1depresif 2gençkızedebiyatı
Kitaplarımın tüm hakları saklıdır, çalınma veyahut kopyalanması durumunda yasal işlem başlatılacaktır.
Salak öğretmen diye içimden geçirdim. Gerçi öğretmen bile değildi, öğretmen bozuntusu!
"Birine salak demek çok kötü...
1 ay sonra... Pelin"Ağabey! Kendine gelir misin?! Gidemezsin" dediğinde Pelin'e baygınca baktım. Valizimi açarak boşaltmasıyla "Bak kızacağım ama" Pelin"Hastayken agresiftin, eski hâline dönmen beni sevindirdi, aksi hâlde şu an yaşamıyor olurdum" diyerek gülmesiyle "Sende valizlerini topla, hadi" Pelin"Gidemeyiz Gök!" "Sebep sun!" "O orada, onun seni unuttuğunu bilmiyor. Hasta olup buraya geldiğini bilmiyor" dediğinde göz devirerek "Ben ne zamandan beri öğrencime aşık oldum?" kalbimde benim sevdiğim vardı onu silmeden başkasını mı sevmiştim? Saçmalık!
Pelin"Gerizekalı! Sen öğretmen misin? Pabucumun öğretmeni! Hem o karşı komşumuz! Hem ona yazan sensin salak" dediğinde "Düzgün konuş benimle, git hazırlan hadi" dediğinde "Gitmiyorum! Hadi bakalım, burada gerekirse sokakta yatarım ama gitmiyorum! Sen o kızı hatırlayana kadar gitmiyoruz bir yere!"
"Pelin on saniyen var, yoksa kolundan tutarak havaalanına sürükleyeceğim seni. Hazırlan" diyerek valizimi tekrar doldurmaya başladım. Diretişinin sebebini anlamıyordum, iki gün önce hastaneden çıkmıştım ve açıkça söylemek gerekirse ailemi özlemiştim. Yanlarına gitmek istiyordum ama Pelin tutturmuştu, Merve mi Maral mı öyle bir kız vardı ve bana onu soruyor, ardından doktorum zorlamaması gerektiğini söylediğin de susuyordu.
Oflayarak "Hazır mısın?!" bağırışımla "Geliyorum lanet olasıca!" dediğinde Lanet giresice, lanet olasıca, lanet girsin sözleri beynimde yankılanmıştı. Anlamayarak kaşlarımı çattım ve ardından pek umursamayarak valizimi alarak odadan çıktım.
Uçağa geçtiğimiz de telefonumdan mobil veriyi açarak bildirimlerin gelmesine izin verdim. Telefonum saniyelik donarken ardından düzeldiğin de uçak moduna aldım ve mesajlara bakmaya başladım. Haftalar sonra elime aldığım için doğal olarak mesajlara da bakamamıştım.
Çoğu boş mesajı göz ardı ederken yanımdaki Pelin'e dönerek "Şu kızı ne diye kaydetmiştim ben?" Pelin sevinçle gözleri parlarken "Yani hatırlamak istiyorsun?" dediğinde ona doğru eğilerek "Yaklaşık bir yılımı kaybettim, o kızsa iki ayım da var. Şu an kalbimde başkası var Pelin Hanım. Onu sevecek değilim, sadece kalbimdekini nasıl unutturdu onu merak ediyorum" dediğim de şokla yüzüme bakarak "Ne?! Sen ne saçmalıyorsun?" diyerek tokat atmıştı.
Elini öfkeyle tutarak "Bak sen fazla cıvıttın" dediğim de o da aynı öfkeyle "İyi yaptım, kendine gel! Sen ne zaman başka birini sevmeye başladın?!" diye bağırdığın da "Yavrum utanmıyor musun sevgilinin gözünün içine baka baka başkasını seviyorum demeye?" diyen amcaya dönmemle
Bana göz kırparak "Yapacaksan da gizli yap" demesiyle gözlerimi yumarak "Amcacığım bu öyle bir şey değil, hem öyle olsa bile ben bunu yapacak kadar şeref yoksunu ve haysiyetsiz değilim. Kendimi önemsemiyorsam karşımdaki kızı önemserim çünkü kimse böyle bir şeyi hak etmez" diyerek önüme dönmemle Pelin"Sen anca racon kes gerizekalı, aynısını yapıyorsun" dediğinde "Sus saçaklı"
Telefonu elime alarak kalp olan koleksiyona girdiğim de kulaklıklarımı takarak sevdiğim kızın fotoğrafını açtım. Yaklaşık iki ay önce yani bu bir yılı saymazsak iki ay önce onu instagram da görmüş, ardından fake hesabımdan deli gibi ne yaptığına bakmıştım ama pek kullanmadığı ya da arkadaşı attığı için anlayamıyordum.
Ardından hangi okula gittiğini öğrendiğim de hayal kırıklığına uğramış, babama kendimi açmıştım. O da tanımadan sadece yüzünü sevdiğim için gerçek olmadığını düşündüğün de yanlış düşündüğünü onun instagram da kullandığın da hikayelerine attığı şairler ve sözlerden sevdiğimi söylemiştim.
Kısa bir süre sonra üyesi olduğum kurum da bize görev olarak öğretmenliği verdiğin de hayal kırıklığım yerini umuda bırakarak onun okulunu yazmıştım ama tutmuş muydu hatırlamıyordum, şimdiyse denilene göre bir kıza aşık olmuşum.
Kızın fotoğrafını bilmiyordum, görmek istemiyordum çünkü kalbimi heyecanla attıran bu kıza ihanet edecekmiş gibi hissediyordum. Açık konuşmak gerekirse doktor ve Pelin her o kız hakkında konuşmaya başladığın da kulaklıklarımı takıyordum çünkü sevdiğim kızdan bahsetme ihtimalleri yüzde sıfırdı neden biliyor musunuz, çünkü ben kalbimdeki kızı tek babama açmıştım.
Gülümseyerek fotoğrafı biraz daha incelerken yol boyunca uyumayı tercih ederek gözlerimi kapattım.
"Ne zaman geleceksin?" dediğinde kolumdaki seruma bakarak gözlerimi kapattım.
Sıçramamla Pelin"Sakin ol, inişe geçiyoruz sadece" dediğinde uzamış saçlarımı karıştırdım. Rüyamda gördüğüm her neydi bilmiyorum ama kabus olduğu için bu duruma geldiğim aşikârdı. Derin bir nefes alarak artık durmuş olan uçaktan inmeye başladık.
Havaalanından çıkar çıkmaz bizi bekleyen babama doğru yürümeye başladık. Çünkü ikimiz de yeni evimizin yolunu bilmiyorduk. Babam yanımıza gelerek önce Pelin'e ardından bana sarıldığın da "Hoş geldiniz, Gök nasıl hissediyorsun?" dediğinde "Beynimdeki tümörden kurtuldum, sanırım mutlu olmalıyım ama yanımdaki bir şeyler zırvalıyor" dediğim de kaşlarını çatarak "O kızın kötü bir durumda olmasını istemiyorum sadece"
babam kaşlarını çatarak "Hangi kız?" dediğinde "Benim aşık olduğum biri varmış(!) anlamıyorum ben aşık olsam buna mı derim" diyerek onu kışkırtırken babam birden gülmeye başladığın da kaşlarımı çatarak ona bakmaya başladım, gülüşü durulduğun da "Sevdiğin kızın adı neymiş biliyor musun Gök?"
"Hayır bunu dinlemedim, mümkünse bu konu hakkında konuşmak istemiyorum" dediğim de babam omuz silkerek "Sen bilirsin" demişti.
Pelin bana ters ters bakarken arabaya binmiş, yola çıkmıştık bile yol boyunca bana surat yapan kardeşime ses çıkarmamıştım. Araba durduğun da sinirle inmesiyle bende inerek kolundan tuttum ve kendime çektim. "Tamam kız saçaklı, kızma bana" dediğim de bana sarılarak "Tamam haklısın çok büyüttüm, karışmıyorum sana"
O belime sarılırken babama baktım. "Sonra alırız valizleri, yorgunsunuz hepsini tek taşıyamam. Dinlenince alırız, kesik kesik olmasın" dediğinde başımı sallayarak onun önümüze geçip nereye gideceğimizi beklemeye başladım.
Yukarı çıkarken iç çekiş duymamla kaşlarım havalandı. Pelin'e baktığım da "Sümüklü sen mi ağlıyorsun?" Pelin bana vurarak "Hayır" dediğinde omuz silkerek durduğumuz yere baktım. Bir kız titreyen elleriyle kapıyı açmaya çalışırken düz saçları yüzünü kapatmıştı.
Babam"Masal? Kızım o mu geldi?" dediğinde gerildiğini anlamıştım ama ben isime takılı kalmıştım. Derin bir nefes alırken kız başını kaldırarak babama bakmasıyla "Siktir" Pelin gülmeye başlarken geri çekildi.
Masal'ın bakışları ben ve Pelin de takılı kalırken babama dönerek gülümsedi. "Hiç, sorduğun için teşekkür ederim Ali Amca" diyerek kapıyı açmış, içeri girmişti.
Babam haince bana gülerken ağzımı açtım ama bir şey diyemeyerek geri kapattım. Ardından derin bir nefes alarak "O kız-" kekelememi bastırarak "Masal mıydı?" diyerek yutkunduğum da Pelin"Bir aydır ne diyoruz biz? Doktor bile ilk uyandığın da onu söyledi"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sellam ilk bölümden, hatırlayanlar varsa eğer ben bitti demeden bitmez der ve uykum olmasına rağmen gelen ilhamıma şapka çıkartarak giderim. Okula gitmeden önce çereziniz olsun efenim, görüşürüz ❤️
