0.5

1.2K 113 37
                                    

"yeoyah! kantine gidelim."

"gidelim." deyip nike markalı siyah cüzdanımı aldım. o da kendininkini alıp yanıma geldi. bir şeyler aldıktan sonra bir masaya oturduk. hem yiyor hem konuşuyorduk.

"ya, san bana çok iyi davranıyor. ama hala beni sevdiğinden emin değilim." diyerek dudak büzdü woo.

"seviyordur."

"ya nerden eminsin bu kadar?"

"e iyi woo. sevmiyor o zaman."

"ya öyle deme!"

bu çocuk salak diyerek gözlerimi devirdim. ne istediği belli değildi.

"wooyoung."

"ah hongjoong. ne oldu?"

hongjoong hyung ve seonghwa hyung yanımıza gelmişti. ay cidden sal bir beni.

"yanınıza geldik. aslında gelmedik ama sizi görünce yanınıza geldik."

wooyoung kafa salladı.

"selam yeosang."

"selam hongjoong hyung."

yanımıza sandalye çekip oturdular.

kendi aralarında konuşuyorlardı. ben ise sadece çilekli sütümü içip onları dinliyordum. sütüm bittiğinde bunu farkedemeyip yanlışlıkla höpürdettim. sonra herkes bana döndü. o an utançtan kızardım sanırım. sonra seonghwa hyung bana bakıp konuştu.

"tekrar buluşalım. dördümüz." dedi seonghwa hyung.

"geçen gün dördümüz buluşmadık?" dedi woo.

"bu sefer buluşalım."

"tamam, olur bence seonghwa hyung."

herkes onayladı. bana baktılar. ben de mecburen geçen gün seonghwa hyunga tamam dediğimden kabul etmek zorunda kaldım... cidden anlamıyorum. neden?

"yeosang, çok durgunsun, bir sorun mu var?"

"ah şey, yok bir şey hongjoong hyung." gülümsedim.

"bana resim çizmeyi öğretmelisin. gerçekten yeteneklisin." dedi seonghwa hyung.

"ah şey... neden olmasın?"

"onun resimlerini nereden gördün?" dedi hongjoong hyung.

"görüyorum. gerçekten güzeller."

"teşekkür ederim."

seonghwa hyung kafa salladı.

-

"anne! benim wooyounglara gitmem gerek, yarın."

"niye?"

"öyle gerekiyor. gidebilir miyim?"

"tamam, git."

"izin vermemen gerekliydi..." mırıldandım.

"ne?"

"ah yok bir şey."

yarın okul çıkışı tekrar wooyounglara gidecektim. tanrım... niye? o çocuğu görmek istemiyorum. en son bornozumla beraber rezil olmuştum. daha ne kadar rezil olmam gerekliydi? beni affet tanrım. kötü bir şeyler yaptım mı bilmiyorum. ama olsun affet beni.

roses ༝ seongsangHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin