55. Bölüm
Gözlerim Toprak'a kaymış ona bakarken o da gözümün içine bakıyordu.
"Evet. Bebeğimizin cinsiyeti... "
"...erkek."
Duyduğum o kelimeyle mutlulukla elimde ki Toprak'ın elini sıktım. Bir oğlum olsun çok istiyordum ve isteğim kabul olmuştu.
" Oğlumuz... "
Toprak'tan duyduğum mırırıltıyla yüzünü inceledim. Öylece kala kalmış, ekrana bakıyordu. Kaşları çatıldığın da ise anlamayarak baktım.
" Ne oldu ? "
" Ben kız bekliyordum, oldu mu bu şimdi? "
Gözlerim irileşmiş ve dolmuşken öylece baktım. Benim için cinsiyeti fark etmezdi ama onun yüzünde gördüğüm hayal kırıklığıyla benim de suratım asıldı. Bir an acaba erkek olursa sevmez mi diye bile düşündüm.
" Neyse artık onu da hemen ardından hallederiz. "
Bu sefer de ani ruh değişikliğiyle kocaman sırıtmış, annesinin öksürük sesini aldırmadan dudaklarıma eğilip öpmüştü.
" Teşekkür ederim. "
Ben bir anda değişen duygulara anlam veremezken, annemlerin karşısında beni öpmesine kızarmıştım.
" Toprak ! Tamam oğlum. Anladık sevinçlisin , biz de öyle ama her yerde de böyle öpülmez. "
Yüzüm iyice domatese dönmüşken annemin de mutlu olduğunu görmüş doktorun uzattığı peçeteyle hemen karnımı silmiştim. Toprak ise hiç bunu umursamamış heyecanla beni izliyordu.
" Tebrik ederim annecim. Nasıl mutluyum anlatamam. "
Anneme gülümsedim ve karnımı kapatarak ayaklandım. Toprak'tan da paltomu alırken elim mutlulukla karnıma gitti. Benim bir oğlum olacaktı !
...
Şen şakrak bir gün geçirmiş ve güzel haberi de bütün aileye verip sevincimizi yaşadıktan sonra sofrayı kaldırmaya başladık. Toprak bana otur dese de oturmamış, onun dediği gibi tabakları tek tek taşımıştım.
Çayı da koyup hazırladıktan sonra içeriye geçmiş. Ben kocamın dizinin dibinde yere bağdaş kurmuştum. Nedense koltukta oturmaktansa yere oturmak istemiştim, ve bu şekilde bütün aileyi rahat bir şekilde görebiliyordum.
" Baba ! "
Oğuz'un sesiyle hepimiz ona dönmüştük.
" Efendim. "
" Şu bizim Nazlı'yı bir istemeye falan gitsek mi artık? "
Oğuz'un bakışların da ki hafiften itiraz korkusu beni güldürecekken kendimi tutmuş ve Toprak'ın da yanıma çöktüğünü görmüştüm.
" Gül gibi koltuk varken yerde ne varsa? "
Homurdanmasını göz ardı ettiğim de kafamı omzuna yaslayıp koluna girdim.
" Öyle pat diye istenir mi oğlum? Önce gidip bir konuşalım. Kızın ailesinin haberi var mı da ? "
Emine anne de lafını söyleyince, Mahmut baba hak vermişti. Toprak'da koluna giren elimi gevşetmiş ve elimi narin bir dokunuşla okşamaya başlamıştı.
" Aynen. Annenler öncesinde bir gitsinler. Tarih belirlesinler. Alır çiçek çikolatamızı gideriz. Ardından da hemen kına, düğün yaptık mı tamam. "
Mahmut babanın da aceleci davranışına gülümseyince, Toprak bana döndü. Gözleri dudaklarıma kaydığında ise onun da yüzünde bir gülümseme peyda oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Trabzon'a Gelin
Teen Fictionİzmirli 19 yaşında bir genç kız... Babasının yüzünden daha doğru düzgün bir kez dışarı çıkamazken yine babası yüzünden bilmediği bir şehirde , bilmediği bir aileye gelin giden bu kızın sonu ne olucak? Daha mı üzülecek , daha mı mutlu olucak ? Gelin...