26. Bölüm - 1
Gözlerimi açtığımda hiç beklemediğim bir pozisyonda uyanmıştım. Toprağa kollarımı iyice dolamış, bir bacağımı da onun üzerine atmıştım. O ise belime sarılmış kafasını göğsüme yaslamıştı.
Önceden tek başıma odamda yastığa sarılarak uyurdum ve şimdi ise Toprak'ı o yastık gibi sarmalamıştım. Ama onun pek şikayetçi olduğunu da düşünmüyordum.
Hiç rahatımı bozmayıp kıpırdayamayarak dün geceyi düşündüm. Ne olmuştu öyle ya ? Ben baya bütün içimi dökmüş ağlamıştım Toprak'a karşı. Ama daha da önemlisi o bana destek olmuştu. O söyledikleri aklıma gelince kocaman gülümsedim . Elimin altında ki saçlarıyla oynamaya başladım. Seviyordum ya ben bu adamı, yani normal sevmek anlamında...
Peki ya o anlamda seviyor muydum diye düşündüm bi an. Ama ona karşı olan hiç bir duygumu anlayamıyor çözemiyordum.
" Keyfin yerinde bakıyorum da "
Bir anda sıçramamla ellerimi saçlarından çekip geri çekilmeye çalıştım ama olmadı. Belime iyice sarılıp, kafasını daha rahat bir şekilde bağrıma yasladı.
" Nereye kaçıyorsun acaba? Hayır yani benim keyfim gayet yerinde ve bırakmaya niyetim yok. Hem ne güzel masaj gibi yapıyordun sen, tekrar oynasana saçlarımla "
Şuan yüzüne bakamıyor oluşumdan dediğine beklemeden uyup eski hâlime döndüm.
" Daha iyi misin ? "
" Evet. "
" Bir daha lütfen ağlama, mümkünse için ne zaman dolarsa ağlamak yerine sinirlen, hatta sinirini de nasıl istersen benden de öyle çıkar. "
Kocaman gülümsedim. Bana çok iyi geliyordu en azından dünden beri. Ama aklıma gelen şeyle bütün keyfim kaçtı, sabah olduğu için aşağı inip kahvaltıya yardım etmek zorundaydım. Oysaki şuan hiç yataktan kalkmayıp akşama kadar böyle kalabilirdim.
" Aşağı inmek zorundayız. "
Üzgün sesimi takınıp söylediğim şeye rağmen Toprak hiç aldırmayıp istifini bozmadı.
" Daha erken. "
Camdan dışarıya baktığımda güneş doğmuştu ve hiçte erken değildi kahvaltının şuan kurulması gerekiyordu.
" Neresi erken ya , kahvaltı hazırlanıcak daha, bırak da kalkayım ben "
Yataktan doğrulmama rağmen beni daha da sarmalayıp yatırdı. Ne kadar bu halimizden şikayetçi olmasam da şuan bulunduğumuz durum garipti, gerçekten bir yakınlığımız yokken bu şekilde durmamız doğru muydu ki ?
" Toprak ? "
" Hı... "
" Bu şekilde durmamız ne kadar doğru ? "
" Yanlış bir şey mi var da ? "
Bir de yanlış bir şey mi diyor. Şu pozisyonda normal bir karı koca dışında başka kimse durmazdı ki .
" Bizim aramızda hiç bir şey yokken başlı başına yanlış değil mi zaten ? "
" Nasıl yok ya, sen benim karımsın istediğim şekilde dururum. "
Söyledikleri iyice kafamı karıştırıyordu, dün de boşamicağını söylemişti ve ha bire karım diyordu.
" Değilim Toprak. Devamlı karım deyip durma bana ! "
Bir anda ciddi bir şekilde çıkışmamla , Toprak belimdeki ellerini çekmeden geri çekilip gözlerime baktı.
" Dün de dedim, bir daha diyorum. Ben seni boşamicam. Yani istediğim gibi karım derim, ki öylesin de. "
![](https://img.wattpad.com/cover/199681639-288-k904450.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Trabzon'a Gelin
Teen Fictionİzmirli 19 yaşında bir genç kız... Babasının yüzünden daha doğru düzgün bir kez dışarı çıkamazken yine babası yüzünden bilmediği bir şehirde , bilmediği bir aileye gelin giden bu kızın sonu ne olucak? Daha mı üzülecek , daha mı mutlu olucak ? Gelin...