Güzel yorumlarınız ve eleştirileriniz benim için çok önemli. Yorum yaparsanız çok mutlu olurum ❤
-
Sessizlik bazen huzur verirken bazen en gürültülü silah oluyordu. Bu yaşıma kadar hem sessizliğe aşık hem de nefret doluydum. Hem en büyük düşmanım hem de en iyi dostumdu. Şimdiyse sessizlik bana verilen en büyük cezaydı. Açtığım müzikler hiçbir işe yaramıyordu. Yine sessizdi çünkü duyduğum yalnızca hislerimdi.
Çaresiz, korkak ve yorgun.
Kaçacak mecalim yoktu, umutsuzdum.
Aynada solgun yüzüme uzunca baktım. Yeşil gözlerimin altı morarmıştı, dudaklarım kurumuştu. Canavara benziyorum ama bu bugün umurumda bile değildi. Kendimi umursamıyordum. Tek umursadığım Melodi ve diğerleriydi. Delirmiştim belki de.
Okula geç kaldığımı biliyordum.
Umursamadım.
Yavaş adımlarla banyodan çıkıp odamdan çantamı aldım. Bu sabah annem ve babam erkenden evden ayrıldığı için sorgulamamışlardı beni. Bu yaptığımı büyük bir çılgınlık olarak görürlerdi sanırım. Evden çıkıp okula doğru yürürken yemek yemediğim için adımlarımı zar zor atıyordum. Birinci adım, ikinci adım... Sekizinci adımımda tanıdık bir sesin bana seslenişini duydum.
"Mina,"
Bu sokağın başında beni bekleyen Ekin'di.
Hafifçe yutkundum. "Ekin," tam olarak karşısında durduğumda her zaman ki gibi önce derince gözlerime bakmıştı. "Tahmin etmiştim," dediğinde ne kast ettiğini az çok anlamıştım. Kafamı salladım hafifçe, "Evet, tahmin ettiğin gibiyim. Sen ne kadardır beni bekliyorsun?" Ufak bir merakla ona baktım. O ise beklemediğim bir hamle yapıp sırtımdan çantamı aldı. "Öncelikle adım atmanı zorlaştıran şu çantadan kurtulalım."
Çantamı rahatlıkla tuttu. Benim ise üzerimden büyük bir yük kalkmıştı.
"Teşekkür ederim."
"Yarım saattir bekliyorum, bana günaydın yazdığında evden çıkmıştım."
Bu beni gülümsetti. "Beklediğin için teşekkür ederim."
"Her şeyden önce kendim için." Ona anlamadığımı bildiren bir bakış attığımda, "Tüm gece seni merak ettim." Dedi sakince. Benim gözlerim onun koyu gözlerinden kaçarken Ekin'in tüm dikkatiyle bana baktığını biliyordum. "Hayatımdaki yerini sorguluyorum Mina, seni düşünüyorum. Aslında bakarsan sen hep aklımdasın." Nefesimi tutmuş öylece duruyordum. Benden hoşlanıyordu, değil mi? Bunu hiç düşünmediğimi fark ettiğimde afallayarak yüzüne bakma cesaretinde bulundum. Gözleri... Eski bir kitabın satırları gibiydi.
Okuyamıyordum çünkü başka bir dildi.
"Hüzünle bakan gözlerini görüyorum önce sonra dudaklarına bakıyorum, gülümsüyorsun." Önce gözlerime sonra dudaklarıma baktı. "Afallıyorum, çünkü ne gözlerindeki hüzün sahte ne de dudaklarındaki gülümseme." Gözlerim şaşkınlıkla aralandığında o benim aksime usulca gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. "İşte bu yüzden Mina Tuna, dudaklarındaki tebessüm gibi gözlerinin de gülümsemesini istiyorum. Mutlu olmak istiyorsun, bunu görüyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKINTISIZLAR
Teen Fiction"En çok düşündüğüm ve düşünmeyi unuttuğum o noktadasın." - Mina Tuna anksiyetesi olan lise son sınıf öğrencisidir. Hayat onun için yeterince zorlayıcıyken ailesinin işi sebebiyle geldiği bu yeni şehirde, yeni okulunda tanıştığı insanlar sayesinde ha...