Bölümleri çoktan okuyanlar lütfen kafanız karışmasın. Bu bölümü yeni okuyanlar için atıyorum. Siz burayı da okuyabilirsiniz.
Hayatında bir sürü zorluklar yaşayan kız, hüzünle, ve umutsuzca çevirdi başını gök yüzüne. Hayatında böyle şeyler olsun istemiyordu. Artık aşık olmak da istemiyordu. O ailesini özlüyordu. Başına gelenlerin hep bir sebebi vardı:
Kadersiz oluşu.
Hayatındakiler, etrafındakiler, çevresindekiler, aklındakiler, kalbindekiler hep şanslıyken ve onların belli bir hayat düzeni varken neden o şanssız kız hep ağlıyor, üzülüyor, efkarlanıyordu?
Neden...
İçinden bütün bildiği duaları okudu korkusunu giderebilmek için. Zorlukları yenip, sevdiğine kavuşabilmek için. Fakat, hep terslikler oluyorken onun etrafında bu duası bu kez kabul olacak mıydı?
Ailesi bile onu terk etmişken, kalbine gömdüğü aşkı mı ona yardım edecekti, ona yardım eli uzatacaktı? Kusura bakmasınlardı o hep şanssızdı. Şanssız doğmuş, şanssız ölecekti.
Gökyüzünde bir yıldız kaydığını gördü ve tek bir şey aklına geldi o an..
Dilek dilemek. Dilerse bile gerçek olmayacağını net bir şekilde biliyordu. Ne yazık ki bu isteğine karşılık gelemedi.
Kurumuş ve bakımsızlaşmış dudaklarını hüzünlü bir edayla araladı ve konuşmak istemezcesine konuştu.
"Ölmeyi diliyorum güzel yıldız."
Biraz güldüren biraz ağlatan içlerimizi hüzünleten bu tatlı ve keyifli hikayeye hoş geldin. Umarım bu hikayenin sende yeri apayrı olur. Şimdiden oylamayı unutma.
