"ah selam yeosang!"
"merhaba hongjoong hyung!"
yanındaki çocuk bana bakıyordu. ben de ona bakışlarımı çevirip sırıttım. buna karşı şaşırmıştı. hongjoong hyung ile sarıldık.
"hoşgeldin." dedi hongjoong hyung.
"hoşbuldum."
"siz de bizimle oturun." dedi hongjoong hyung. wooyoung'a baktım.
"olur. yeosang, sende seonghwa hyung ile tanışsana!" dedi woo.
"ah şey..." dedim.
"ben seonghwa." diyerek elini uzatan çocuğa birkaç saniye baktım. sırıtma artık çıldıracağım!
elimi uzatıp elini tuttum. "yeosang."
bana gülümsedi. ben de ona. elimi uzun süre tuttuktan sonra bıraktı. ben de elimi geri çektim.
"joong, ben biraz balkona çıkacağım." dedi seonghwa
"sigara mı içeceksin?"
"ah şey, evet."
hongjoong kafa salladı. seonghwa bilgisayarın başından kalktı ve hongjoong'un odasının içindeki balkonun kapısını açtı. minik bir balkondu.
içeri dolan soğuk havayla titredim. ama bu iyi gelmişti.
"hadi, balkona çıkalım." diyen hongjoong hyunga karşı kafa salladık ve biz de seonghwa'nın yanına gittik.
orada sandalyeler vardı. oraya oturduk. seonghwa'nın içtiği sigaranın tüm dumanı üzerime geliyordu. bundan dolayı gözlerimi kapamak zorunda kalıyordum. bana baktı. ben de gözlerimi açabildiğimde ona. güldü.
"dünkü resmin güzelmiş." dedi. şaşırdım.
"şey... teşekkür ederim."
wooyoung ve hongjoong şaşırdı.
"siz tanışıyor muydunuz?" dedi woo.
"hayır, yalnızca dün onu gördüm." dedi seonghwa.
ben de onaylarca kafa salladım. sigarasını bitirdikten sonra çöpe attı. her yerim is kokacaktı. bu koku, baş ağrıtıcıydı.
içeri girdi herkes. woo'nun odasına gittik.
"wooyah, ben duş alabilir miyim? kötü kokuyorum."
"tamam, lavabo nerede biliyorsun."
kafa salladım. woo bana temiz bir bornoz çıkardı. banyoya gittim kapıyı kilitledim ve suyu açtım. su ısındığında soyunup içeri girdim. işim bittiği zaman bornozu giydim. ve aptallığıma karşı söylendim. kıyafetlerim wooyoung'un odasındaydı. orada bırakıp yanıma almamıştım, aptal gibi. kapıyı açıp woo'ya seslendim. ama duymuyordu. en son abisinin yanına gitmişti. sinirle bornozu bağladım. dışarı çıkıp hızla wooyoung'un odasına gitmeyi umarken, yanılmıştım.
karşıma seonghwa çıktı. yürüyordu. ama beni böyle görünce durdu. rezildim rezildim rezildim. kafamı eğdim. koşarak oradan uzaklaşıyordum. ah yine yine sırıtıyordu. ve gözlerinin takıldığı yerler sinirimi bozdu. odaya girdim ve kapıyı kilitledim. yine rezil olmuştum... hem de bu sefer en kötüsünden...
![](https://img.wattpad.com/cover/209611362-288-k74465.jpg)