24. Bölüm - Ağlıyordu!
Onunla daha fazla evli kalamazdım. Beni daha fazla üzmesine izin veremezdim.
Oysaki ona güveniyordum, bana zarar vermeyeceğini biliyordum. Ama yanlış tanımışım onu... Abime karşı tercih ettiğim adam dün bana o şekilde davrandıysa, bir daha aynı şeyi yapmiyacağının hiç bir garantisi yoktu.
Söylediğim cümleyle suratındaki ifade daha da değişti. Pişmanlığı belli olan yüz ifadesini öyle bir hüzün kapladı ki , bütün korkum yerle bir olup yüzüne tamamen dönmeme neden oldu.
Gözlerine baktığımda dolduğunu gördüm, ya da yanlış görüyordum. Bana karşı attığı ilk adımda refleks olarak gerilerken, yüzünde daha da bir acı oluştu. Ama elimde değildi dün ki o bakışları, ve canımı acıtışı o kadar korkunçtu ki, istesem de unutamazdım o olanları.
Benim tepkimi umursamadan önümde diz çöktü, gözlerine bakmak yerine çenesine odaklandım. Ama bu sefer eliyle çenemden tutup baktırmak yerine diliyle dile getirdi isteğini.
" Sana yalvarıyorum şu gözlerimden kaçma "
Çok kolaydı sanki, dün o ateş saçan gözlerini gördükten sonra bir daha nasıl bakmaya cesaret edebilirdim ki ! Ellerimi ellerine hapsetmesiyle bı tepki veremedim. Ama dediğine uyup yavaşca gözlerine baktım.
" Bunu isteme işte benden! Benden kaçmak için, beni affetmemek için boşanmayı isteme ... "
Az önce dolduğunu gördüğüm gözlerden şimdi bir yaş düşünce doğruluğunu anladım. Toprak AĞLIYORDU !
" Bak istediğin kadar vur, yapamazsan git abine söyle . Eğer ona güveniyorsan o versin cezamı. Olmadı benim aileme şikayet et beni. Ama bu şekilde korkup, boşanmak isteme benden. Yapamam. Seni boşayamam İpek "
Dün benim düştüğüm o durumdan sonra onun gözünden akan bir yaş bile umrumda değildi. Bütün gece çektiğim bir kol ve sırt ağrısı vardı. Üstelik ayağımı da burkmuştum. Ama o arkasına bile bakmadan gitmiş, sabahın köründe gelip özür diliyordu.
Yinede bu olanları kimseye anlatmıyacaktım. Bu duruma düştüğümü bir kişinin bile bilmesini istemiyordum. Hele abim öğrendiğinde Toprak'a neler yapardı düşünmek bile istemiyorum. Bu yüzden sadece omuz silkmekle yetindim.
" Sadece boşanmak istiyorum, boşanmak, bo- "
Üçüncüsünü tamamlayamadan dudağım da hissettiğim baskı ile öylece kaldım. Ufak ve hafif bir öpücük kondurup geri çekildi.
Ben daha ne olduğunu anlayamazken elimi avucuna alıp bir de oraya öpücük kondurdu. O kadar dengesizdi ki yaptığı hiç bir şeyi anlamlandıramıyordum. Dün bir canavar gibi saldırganken şuan suç işlemiş bir çocuk gibiydi. Korkum git gide azalırken bana ne yaptığının adını koyamıyordum.
Ellerimi bir daha asla bırakmak istemezmiş gibi sıkıca tutup dolu gözlerini gözlerime dikti. Gerçekten pişmandı ama bunu anlayabiliyordum.
" Sakın bir daha o kelimeyi kullanma ! "
Kaşlarım çatılırken ne yapmaya çalıştığı hakkında hiçbir fikrim yoktu.
" Seni anlamıyorum " dakikalar öncesine göre daha toplu çıkan sesimde yine kırıklar vardı, bunu bütün kalbiyle hissettiğini mimiklerinden anlayabiliyordum. Ama neden boşanmak istemiyordu ki, bana bu şekilde davrandıktan sonra onun için ne değişmişti?
" Senden bir şans istedim, ve hâlâ da istiyorum İpek. Kendimi affettiremediğim süre boyuncada benden kaçmana, boşanmana, korkmana izin vermicem. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Trabzon'a Gelin
Teen Fictionİzmirli 19 yaşında bir genç kız... Babasının yüzünden daha doğru düzgün bir kez dışarı çıkamazken yine babası yüzünden bilmediği bir şehirde , bilmediği bir aileye gelin giden bu kızın sonu ne olucak? Daha mı üzülecek , daha mı mutlu olucak ? Gelin...