Deniz canım acıyor bileğim
-Benimde Okyanus benimde
Odanın kapısını hızlıca kapattı bir adımda nefes bile kalmamıştı aramızda dudaklarımı oynatsam sanki değecek gibiydi bu başka Deniz di hiç tanımadığım usulca kahve diyebildim bekliyorlar
-Bende bekliyorum
-Neyi
-Seni bizi herseyi neden çekip gittin öylece
Ne demeliydim senden aşktan ve senin çıkmaz sokak gibi olmandan mı? demeliydim sadece sustum gözlerimi gözlerine dikip bir anda aralandı dudakları yaklaştı aradaki mesafeyi hızlıca kapattı bense utansamda yapmak istemesemde karşılık verdim elini sertçe belimde hissettim göğüslerim düzensiz nefes yüzünden hızlıca göğsüne çarpıyordu ben bu adama aynı anda hem bu kadar hazır hemde hazırlıksız nasıl olabiliyordum.Parmakları saçlarımı dahada hırçınlaştırıyordu diğer eli çoktan şortumun kenarlarında dolaşıyordu artık itiraz edecek durumda değildim elini yavaşça tişörtümü sıyırıp bedenime ulaşmıştı yavaşça yatağa hareket etti üzerimde kalp atışları her hücremde zonkluyordu boynuma doğru ilerledi ben tamamen dünya bağlantılarını koparmıştım şuan bu durumdan sonra beni tanımıyor bile olsa ona teslim olacaktım belkide çoktan olmuştum.Birden kendini geri çekti
-Ben ben Özür dilerim Okyanus gerçekten
Ne olmuştu şimdi de pişman mı olmuştu beni hep böyle yarım denilen kavrama bırakacak mıydı?
-Ben şey sen bana aitsin bunu bil sadece
Öfkeliydim bu muydu suan tek verebileceği cümle kızgındım.
-Peki peki sen kimse aitsin Deniz kimsin haa aaa pardon yine susucaksın değilmi aptalım ben çünkü sen her istendiğinde sana böyle geleceğim sevgilin olduğunu bile bile hemde
-Bak Okyanus yanlış anladın o o benim sevgilim değil hiç olmadı olamaz çünkü ben...
-Çünkü sen ne Deniz sen önce nereye ait olduğunu bul istersen bana bunu yapma lütfen hayır hayır şimdi ağlamayacaktım onun karşısında kimsenin görmediği birşeyi ona sunmayacaktım gerçi kimsenin görmediği şeyleri ona sunduğumu saymazsak hızlıca kalkıp çıktım
-Ben sana aitim Okyanus bunu giderken arkasından söylemek bana ne kadar acı veriyor bilemezdi
Hızlı adamlarla terasa çıktığım da kan canağı olan gözlerimi saklama gereği bile duymamıştım Bahara seslenip çıkmak üzereyken arkamdan gelen ses beni hangi diyarlara hangi tonda taşıdı?
-Okyanus ona biraz zaman ver kızım olur mu?
Hayal kırıklığımın üzerine birde bu eklenince kendimi dışarı zor atmıştım neydi bu şimdi kime neye zaman gerekti kafamı toparlamak için istanbuldan kaçmış şimdi ise daha berbatı önüme sunulmuştu.
Kendimi ruhu bedeninden sökülüp alınmış gibi yatağa bıraktım.
Sabah istemesemde kalkıp gerçeklerle yüzleşmiştim gidip onların arasına katılmaya gücüm var mıydı bilmiyorum terasa çıkıp baktığımda herkes ne kadar mutlu bir halde sohbet ediyordu.Benim orda bir yerim bile var mıydı?
Kendimi hızlıca toparlayıp hiç birşey olmamış gibi davranmak en iyisiydi masaya daha da yaklaştığımda Denizi bir kızla sarma dolaş görünce sıkışan kalbimi saymazsak hersey normal sayılabilirdi masaya geldiğim de gözler üzerimdeyken ben tamda bundan nefret ediyordum.
Kızım otursana sen bu kadar uyumazdın ne oldu diyen annemin sesini bile duymuyor gözümün önündeki ikili perde gibi beni kapatıyordu.
-Merhaba canım demek Okyanus sensin yoksa beni tanımadın mı diyen kıza öylece bakıyordum
-Anlaşılan bugün Okyanus başka diyarda diyen Mehmet amcanın sesi ile kendime gelmiş sayılırdım
-Merhaba tatlım aaahhh ne kadar hoş bir kız olmuşsun ben Irmak
Denizin sesi ile ona bakmaya cesaretim yoktu ama içimdeki hırçın kız bakışlarımı ona dikmem gerektiğini söyleyip ona döndüm ablam Irmak demişti.
Kucaklaştıktan sonra masada herkesin arasına katıldım bedenende olsa.