Güzel yorumlarınız ve eleştirileriniz benim için çok önemli. Yorum yaparsanız çok mutlu olurum ❤
-
Ekin Kaya'dan
Çocukluğumda ailemden duymak istediğim yalnızca iki kelime vardı. Bu iki kelime bir araya gelince bana öylesine büyüleyici gelirdi ki her gece bunun hayaliyle uyurdum. Özendiğim şeyler hiçbir zaman bana verdikleri o şöhret olmamıştı. Bana o iki kelimeyi veremeseler bile, annemin uyumadan önce masal okuyup saçımı okşamasını isterdim ya da babamın beni sırtına alıp uçmayı inandırmasını.
Hepsi bir hayalden ibaretti.
Onlar yalnızca paranın çocuk yetiştirebileceğine inandılar ama ufak bir çocuğun duymak isteyeceği şey yalnızca iki kelimeden ibaretti.
Seni seviyorum.
Ve ben bu sevgiden yoksun büyüyen o çocuğum.
Mina'dan
Notu parmaklarımın arasında bir dikenmiş gibi tutarken beynim çoktan bunu kimin yazdığının listesini çıkartmıştı.
Ozan ya da Tuğçe.
Başka bir kişinin olmasına ihtimal vermiyordum. Her ikisinin de derdi vardı benimle. Belki Ozan'ın derdi tam olarak ben değildim ama Tuğçe'nin kesinlikle benimle derdi vardı. Bıkkınca nefesimi verdiğim sırada Ekin'in sesini duydum. "Mina?" Notu ellerimin arasına hızla sıkıştırırken arkamı dönüp Ekin'in endişeye bulaşmış yüzüne baktım.
"Efendim?"
"İyi misin?"
Bana bunu neden sorduğunu düşünürken aklıma Tuğçe'nin bana saldırması geldi. Bu not beni o kadar çok ele geçirmişti ki bu aklımdan tamamen çıkmıştı. "Ben iyiyim," dedim o önümde durduğunda. Notu görmesin diye çaktırmadan cebime koydum. Ekin'in bunu şu anda öğrenmesini istemiyordum. Bunun için üzülmesini istemiyordum.
Ekin'in kahve gözleri sakince yüzümde gezinirken gözlerini kapatıp kafasını yukarı kaldırdı. Sinirli nefesini işittiğimde dudaklarımı dişledim. Siniri tamamen Tuğçe'yeydi. Onun hakkında Ekin'e sormak istediğim elbette sorular vardı. Onunla daha önce sevgili miydi mesela? Bunun düşüncesinin bile beni üzmeye yettiğini fark ettiğimde dudaklarımı daha sert dişledim.
Gözlerim Ekin'in adem elmasındayken kafasını indirince bakışlarımı kaçırdım. "Üzgünüm," dedi yumuşak bir sesle. "Zorbalığa uğramana izin vermeyeceğimi söylemiştim." Kendisiyle olan o mahkemesinden onu kurtarmak istedim. "Zorbalığa uğramadım." dedim hemen. "Ada buna izin vermedi."
"Ada'nın orada olması şanstı."
"O zaman şanslı olduğumu varsayıp gülümseyelim. Bir daha böyle bir şeyin olmayacağına emin olalım."
Tamamen içimdeki o dürtüden dolayı Ekin'in sağ elini sol elimle tuttum. Onun bakışları tuttuğum ellerimize kayarken ben onun yüzüne dikkat kesildim. "Üzme kendini lütfen. Hem bu sayede ben Ada'nın bir yanını gördüm. Ona hayran oldum biliyor musun?" Ekin'i gülümsetebilmeyi başardığımda benimde dudaklarım iki yana kıvrıldı. "Sanırım tanıdıkça onun gerçekten sıcak bir kalbe sahip olduğunu anlayacağım. Bunu şimdi bile hissettim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKINTISIZLAR
Teen Fiction"En çok düşündüğüm ve düşünmeyi unuttuğum o noktadasın." - Mina Tuna anksiyetesi olan lise son sınıf öğrencisidir. Hayat onun için yeterince zorlayıcıyken ailesinin işi sebebiyle geldiği bu yeni şehirde, yeni okulunda tanıştığı insanlar sayesinde ha...