Trabzon'a Gelin

30. Bölüm - Cadı Karı

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen,

Oy sayısı yükselmediği sürece yeni bölüm gelmeyecektir.

30. Bölüm - Cadı Karı

Uyandığımda yanımda Toprak'ın olmamasıyla suratım asılmıştı. Yataktan doğrulup ayağa kalktığımda tuvalettten gelen su sesiyle rahatlamış yanımdaki aynaya dönmüştüm.

Üzerimdeki tişörtü ne zaman giydiğimi hatırlamazken bir de bu tşörtün Toprak'ın olduğunu anlamam uzun sürmedi.

Toprak'a tam otururken bana elbise gibi olmuştu ve saçlarımda dünden kalma dağınıktı. Makyajımı silmediğim için hâlâ duruyor olduğundan Toprak'ı çıksın diye bekledim. Dün ne olmuştu öyle ya? Resmen o bana hayatım demiş bense ona kocacım demiştim. O an hangi cesaretle söylediğimi bilmeden demiştim.

Ama bu durumdan şikayetçi de değildim. Beni sahiplenip, güzel sözler söylemesi, üstüne yaptığı şeyden sonra pişman olup , bana değer vermesi o kadar hoşuma gidiyor mutlu ediyordu ki , sanki olmayan yarımı tamamlıyordu.

Nedense dün gece içimde bir şeyler değiştiğini hissettim. Bana güvenmesi , hayallerimi gerçekleştirmek istemesi, ve öpmesi duygularım ve hislerimde çok şey değiştirmişti.

Bunları düşünürken bir anda aklıma gelen şeyle huzursuz oldum. Ne zamandır annemle konuşmuyordum. Hatta İstanbul'dan sonra telefonumu hiç elime aldığımı bile hatırlamıyordum. Oysaki önceden telefon elimden düşmez her yerde aktif olurdum.

Etrafa bakındığımda telefonu göremeyince arabada kaldığını düşünerek sonra aramayı aklıma not ettim. Aslında buraya geldiğimden beri resimde yapmıyordum, oysa ne kadar özledim resim yapmayı...

" İpek "

Duyduğum sesle yerimden sıçrayarak aniden arkaya dönmüş ve ayağımın dolanmasıyla az kalsın yere yapışıyordum.

Fakat Toprak'ın anında yardımıma yetişip beni belimden tutarak kendine çekmesiyle bu durumdan da kurtulmuştum.

" Dikkatli ol ! "

Anın etkisiyle kapadığım gözlerimi açtığım da ilk gözlerine sonra ise destek aldığım omzu ve üzerine bakmıştım. Belinde olan bir havlu dışında bir şey yokken , ateşe dokunmuş gibi bir anda çektim elimi ve doğruldum.

" Ee şey ... Tamam. Olurum ben, dikkatli yani. Ben bi banyoya gideyim. "

Her zamanki gibi heyecanlandığımda cümle kuramaz haldeydim. Kaçmanın tek yolu olarak banyoya ilerlediğim sırada kolumdan tutarak kendine çekti.

" Sen benden mi utandın ? "

" Yooo. " Bakışlarımı kaçırdığımda eli belime inmiş ve kendi gerilerken beni de kendine çekmişti.

Ne yaptığını anlayamazken yatağa oturmuş ve beni de yanına oturtarak bana dönmüştü.

Ona bakmamaya  özen göstersem de yine çenemden tutarak kafamı kendine çevirdi.

" Yavaş yavaş alışsan iyi edersin. Hem ben sana alıştım bile. "

Söylediği şeyle gözlerim büyümüş ne ara beni açık gördüğünü hatırlamaya çalıştım. İmalı bakışıyla üzerimde onun tişörtünün olmasının ve altımda hiç bir şey olmaması hatta onun giydirdiğini yeni fark etmem bir oldu.

" Sen beni giydirirken bir de çıplak halime mi baktın ? "

Panikle sorduğum soruyla hızla yataktan kalkmıştım .