu sarkıttım. Beni tekrarladı.

"Ve bu kişi de sendin ha?"

Ayak ucunda yükselip denize doğru başını sarkıttı. "Neden olmasın?"

Gerildiğimden mi bilmiyorum ama konuyu değiştirme ihtiyacı duydum. "Denizi sevmediğini sanıyordum."

Bana bakıp gülümsedi. "Sevmiyorum zaten."
"Ama o da senin gibi Asır. Ne kadar istemesem de yine sokağın sonu buraya çıkıyor."

Denize bakıp iç çekti. "Son durak burasıyken nasıl görmezden gelebilirim ki?"

"Başka duraklar arayabilirsin mesela? Çünkü son durak başkasına ait Gizem."

Duruldu. Deniz gibi.
"Bu durak başkasına ait olsun veya olmasın Asır. Ben buraya bir kez geldim ve istediğimi almadan gitmek bana göre değil."

Yanağımdan usulca öpüp iskeleden inerken son sözleri bunlar oldu.

Bilinmeyen numara: Oyun aslında kuranın değildir Asır. Oyun, bitirenindir.
Ve kiminle biteceği ufuktan zaten gözükmekte.

Bilinmeyen numara: O son durak benim.
Başka kimseyle paylaşmam.

Başımı kaldırdığımda ise çoktan gözden kaybolmuştu.

-

Bilinmeyenin Gizem olduğunu tahmin etmiş miydiniz?

Sizce oyunu bitirecek olan Gizem mi?

Gelecek bölümde görüşmek dileğiyle...

EROINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin