Tekrardan merhaba! Hikayem silindi bir daha yapamam dedim evet ama çok yardımınız dokundu hepinize ayrı ayrı sonsuz teşekkürler. Tek isteğim böyle devam etmek. Sizleri çok seviyorum❤
2. Bölüm ~ İyi okumalar.
Güven kırıntıları ruhuma bir bir batarken nefes almadığımı hissediyordum. Bağırsam haykırsam kalbim ağrıyacak, sessiz kalsam bedenim paramparça olacaktı. Ya sessiz kalmayıp etrafımı yakacaktım ya da kendi köşeme sinip göz yaşlarımı içime akıtacaktım.
Artık korkmayacaktım kimseyi kaybetmekten. O üzülmesin o gocunmasın diye uğraşmayacaktım belki çevremde kimse kalmazdı, kapımı kimse çalmazdı ama huzurum olurdu.Karakolun boğuk havası ve soğuk duvarları oturduğum koltuğun kenarlarını sıkmama neden oluyordu. O barda olanlardan sonra karakola gelmiştik ve benim canım ablam şu an nezarethanedeydi. Beter olsun diyeceğim, kıyamıyorum. O beni nasıl ezip geçiyorsa ben aynısını ona yapamıyorum.
Sarhoş bulduğumdaki sarıldığı adamın sevgilisini hastanelik etmiş, bir güzel de hakaretler yağdırmıştı. Çevredekiler boş durmayıp onu kayda alırken o adam da ağzını ayran budalası gibi açmış olan biteni izlemişti. Artık sevgilisini de nasıl seviyorsa!Kız hastanede gözünü açtığı dakika ablamdan şikayetçi olurken diyecek söz bulamamıştım, haklıydı.
Gerekirse yatacaktı çekecekti cezasını belki beş hafta belki beş ay belki beş yıl bu konulardan haberdar değildim. Kız şikayetini çekmediği sürece buradan biraz zor çıkardı orası kesindi. Başkası mümkün değildi benim onu ordan çıkarmaya ne imkanım ne de çevrem vardı.Yanıma oturan takım elbiseli uzun boylu masmavi gözleri olan adama baktım. Onun da bakışları bendeydi. Deniz gibiydi gözleri gerçekten çok güzeldi ama oldum olası mavi gözlü insanlara ısınamamıştım.
Kafamı hızla önüme çevirirken kendime kızdım. Benim derdim başımdan aşkındı bir de elalemin gözlerini inceleyip güzel olup olmadığını kendi içimde ele alıyordum.
Yanımdaki hareketlilikle kafamı kaldırdım ve bana bakan iki çift gözle karşılaştım. Hey! Buna bir son verir misin sinir bozucu oluyorsun."Merhaba, ben avukat Faruk Demir" uzattığı eline bir de ona baktım. İyi hoş okumuşsun avukat olmuşsun ne güzel de bundan banane? Bozuntuya vermeden bende ayaklanıp elini sıktım.
"Eylül Kılıç" diyip elimi anında çekerken oradan uzaklaşacağım sıra sesiyle durdum. Sabır dilenip ona dönerken sorarcasına baktım.
"Ben Eylem'in arkadaşıyım onun için buradayım." sözleriyle kaşlarım çatılırken bu adam ciddi mi diye aylak aylak yüzüne bakıyordum. Ama ne şaka yapacak hali ne de görüntüsü vardı.
"Hırsızlık da yapmış diye duydum" dediğiyle gözlerim açılırken tam iki göğsümün arasına giren ağrıyı nasıl anlatırdım bilmiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİLHUN
Teen FictionKadının elleri küçük ve kırılgandı. Tıpkı kalbi gibi. Onu herkesten koruyacak birine ihtiyaç duyuyordu. Güvenebileceği, sevebileceği, babası gibi onu asla terk etmeyecek birine. Adam ise güçlü, çok güçlüydü. Kadını koruyacak kadar hemde. Ama bir o k...