Gök burukça gülümseyerek başını iki yana salladığında "Lütfen Gök... Gitme..." bir damla yaş gözümden süzüldüğünde parmağıyla yüzüme varla yok arası bir temas ederek gözyaşını sildi.
"Şşş, ağlama kızım bana ağlanır mı?" dediğinde başımı yere eğerek "Gitme..." Gök"Gitmem gerek" "Neden?" başımı kaldırdığımda gözlerini kaçırarak "Gitmem gerek sadece..."
"Gözlerini kaçırma benden!" derin bir nefes aldığında "Masal bak... Gitmem gerekiyor tamam mı?" dediğinde "Sen... O öğretmenlik ya da aldığın eğitim zırvası için gitmiyorsun değil mi?" Yutkunarak başını onaylarcasına salladı.
"Neden gidiyorsun o zaman?" "Söyleyemem..." dediğinde ellerimi yumruk yaparak kendimi sıktım. "Gitmemeni engelleyecek bir şey de yok değil mi?"
Başını iki yana salladığında "Ama geleceğim" demişti. Alayla "Ne zamana? Bana o gün gideceğini söylemiştin, tamamen!" Gök"Öyle bir şey demedim, çarpıtma lütfen. Sadece gitmem gerek. Söz veriyorum geleceğim" dediğinde "Ama ne zaman?" gözlerimden bir damla yaş daha aktığında acıyla gözyaşına bakarak sildi.
Elini tuttuğumda "Lütfen... Gitme..." sessizce ağladığında "Sadece bana bir kere sarıl tamam mı?" dediğinde sesindeki bariz acı kalbime bıçak gibi saplanmıştı.
Ona sarılırken bana sıkıca sarılarak yüzünü boynuma gömdüğünde boynum ıslanıyordu. Bende yüzümü onun boynuna yerleştirerek kokusunu içime çektim.
Gök"Konuşamayacağız gidersem..." dediğinde ağzından bir hıçkırık kopmuştu. Ona daha sıkı sarılırken Gök"Söz veriyorum seni unutmayacağım..."
Bu sözü bana değil de kendine söylemiş gibiydi. Gök geri çekilerek alayla "Bizim teması sevmeyen kızımıza ne oldu?" elleri hâlâ belimdeydi. Omuz silkerek "O sana ölmüş" dediğimde buruk gülümsemesi daha da hüzünleşti.
"Ben ne kadar geç gelirsem geleyim yine de ölmüş olarak kalacak değil mi?" tedirgince bakıyordu, o gittiğinde bırakacağımı sanıyordu ve çok yanılıyordu.
Başımı aşağı yukarı sallayarak "Evet... Yine aynı kalacağım" "Gök!" Gök'ün babasının sesini duymam ile ondan geri çekildim. Gök"Görüşürüz..." dediğinde cebinden bir şey çıkardı.
"Arkanı döner misin?" dediğinde arkamı döndüm. Burnunu saçlarımda hissettiğimde gülümseyerek "Saçlarımı koklamak için miydi?" gülüşünü duyarken ikimizin de gözleri dolu doluydu. Ağlamamak için zor duruyordum ve onun da ağlamamak için zor durduğunu biliyordum.
"Saçlarını kaldır" saçlarımı kaldırdığımda boynumda bir metal hissetmem bir oldu.
O taktıktan sonra başımı eğdiğimde sonsuzluk işaretinin yanında M olan bir kolye taşlarla beraber süslenilmişti. Gülümsediğimde arkamı döndüm, Gök"Geldiğimde o sonsuz Masal'ı yazmaya başlayacağım, o zamana kadar... Hoşça kal" dediğinde bileğimdeki siyah kalın ip bilekliği çıkararak "Şimdi oldu... Görüşürüz, uçağa gecikme" dediğimde ikimiz de ağlayacağımızı bile bile birbirimize gülümsüyorduk.
O giderken bende arkamı döndüm. Derin bir nefes alırken başımı gökyüzüne kaldırdım. Gülümsemeye çalışarak "Gelecek..."
🎭
Berke"Sana ne oldu?" dediğinde" Hiç bir şey" dedim gülümsemeye çalışarak Berke elini uzattığında göz devirdim. O malum şeyi yapacaktı, "Külahıma da anlat yemedik" dediğinde elini ittirdim.Oflayarak "Cidden, yoruldum sadece okul boğuyor beni" dediğimde "A ben" demesiyle burukça gülümsedim. Kolyeme bakarak "Ne zaman aldın?" dedi kaşlarını çatarak "Bugün" "Sen takı alır mıydın?"
Derin bir nefes alırken "Hediye zaten Berke" "Abla anlatsana" dediğinde "Sonra" dedim ve sessizce ayağa kalkarak odama geçtim.
Yatağımın içine girerek telefonumu elime aldım. Telefondaki bildirim ile kaşlarım havalandı. İnstagram'dan gelmişti, uzun zamandır girmiyordum. Hatta Sude'nin zoruyla açmıştım, bildirimin üstüne tıkladığımda takip isteği olduğunu fark etmem eş zamanlıydı.
Profile girdiğimde gokdeniz_ yazısıyla isteği kabul ederek ona istek atmıştım.
Biyografisine baktığımda Masal'sız hayat, karanlık bir dünyadır...
Burukça gülümserken boş olan biyografıme Gök'yüzü kadar...
Hesabına girerken hayatımda asla stalk yapmam diyen ben anasını ağlayacağının farkındaydım.
En son gönderisine baktığımda on beş dakika önce attığını gördüm.
Gokdeniz_: Bir yazarın kaleminden dökülen sevgiyle onarılan Masal'a...💕
Bu gönderi için yorumlar kapatılmıştır.
Aşk sevdikçe yanmak mıydı? Yoksa kavuşamanın özlemiyle kavrulmak mıydı? Aşk yanındakini sevmek miydi? Yoksa kilometrelerce uzakta göremediğin sesini duymadığın kişiyi düşleyip uyumak mıydı?
Bölüm çok kısa farkındayım ama bu bölümden sonra işler değişecek, Masal'ın değişimiyle, özlemiyle beraber bir küçük hata ile bir sevginin nasıl kül olabileceğini göstermek isterim. Sıradaki bölümlerde görüşmek dileğiyle 💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lanet Bilinmeyen /Yarı Texting/Tamamlandı
Chick-Lit1depresif 2gençkızedebiyatı Kitaplarımın tüm hakları saklıdır, çalınma veyahut kopyalanması durumunda yasal işlem başlatılacaktır. Salak öğretmen diye içimden geçirdim. Gerçi öğretmen bile değildi, öğretmen bozuntusu! "Birine salak demek çok kötü...