"Sıraya" dediğim de sınıf beni dinlememesiyle artık Gök ile papaz olmamak için "Ya sıraya geçersiniz! Ya da tutanak yersiniz!" biri"Hadi ya, sen nasıl yapacaksın onu?" diyen sivri zekaya "Gök Hoca ilk geldiği gün o yoksa tüm yetkinin bende olduğunu söylemişti, yani tutanak tutmak o kadar zor olmasa gerek? Zaten sen müdürün odasından çıkmıyorsun ne bu atar? Geç yerine"
"Kızım sende bir açıldın, durdurabilene aşk olsun" diyen Burak'a gülerken "Başkanın sözüne itiraz eden mi gördüm ben sanki?" diyen Gök ile Burak ve Derin'in yanına geçtim.
"Haşa" diyen Burak'a dirsek atarken Gök"Evet sınıf, görüşmeyeli nasılsınız?" Doruk" Daha iyiyiz hocam siz?" Gök" Bazı virüsler olmasa daha iyi olacaktım ama onların da serumu benim sanırım"
Oflarken Gök Hocan'ın gözleri üzerim de sabitlenerek "Ne o Masal Hanım, sıkıldınız mı?" kendimi savunmak için dikleşirken soğuk bir bakışla ona bakarak "Yok hocam, başka bir şey geldi aklıma"
Sınıf kaşlarını çatarak bana bakarken onlara ters bir bakış atmıştım. Derin"Hayırdır size? Kız anormal bir şey mi dedi?" diyen Derin'e göz devirdim, cidden şunlarla mı uğraşacaktı?
Bir kız" Hoca dedi? Saygı ifadesini bir kere kullanmayan kız. Dikkat çekmek istiyor gibi" dediğinde ona dönerek "Ben senin aksine birilerine kendimi göstererek beğendirme çabalarında değilim, neysem oyum" Gök'e dönerek gözlerinin içine baktım. "Ve karşımda ki beden hocam. Saygıyı hak ediyor, tıpkı diğer hocalar gibi. Haksız mıyım hocam?"
Gök dişlerini sıkarken "Tamam susun, bahçe de on tur atacağız" dediğin de karşı çıkanlar olsa da "Sıraya geçin, ikişerli sıra olun"
Gök sıranın başına geçerken "Sıradan çıkan, yavaşlayanı yakalarsam yakarım. Başa sararız" dediğin de koşmaya başlamıştı. Ona ayak uydurarak koşmaya başlamamızla üçüncü tur da pert olmaya başlamıştık.
Sebebi basitti: Bir, okulun bahçesi o kadar büyüktü ki yürüsen bile yorulurken biz koşuyorduk.
İki: Biz kızlar spor yapmaya alışkın değildik.Yani şöyle erkeklerin hepsi neredeyse bir spor ile ilgileniyordu, kızların içinden de üç beş kişi vardı. Benim gibiler ise yatıyordu.
Gök"Masal, on tur koşacaksın. Diğerleri dağılabilirsiniz" demesiyle şokla durdum. "Anlamadım? Hocam siz iyi misiniz?! Ben ne yaptım?"
Gök yanıma gelerek "Canım istiyor" demesiyle "Hocam siz bence işinizi özel hayatınız ile karıştırıyorsunuz" dediğim de "İlk dönem sende bana aynısını yapmıyor muydun?" demesiyle kaşlarım çatıldı. Hatırlıyor muydu?
Ardından umursamayarak geriledim, "Peki hocam" diyerek koşmaya başladığım da ağrıyan bacak kaslarımı zorlayarak üç tur daha koşabilmiştim. Toplam altı tur koşmuş olsam da o bunu saymamış yedi tur daha koşmamı istemişti.
Son iki tur da adım atamayacak hâle gelirken pes ederek yere bağdaş kurdum. Nefes nefese kalırken Gök yanıma gelerek "İki turun daha var" "Hocam..." nefesimi düzene sokmaya çalışırken yutkundum, kalbimin atışını kulaklarıma yaptığı basıncı hissediyordum. "Üç tane de sınıf ile beraber koştum, toplam on bir tur yaptım..."
Gök"Pes edersen bana hoca demeyeceksin" dediğinde öfkeyle ayağa kalkarak koşmaya başladım. Sanırım iki gün okula gelmeyecektim.
Son iki turu da tamamlamamla Burak"Al bücür" diyerek su şişesini uzattı. Yere yatarken "Bacaklarımı hissetmiyorum!" Burak gülerken "İkiniz de malsınız" demişti. "Arka sokakların bölüm sayısı kadar katılıyorum" diyen yabancı sesin sahibine bakma gereksinimi bile duymuyordum, o derece felç olmuştu vücudum...
Burak"Mete git başımdan bir" demesiyle kaşlarımı çatarak "O Mete, bu Mete mi?" Mete gülerek "Cidden kız olduğuna inandım" demesiyle "Iqsuzlar!" diye bağıran Derin'e dönmemle öfkeyle Mete'ye vurduğunu gördüm.
"Burak sen bu zekasızlar ile nasıl arkadaş olabilirsin?" dediğinde "Katılıyorum" demiştim. Mete"Ben de katılıyorum, sen bizimle nasıl arkadaş oldun harbi?"
Burak" Boşluğuma denk geldi" demesiyle onaylayan bir mırıltı çıkarmıştım. Mete"Götcüğüm nerede?" demesiyle "Gök Hoca harbi götlük yaptı" diye fısıldamıştım.
Burak güldüğün de ona göz devirerek "Beni buraya gömün, aksi hâlde kalkamayacağım" Derin yanıma gelerek kolumu tuttu, Burak da diğer koluma girerek beni ayağa kaldırdılar.
Kaslarım bana lanet okurken Gök'ün bana bağırması bir oldu. "Masal! Buraya gel" dediğin de dişlerimi sıkarak "Hocam bitirdim turumu!" Gök"Buraya gel dedim" dediğin de Burak beni o tarafa doğru yönlendirdi.
Gök ağzını açacağı sırada "Hocam bu soğukta ne dediyseniz yaptım, sınıfın hepsi okulun için de yeter artık" Gök"Fiziksel uygunluk gireceksin" dediğinde omuzlarım düşse de verdiği kağıtları aldım.
🎭
Akşam odamda şarkıyı dinlerken gelen mesaja baktım.A: Kar yağıyor (18.50)
Gök'ün diğer hattından yazmasına şaşırırken mesaja görüldü attım. Ona kızgındım, okulda mecburen konuşsam da okul dışında konuşmak istemiyordum.
A: Çıkmayacak mısın? (18.55)
Tekrar görüldü attığım da cama geçmiştim bile, sessizce kar yağışını izlerken dolan gözlerime inat burukça gülümsemiştim.Atıştırıyordu ama her hâli ile güzeldi, şimdiden dışarı çıkanlara baktım. Onların yerinde olmak isterdim, hem de her şeyimle...
Ama olamıyordum... Gözümden bir damla yaş süzülürken kar'ı bir perdenin arkasından gizliden izlemeyi bile hak etmediğimi düşünüyordum. Onun beyazlığındaki naifliği ve masumluğu, simsiyah olmuş benin onu hak etmediğini, kirletmeye hakkım olmadığını hissediyordum.
Tüm benliği siyaha karışan birinin beyazı kirletmeye hakkı yoktu
Sanki beni hissetmişcesine yağan kar tanelerinin birden birbirlerini yok sayarcasına sert olmaları bile gözüme hoş geliyordu. Sanki kendilerinin bile o kadar mükemmel olmadığını yüzüme vurmak istiyordu ama onlar her şeyiyle mükemmeldi...
A: Kar tanesi gibi olan ruhunun onların yanına karışmalı, sonuçta ikiniz de zor bulunuyorsunuz
Masal: Bana bir daha yazmayın, Gök Hocam
A: Masal yemin ederim sana neden söylemedim hatırlamıyorum, tamam suçluyum ama böyle yapma. En azından anonim olan bana izin ver
Masal: Sizi tanıyorum
A: Peki
A: Ama şunu bil ki
A: Senin o ruhunun beyaz olduğuna seni inandıracak, bu kar ile beraber seni göreceğim. Kaçamayacaksın
İnstagram: Meleziniz04
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lanet Bilinmeyen /Yarı Texting/Tamamlandı
ChickLit1depresif 2gençkızedebiyatı Kitaplarımın tüm hakları saklıdır, çalınma veyahut kopyalanması durumunda yasal işlem başlatılacaktır. Salak öğretmen diye içimden geçirdim. Gerçi öğretmen bile değildi, öğretmen bozuntusu! "Birine salak demek çok kötü...