3.5

7.1K 321 19
                                    

Masal'dan gelsin bakalımmm...
Derin bir nefes alırken gözlerimi kapatarak "Sakin ol, sakin ol. Alt tarafı onu gördün, geldi. Yanındaki kızı tanımaman hakkında kötü yorulmayacağın anlamına gelmiyor" dediğim de acıyla gözlerimi yummuştum.

Ben yanındaki kıza sinirlenmiyordum, tamam sinirleniyordum ama ben bana yabancı bakmasına, şaşırarak bakmasına sinirleniyordum. Tanımıyormuş gibi bakmasına sinirlenmiştim, bana boş bakıyordu...

Onunla konuştuktan sonra daha çok sevgili muhabbeti açıldı ve ben inatla onlara inanmamıştım. Gök'ün geldiğin de bana böyle durmayacağına inanmak istemiştim...

Burnumu çekerek okul formama baktım, bugün tatil bitmişti ve ben ekmek almaya gitmiştim. Sabah yürüyüşünün bana iyi geleceğini düşünmüştüm ama yanılmışım...

Ayağa kalkarak yüzümü yıkadım ve okul kıyafetlerimi giydim. Ardından aynanın karşısına geçerek düzleştirdiğim saçlarımı salık bırakarak makyaj yapmaya başladım. Yüzümün kızarıklığını kapatırken bugün onu umursamayacağıma kendimi söz vererek dik durdum.

Zaten artık hocamız değildi, komşu olarak varsayarsak dışarı çıkmıyordum. Karşılaşma olasılığımız da yoktu, ayağa kalkarak aşağı inerken kulaklıklarımı hazır etmiştim.

Babam bana gülümsediğin de ona gülümseyerek "İştahım yok, erken kalktım ya, okulda bir şeyler yerim. Sizi seviyorum görüşürüz" dediğim de siyah botlarımı giymiş, kabanımı üzerime geçirmiştim.

Dışarı çıkarken karşı kapı açılınca umursamayarak kapıyı kapatmam ile açılması bir oldu. Arkamı döndüğüm de Berke"İnsan beni de bekler abla" dediğinde "Sen nakil aldırmadın mı salak kardeşim?" dediğim de "Sokağın sonuna kadar beraber gideriz" dediğinde "Kahvaltı?" demiştim.

"Okul da yaparım" dediğinde "İyi gel" beklemeye başladım. "Masal" adımı seslenen kıza bakarak "Efendim" dediğim de kız"Gök-"  "Okula gitmeliyim güzellik, inan bana hocamın bana davranışı gram umurumda değil. İyi günler" diyerek aşağı çoktan inen Berke'ye yetişirken bağırarak "Sen ona ne zamandır hoca diyorsun!" demişti.

Telefonum titrediğinde gelen mesaja bakmamla olduğum yerde durmam bir olmuştu.

Gök'ten...
Duvarı sessizce izlerken "Lan dangalak!" diyerek kafama atılan yastık ile kendime geldim. Sıçrarken Pelin birden yanıma gelerek başımı öptü, "Ay o gidik aklın hiç gelmez şimdi. Allah korusun" diyerek saçlarımı karıştırdığın da

Gözlerimi açtığım da Masal'ın elini tutarak saçlarıma götürdüm, ben uyurken uyandırmak için uğraştığın da oynadığını anlamıştım.

"O zaman saçlarım ile oynar mısın? Biraz daha uyumak istiyorum" cümleme karşılık bir an nefessiz kalsa da bozuntuya vermedim, onu utandırmak istemiyordum.

Elini çekerek kitabını kapattı, ardından saçlarıma parmaklarını yerleştirmesiyle gülümseyerek gözlerimi kapattım. Bana bir yıl önce bu kızın yanında saçlarım ile oynadığını söyleyecek olsalardı inanmazdım.

Biraz daha uyuduğumu hissettiğim de gözlerimi açmamıştım. "Uyandım ve saçlarım ile oynaman beni çok iyi hissettiriyor" diyerek itiraf ettiğim de hoş gülüşünün kulaklarıma dolduğunu hissetmiştim. "Örmeye bile çalıştım, yine de iyi hissettiriyor mu?"

"Lan!" diyerek yatakta zıpladım. "Hayır hayır, biri benim beynimi yakmış olmalı, bunları yaşamış olamayız, o ve ben, ben ve o! Pelin o ve ben!" diyerek inanamadığım da Pelin"Çok merak ediyorum ne hatırladın böyle? Kıza ne yaptın?" dediğinde" Saçma salak konuşma kızım, ben kıza ne yapayım?" yatağa tekrar oturarak omuzlarımı düşürdüm.

" Ama... O olay asla olamaz, olamayacak kadar güzel" dediğim de başımı eğmiştim. Pelin"Ay bu harbi mal" dediğinde ağlayacak gibi ses çıkarmıştı.

Derin bir nefes alarak ayağa kalktım, "Ben ne yapacağım?" Pelin"Çalıştığın okula gidecek, senin yerine gelen ücretli öğretmeni kovacaksın" dediğinde göz devirerek "Evrakları hazırlamadım, hem kovmak nasıl bir kelime aptal?" Pelin"Olsun bugün orayı keşfe çıkabilirsin, git en azından sudan çıkmış balığa dönme" dediğinde haklı bularak hazırlanmak için onu odamdan kovdum.

Okulun önüne geldiğimiz de taksiye ücreti ödeyerek arabadan inmiştim. Aslında Okul eve o kadar da uzak değildi, okulun dış kapısından girdiğim de "Gök Hocam hoş geldiniz" diyen görevli amcaya gülümsemeye çalışarak "Hoş buldum"

Okulun bahçesin de gezinirken büyük olduğunu fark etmiştim, arka tarafta sesler duymamla oraya doğru yürümeye başladım. "Doruk siktir git! Canım burnumda zaten seninle uğraşamam" dediğinde Masal'ın sesiyle kaşlarım çatılmıştı..

Doruk denen şahıs "Boş biri için üzüldüğüne eminim! O saçma sapan öğretmen bozuntusu için mi üzülüyorsun? Bir buçuk aydır mı?!" "Kim için üzüleceğini ne zamandan beri sana soracak? Üzülüp, üzülmemeyi neden sana soracak?!"

Masal beni görmesiyle başını eğerek "Özür dileriz hocam..." dediğinde Doruk"Hocam ne zaman döndünüz? Hem Masal?" dediğinde "Sabrımı sınama yoksa seni boks kursuna yazdırır orada kemiklerin kırılana kadar yasal yollarla döverim" Doruk"Ama-" sözünü keserek" Hâlâ öğretmenin değilim, dönmemem için bir sebep yok" diyerek yakasını kavradığım da geriye doğru ittim. "Defol!" sesimdeki sertliği kontrol edemiyordum, bu embesili hiç sevmemiştim, o gerilerken Masal da hareketlendiğin de "Sen olduğun yerde kal!"

Olduğu yerde  kaldığın da ona dönerek derin bir nefes aldım. "Sen nereye gidiyorsun?" dediğim de "Hocam tatsızlık çıktı, özür dileriz bir daha olmaz. Lütfen gidebilir miyim?"

"Sen bana eskiden bu kadar kibar mıydın? Bence katıydın" dediğim de anlamayarak bana baktı. "A-anlamadım" "Diyorum ki kardeşimi sevgilim sanmaktan-" dediğim de sözünü keserek "Kardeşini sevgilin sanmadım! Ben senin aksine karşımdaki insana güveniyordum"

Kaşlarım çatılırken "Dum?" Masal"O mesajdakiler doğru mu? Hasta olduğun?" dediğinde gözleri dolmuştu. Yutkunarak "Hastaydım... İyileştim sadece tek sıkıntım var. Hafıza kaybım..." "Ne?"

Masal sizce ne tepki vermeli?
Ve büyük ihtimalle ara vereceğim bunu sözüm olduğu için atıyorum, Wattpad beni kanser ediyor artık.

Lanet Bilinmeyen /Yarı Texting/TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin