Lanet Bilinmeyen /Yarı Texting/Tamamlandı

2.0

Öksürerek telefondan başımı kaldırdığımda Burak telaşla bana dönerek "Ne oldu?" elleri yüzümü bulurken Gök'ün adımı seslendiğini duyarak onlara döndüm.

Derin bir nefes alarak "Sakin, vebalıymışım gibi bakmayı kesin" diyerek bir yudum su alırken Burak piç bir sırıtışla "Hayırdır bu telefondaki şahıs kim? Seni ne hale getirdi" dediğinde alayla gülerek "Araba tuttu" kulaklıklarımı takarak başımı cama çevirdim.

Yüzümdeki parmaklar ile başımı tekrar yana çevirdim. Gök kulaklığı çıkarırken "İyisin değil mi? İstersen durdurabilirim" dediğinde "Gerek yok, teşekkür ederim" kaşları havalandı, onu terslemeden konuştuğum için şaşırmış olmalıydı. Gülümsemeden edemedim ve, sıcak bir gülümsemeyle "Ne oldu ilk defa teşekkür eden bir kız görüyor gibisin" dediğimde o da gülerek "Bu kadar güzel gülenini ilk defa görüyorum"

Gözlerimi kaçırarak kulaklıklarımı taktım.

A: Tipini yediğimin çocuğu

A: Çok güzel gülüyorsun sen

Kaşlarımı havaya kaldırdım, gülsem mi yoksa böyle birine çattım diye ağlasam mı bilemedim.

Masal: Teşekkür ederim

A: Bir şey soracağım

A: Benimle evlenir misin?

Masal: Öh yani höst yavaş amk

Masal: Yüzünü göstersene sen, bir

A : Aman be!

A: Yüzsüzüm ben yüzüm yok

Masal: Bunu biliyordum engellerimi bile açtığın için skskskdkdkd

A: Oha amk

A: Lafa bak
Görüldü

Gözlerimi kapatarak uyuyacakken Burak'a döndüm. Karşımda Burak yerine Gök ile şaşırarak "Burak nerede?" Gök"Matematikçi ile randevusu varmış" dediğinde gülümser gibi oldum.

Gök" Oyun oynayalım mı?" "Ne oyunu?" Gök"As-" dilini ısırarak "Tabu?" dediğinde "Olur ama iki kişiyiz" Gök"Birbirimize anlatacağız" dediğinde "Saçmalamakta ustasın" diyerek sırtımı cama yasladım ve ona doğru döndüm.

Gök"Biliyorum" diyerek güldüğünde gülerek gözlerimi devirdim.

Gök telefonunu çıkararak "Al başla" diyerek bana uzattı. İlk kelimeye baktım.

Kıvırcık Saç

Yasak Kelimeler
Kıvır
Lüle
Maşa
Kuaför
Saç

Basitti, Gök'e döndüm. "Gök şimdi senin ve benim kafamızda ne var?" Gök"Beyin?" "Gerizekalı, içinde değil dışında" Gök"Deri?" oflayarak "Bak benim kafamda senin kafanda var, kel adamlarda olmaz" Gök"Saç!" dediğinde başımı sallayarak" Benim saçlarım nasıl? Saç türüm?" dediğinde Gök" Kıvırcık" "Birleştir ikisini" Gök"Saç kıvırcığı" demesiyle "E çüş ama" dediğimde, gülerek "Kıvırcık saç, aslında direkt bende sevdiğin şeyleri say deseydin ilk olarak başı çekecekti" dediğinde boğazımı temizleyerek

"Al sıra sende" telefonu alarak kelimelere baktı, Gök"Hazır mısın?" "Sanırım" dediğimde Gök"Türkiye'nin etrafında ne var?" "Ülke? Deniz? Kıta?" Gök"Peki, Artvin nerede?" gülerek Gök"Amacın coğrafya bilgimi mi öğrenmek?"

Gülümsedi, "Karadeniz de" dediğimde "Aferin kız eşofmanlı" diyerek burnumu sıkıştırdığında "Gök! Adamı deli etme" diyerek eline vururken bizi izleyen kişilerin üstüne de daha çok eklendi.

Etrafımıza gıcık bir bakış atarken komşu oğluna döndüm. "Kapı komşum bunlar seni yiyecek beni de öldürecek gibi bakıyorlar" dediğimde, gülerek "Merak etme öldüremezler, kim kimi öldürüyor"

Kulaklığımın tekini takarak "Deşecek misin Gök?" dedim gülerek, Gök"Kız sen bugün çok gülüyorsun, yerim seni" diyerek yüzümü mıncırdığında "Hey adam ol az!" diyerek kocaman elini yüzümden uzaklaştırdım.

"Cıvıma" dediğimde Gök"Buharlaşayım mı?"dediğinde "Ellerini açar mısın? Kusacağım" ellerini hızla açarak ağzıma götürdü. Ellerini iterek "Gök herkes bize bakıyor, yeter da"

Gök omuz silkerek "Düşün yani nasıl bir meteorlasın ama kıymetini bilmiyorsun ki" "Ay haspam!" gülerek saçlarımı karıştırdı. Ellerine vururken
"

Gök biz nereye gidiyoruz? Meymenetsizler hiç bir şey demiyor" dediğimde "Kulağına söyleyeceğim gel" ona doğru yaklaştığımda "Kitap fuarına" demesiyle

"Ciddi misin?!" başını salladığında ellerimi çarptım. "Kızım! Az susun artık, Gök Hocam lütfen sizde" dediğinde meymenetsizin arkasından dil çıkarmamla Gök gülerek "Hocam sıkıntı etmeyin, benimle konuşuyor. Daha sessiz olmaya çalışırız"

Matematikçi ses çıkarmayarak başını sallasa da kızların bana hain bakışlarını görüyordum. Gök"Kızım bütün karizmamı yerle bir ediyorsun adımla seslenerek" dediğinde kıkırdadım.

"O senin sorunun sana asla hoca demeyeceğim" dediğimde Gök"Görürüz elbet" diyerek güldü.

🎭

Gök kolunu omzuma atmasıyla kokusunun tanıdıklığına şaşırdım. "Elini kolunu bacağını mümkünse gözlerini çek üzerimden, çok ağır bunlar" diyerek kitaplara sarılırken "Ver taşıyayım"

"Sana güvenmiyorum, kitaplarıma zarar verebilirsin" Gök"Abartma hele şu yavrularını koruyan kedi misali bakarken bunu yapmam" güldüğünde göz devirerek "Güveneyim mi?" başını salladığında ona vererek "İyi taşı" Gök"Deniz hamallığı tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz" dediğinde gülümsedim.

A: Tipini yediğimin çocuğu gülme şu insanlara

Masal: Tipini bilmediğimin çocuğu gülsem suç gülmesem suç

A: Böyle güzel güldüğünü bilmiyordum suçum yok

A: Isırasım geliyor

Masal: Höst yavaş gel depar atıyorsun

A: Peki apya

Masal: Neyse ben gittim, Gök önden gitti, kitaplarıma bakmam gerek

A: Bir gün bana kitap okuman dileğiyle, görüşürüz
Görüldü