4.Bölüm

437 118 464
                                    

Merhaba Şuursuz ailesi size yeni bölümü getirdim ☀️
İyi Okumalarrr ♥️

                             🌹
"SAREEEE."diye tiz bir çığlık yankılandı bahçede.

Mutfağın bahçeye açılan cam kapısını aralayıp bahçeye çıktım. Etrafımda tedirgince göz gezdirdim.

"Kim var orada?" dedim evin arka tarafına doğru ilerlerken.

Kimseyi göremeyen bakışlarım beynime kimsenin olmadığı sinyallerini gönderince eve dönmek için arkamı döndüm.
Arkamı dönmemle taş gibi bir bedene çarpmam bir oldu.

Kollarımdan tutan elleri ittirerek "Kimsin sen!" diye bağırdım, yapıştığım bedenden geriye sendeleyerek.

"Efendim sakin olun ben Esat abinin gönderdiği ekipten Mücahit, sizi bahçede görünce bir sorun mu var diye sormak için geldim yanınıza. Kusura bakmayın korkuttuysam."dedi mahcubiyetle.

"Bir daha gelirken ses verin, boşluğuma denk geldin sadece, asıl sen kusura bakma."dedim gözümün önüne gelen saçlarımı kulağımın ardına yerleştirirken.

Beraber mutfağın kapısına doğru adımlarken;
"Az önce bir kadın çığlığı duydum ona bakmak için çıktım. Sizde duydunuz mu?" dedim.

"Hayır efendim duymadık, bir sorun yok içiniz rahat olsun."dedi yüzü iyice netleşen Mücahit.

"Öyleyse tamam."dedim kapının kulpunu çevirirken. "İyi geceler."

"İyi geceler efendim." dedi ardımda kalan Mücahit.

Salona doğru ilerlerken merdivenden inen Ahu'nun adım seslerini işittim.
Ardımdaki duvara yaslanıp inmesini bekledim. Uykulu gözleriyle kızıl saçları birbirine karışmış Ahu; karşımda dikildi.
Çok komik görünüyordu ama gülmeyecektim.

"Neden uyumadın hâlâ sen?"dedi kocaman esnerken.

"Dedem falan aradı gelen uykumda kaçtı işte, salona geçelim bayılacakmışsın gibi duruyorsun."

Ellerimle başımı ovuşturarak salona ilerledim. Kendimi tekli koltuğa bırakıp ayaklarımı yandaki koltuğa uzattım. Gözlerimi kapatıp beynimi dinlendirmeye çalıştım.

"İlaçlarını getirdim, hadi iç şunları."dedi Ahu uykusunun açıldığını anlayabileceğim sesinin tınıyla.

Gözlerimi açıp karşımda zebani gibi dikilen Ahu'ya baktım. Hiç usanmıyor muydu acaba bakıcımmış gibi üzerime düşmekten? "Sana da iyilik yaranmıyor hanımefendi."

Uzattığı ilaç kutusuyla suyu alıp yanımdaki sehpaya bıraktım. Kutuyu açıp renk renk olan ilaçlardan birer tane ağzıma atıp yutkundum.

"Su iç su." Ahu'nun azarlar gibi çıkan sesiyle kaşlarımı çatıp ters bakışlarımı yüzüne diktim.

"Sigara verir misin bana?"dedim az önce söylediği sözlerin gereksiz olduğunu belirtircesine.

Ayağa kalkıp salondan çıkışıyla ayaklarımı tekrar koltuğa uzattım. Kafamı arkaya yaslayıp tavandaki altın rengindeki motifleri izlemeye başladım.

Odada Ahu'nun adım sesleri yankılandığında kafamı doğrulttum. Bana uzattığı sigara paketinden bir sigara alıp uzattığı çakmakla sigaramı yaktım.

Okyanusun dibinde oksijen bulmuşum gibi derin bir nefes çektim içime, zehir olduğunu bildiğim sigaramdan.

Çakmağın sesiyle bakışlarımı köşe koltukta yayılan Ahu'ya çevirdim.
Az önceki pembe ayıcıklı pijamalarını çıkarmış ince askılı bir atlet ve şort giymişti. Muhtemelen beni hiç ısıtamayan evin ısısı onu bunaltmıştı.

ŞuursuzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin