Trabzon'a Gelin

40. bölüm - botokslu Hatce

Beklettiğim için çok özür dilerim ama içim rahat etmemişti, bu sıralar pek iyi hissetmiyordum.

Hâlâ da öyle ama en azından bu kadar yazıp atabildim.

Yeni bölümü oy sayısı yüksek gelmediği sürece erken yayınlamayacağım.

Umarım beğenirsiniz, oy ve yorumlarınızı bekliyorum ♥️ !

Sizleri seviyorum , iyiki varsınız ❤️

Kimin olduğunu hâlâ anlayamasam da muhakkak kuzenlerden biridir diye düşünmüştüm. Ama bacağımın altından geçen kollar beni kucağına almış ve ardından kulağımı bulan sesle o kişinin kim olduğunu anlamıştım.

" Dikkat etmelisin güzel kız, öyle her zaman merdivende ayağını burkunca seni tutacak biri olmaz... "

####

Şuan ilk kez başka bir adamın kucağında olduğum için kısa bir an şok geçirsem de, bir şeyler yapmam ve bu kucaktan inmem gerekiyordu.

Ama o beni merdivenlerden inmek yerine yukarı çıkarırken , düşücez gibi hissedip boynuna iyice sarıldım.

" İndirir misiniz beni ? "

" Ayağını incitmedin mi? Nasıl yürüyeceksin ? "

Ayağımın acısından dolayı hak verip sustuğumda , merdivenleri çıkmış ve durup gözlerime bakmıştı.

" Odan neresi ? "

Şuan onun kucağında olmaktan utanç duysam da gözlerinin içine bakmadan sadece odamın yerini gösterip beni götürmesini bekledim.

Odanın kapısına geldiğimiz de dirseğiyle açtığı kapıyı, girdikten sonra ayağıyla kapatmıştı. Ama bu doğru değildi. Onunla kapalı bir odada kaldığımızı biri görse, hele de amcamın evinde, ne diyebilirdim ki ?

Beni yatağın ucuna oturur pozisyonda bıraktığın da önüm de diz çöküp ayağımı eline aldı.

" Burası mı acıyor ? "

Baş parmağını bileğimin olduğu yere bastırmasılya suratımı ekşittim. Madem oranın acıdığını anladın ne diye baskı uygularsın ki ?

" Evet. "

Parmağıyla ovalayarak masaj yapmaya başladığında şaşırmıştım. Zaten kucağın da beni buraya kadar getirmesi utanç verirken bir de önümde diz çöküp ayağıma masaj yapması utandırmış ve kafamı eğdirmişti.

" Ela. "

İsmimi duymamla kafamı kaldırıp yüzüne baktığım da bana bakıyordu, o an derinlere kaçtığını hissettim sesimi zar zor bulup konuştum.

" Efendim. "

" Hiç, bir de yüzüne karşı söylemek istedim. "

Yüzümde çok hafif bir tebessüm yer alırken, gözlerimi kaçırdım.

" İyi geliyor mu ? "

Ayağıma yaptığı masajı ima ettiğini anladığımda, kafamı aşağı yukarı salladım.

" Teşekkür ederim. "

" Rica ederim, her zaman... "

Her zaman... Düşününce bu lafın altından bir şey çıkarmam gerekmiş gibi hissettim. Ona karşı bir şeyler hissediyordum ama o benim hakkım da ne düşünüyor bilemiyordum. Üstelik güzel kız da demişti bana, beni güzel buluyordu.