Bir dönemi daha yarılamış, bir seneyi daha bitirmiştik. Bununla birlikte, Rosé için gerekli olan parayı da toplamıştık.
2017'nin Ocak ayında, Rosé ameliyata girmiş ve başarıyla da ameliyattan çıkmıştı. Artık sadece dinlenmesi gerekiyordu ve Justin ile birlikteyken bunu yapması oldukça kolaydı.
Rosé ve Justin'in artık huzurlu bir birlikteliklerinin olması bir yana, biz de Taehyung ile 1 yılı geride bırakmıştık ve oldukça mutluyduk. Taehyung – dediğine göre – birinci yılımız için harika bir sürpriz hazırlamıştı ancak Rosé'nin ameliyatı için uğraşırken sürprizini bana gösterebilme fırsatı olmamıştı. Bu nedenle en yakın zamanda bana gösterebilmesi için onu sıkıştırıp duruyordum ama sürekli "Şimdi zamanı değil," diyordu. Açıkçası neyi beklediğini ben de bilmiyordum.
Ocak ayını yarıladığımız sırada, bir gün telefonuma gelen bir mesajla sürpriz gününün geldiğini anladım:
Taetae: İlk kez sinemaya gittiğimiz zamanı hatırlıyor musun? İçtiğin kolayı gülmekten önündeki adama doğru püskürttüğün salona gir ve aynı koltuğa oturup bekle beni.
Yaptığım rezilliği hatırlayınca bir kahkaha attım ve Taehyung'u fazla bekletmemem gerektiğine karar verip hızlıca hazırlanmaya başladım.
Yaklaşık yarım saat sonra hazırdım ve şehir merkezindeki sinemanın yolunu tutmuştum. Sinemaya yaklaştığım her vakit kalbim deli gibi atıyor ve her adımda kalp krizinin eşiğinden dönüyordum. Bu kadar çok uğraştığı bu sürpriz ne olabilirdi, merak ediyordum.
Sinemanın önüne geldiğimde, her akşam önünde deli gibi sıra olan gişenin kapalı olduğunu gördüm. Bu olağandışılığın garip hissi içimdeki merak duygusunu iyice alevlendirirken, gişenin camındaki "kapalı" yazısının garipliğini fark ettim. Normalde olanın aksine, üzerinde başka bir şeyler de yazılıydı:
KAPALI
Ama Lalisa Manoban için sonsuza dek açık, tıpkı kalbim gibi."Ne?"
İstemsizce kahkaha attığımda etrafıma bakındım ve beni çeken bir kamera aradım. Bu yazı açıkça Taehyung'un eseriydi ve böyle bir durumda tepkimi çeken birkaç gizli ya da aleni kameranın olması lazım, diye düşünüyordum. Ama hayır, etrafta kamera yoktu.
"Kim Taehyung! Umarım yine sürpriz bir Youtube videosu hazırlamıyorsundur!"
Beni duyacağından emin olamasam da ön uyarımı yapmak istemiştim ve istediğimi yaptıktan sonra birkaç saniye boyunca "Ne yapıyorum ben?" diye düşünmeden de edememiştim. Açıkça Taehyung'un elinde bir oyuncaktım o an. Eminim ki, beni bir yerlerden izliyor ve kıs kıs gülüyordu.
Gişenin etrafından dolaşıp ışıklandırılmış kısa koridorda ilerledim ve etraftaki sessizlik beni bir miktar ürkütse de sevdiğim adama güvenmem gerektiğini düşündüm. Kim Taehyung, birinci yılımızın kutlaması için beni korkutmak gibi sinir bozucu bir plan yapmazdı.
Taehyung'un attığı mesaja göre ilk sinema gecemizde girdiğimiz salonu bulmam gerekiyordu. Hatırladığım kadarıyla o gün salon 7'deydik ve K sırasındaki 14 ve 15 numaralı koltuklarda oturmuştuk. Evet adım gibi hatırlıyordum, çünkü sonrasında bu sayıların hepsi uğurlu sayılarımız olmuştu.
Koridorun sonunda olduğunu hatırladığım 7 numaralı salona doğru ilerlerken ışıkları yanan büfedeki bir hareketlilik gözüme çarptı ve gördüğüm kişiyle birlikte şaşkınlıkla irkildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
1000 forms of me ✔
Fanfic"Aşık olacağınız kişiyi bulun, sonra bırakın sizi öldürsün," demiş ya yaşlı, huysuz, adını bir türlü hatırlayamadığım bir bilge, acaba bizi görse ne derdi? 1000 farklı kalıp, 1000 farklı Lalisa vardı içimde. Ama hepsi bir parça eksikti sanki. Yine d...