Ve...
Şimdi o aşkı kendim bulmuştum nefesini hissedicek kadar yakındı.
Ben geçmişin verdiği ürkeklikten çıkıp buna izin verir ve ona doğru yürürsem.Bu anlamsız kaostan biran önce kendimi normal dünyama atmaya karar verdim.Kendime bu kadar kolay teslim olmayacak kendi karşımda dik durmalıydım
Akşama doğru kapıya yönelip yerde duran tabağı gördüm.
İnsan bi kapıya vurur verir bu neydi diye mırıldandım.
Mutfağa doğru ilerlerken bi kağıt parçasını gördüm. Ne yazıyordu acaba?Tereddütle kağıdı açtım.
-Senin kadar güzel kek yapamam ama kahveye nedersin?
Yüzümde aptal bir gülümseme çoktan kendine en rahat yeri bulmuştu.Bir süre öylece oturup düşündüm.
-Deniz:Cesaretimi topladım belki bir başlangıç olacaktı ama gelmeyecek,ben aşk icin kendimi sunmuşken o umursamadı gelmeyecek.Kendimi unutmak için bir kaç arkadaşı aramalı başlamadan unutmak en iyisiydi.
Kısa sürede 2 3 4 ve daha fazla kisi gelmişti.Bense sadece bu kalabalıkta yok olmak, unutmak,başlamadan hislerimi sonlandırmıştım.
Evet sadece bir kahve ne olabilir ki?
Kalktıp üzerimi değiştirdim . Saçlarım her zaman savruktu çocukluğumdan beri böyle severdim. Yavaş adımlarla yukarı hareket ettim . Kapıya geldiğimde anlamsız sesler yükseliyordu.Geri çekildim. Dönmek için çok geçti. Kapıda hoş bir adam belirdi.
-Merhaba ben Ediz hosgeldiniz.
-Merhaba ben Okyanus ben sey Denize bakmıştım.
Birden kolumdan içeriye doğru çekildim. Ediz iceriye doğru seslendi.
-Deniz burda güzel bir bayan seni arıyor.
Kalabalıkta Denizi arıyordu gözlerim,koltukta oturmuş hatta çökmüştü hızlı derecede alkol alıyordu.Birden ayağa kalktı.Herkesin gözü üzerimdeydi.
-Deniz:Gelmiş ben ne kadar aptalım beklemeliydim belkide biseyler olabilirdi.Ne kadarda mahçup duruyordu ve ben ilk defa onu bu kadar seyredebiliyordum. Kimdi bu kadin beni bu hale çeviren.
Birden sesler yükseldi.Herkes Denize meraklı bir bakış atıyordu.Yanıma doğru yürüyordu ama sanki içime sol yanıma adım atıyordu.Kalbimin yerinde olup olmadığını bilmiyordum.Buruk bir sesle hoşgeldin dedi. Aslında bu aptala kızgındım beni neden çağırmıştı.Hemen yanımda durdu ve herkesle beni tanıştırdı. Edizin göz hapsinde kalmıştım.Evet arkadaşlar yeni komşum Okyanus.
Az ileriden bir ses geldi.
-Gerçekten Okyanus gibi.
Bu sesin sahibi Ediz'di.Eve gitmek istiyordum ama Deniz öyle bir bakıyordu ki öfkemle kalbim arasında ki duvara sıķışmıştım.Bir süre kalmaya karar verdim. Rahatlamaya kafamı toplamaya ihtiyacım vardı. Aslında onu biraz tanımak herseyini bilmek istiyordum.Ortamla kısa sürede kaynaştık.
-Deniz:Işte burdaydı yanında sana bakıyordu kendimi ona nasıl affetiricektim bilmiyorum.Aslında korkuyorum nedensizce.
Ediz'in benle konuşma çabaları gözümden kaçmıyordu.
-Insan senle konuşurken yüzüne nasıl bakıyor anlamıyorum?
Ediz'e anlamsız gözlerle baktım. Bana bakmak o kadar mı kötü?
-Hemde çok adın gibisin sana bakınca insan kayboluyor.
Bu sözler beni utandırmıştı.Herkesin duyduğunu farkedince daha da çekinmiş gözlerimi Deniz'e dikmiştim. Kibarca yerinden kalktı ama yüzü değişmişti.
-Ediz misafirimi rahat bırak istersen diye sözleri bastırarak söyledi.
Kapıya doğru yöneldim.
-Ben gitsem iyi olur Deniz.
-Peki(gitme yanımda kal hep kal aramıza mesafeler sokma ama git buraya ait değilsin herkesin sana bakması beni yeterince çıldırtıyor ve en kötü tarafı ben bu kadında kayboldum diyemiyordum.)
Sonra görüşürüz diyerek ayrıldım.