Güzel yorumlarınız ve eleştirileriniz benim için çok önemli. Yorum yaparsanız çok mutlu olurum ❤
-
Yaprak gibi ezilmiş hissetmekten alıkoyamadım kendimi. En kötüsü ise onların ayaklarına kendimi atmış olmamdı. Masumca bir şeyin peşindeyken kendimi aptal gibi onların makarası haline getirmiştim. Masum şey bir anda beni aptal yerine koymuştu. Masum değildi. İnsanlar masum değildi.
Kendime olan güvenim yokken o kız olma ihtimalini benden çalmış gibiydi.
Belki de bunu ona kendi ellerimle vermiştim.
Sınıfta bir iki kişi dışında başka hiç kimse yokken neredeyse bayılmak üzereydim. Uykusuzluk ve şu son yaşadığım şey beni çok ama çok zorluyordu. Öğle arası henüz bitmemişti. Ekin'in benim için aldığı tostu bitirmiştim fakat kusmam an meselesiydi. Annemi arayıp beni almasını söyleyecek raddeye gelmiştim neredeyse.
Başım sıranın üstünde öylece beklerken Ekin'in sakin sesini duydum.
"Mina?"
Kafamı yavaşça sıradan kaldırıp yanı başımda dikilen Ekin' baktım. Ne kadar kötü görünüyordum bilmiyorum ama gözlerindeki endişeyi görmüştüm. Berbat görünüyor olmalıydım. "Neyin var?"
"Bilmiyorum, hasta oluyorum sanırım."
Yere doğru hafifçe çömeldiğinde benim hizama geldi. "Revire inelim, daha sonra velini arayalım. Tamam mı?"
Reddedecek durumda olmadığım için kafamı salladım. Derin bir nefes alıp kitaplarımı çantama koymak için hareketlendiğimde, "Ben hallederim." dedi Ekin hızla. "Önce seni aşağı götürelim." Yine salladım başımı. "Müsaade eder misin?" diye sorduğunda başta ne dediğini anlamamıştım fakat bana yardım etmek için izin istediğini anladığımda, "Lütfen." dedim zorlukla. Kolunu omzuma koyup yürümem için güç verdi.
Birlikte sınıfın kapısına doğru ilerlerken içeri giren Ozan'la göz göze gelmemiz kaçınılmaz oldu. Ekin'le aramızdaki yakınlığı görünce bana alaylı bir bakış attı. "Söylediklerimin gerçekten hiçbir önemi yok." dediğinde adımlarımız durmuştu. Tüm bunlar yetmezmiş gibi Ozan kendinde bunu söyleme hakkı buluyordu. Aptal.
"Siktir git Ozan." Ekin'in ilk defa küfür ettiğini duymamın yanı sıra ilk defa sesinin sinirli çıktığına şahit olmuştum.
Ozan'ın hiçbir şey söylemesine fırsat vermedi. Beni sarmayacak şekilde Ozan'ın omzuna çarpıp sınıftan dışarı çıktık. "Ozan'ın bana söylediği şey," diye başladığımda, "Sonra," dedi. "Sonra istersen söylersin." Az önceki siniri kaybolmuştu. Ve benim son kalan gücümde kaybolmuştu. Merdivenleri nasıl inecektim? Ağlamamak için kendimi sıkarken Ekin yavaşladığımı anlamış olacak ki, "Kucağıma alacağım." dedi fakat benden yine izin istediği aşikardı.
"Tamam."
Omzumdaki kolunu ayırmadan diğer kolunu diz arkama atarak beni kucağına aldı. Kafam göğsünde kokusu burnumu işgal ettiğinde kalbimin gürültüyle çarptığını hissettim. Beni sarsmamak için dikkatli adımlar atarken kafamı kaldırıp ne kadar çok yüzüne bakmak istesem de bunu yapamadım. Koridordaki tüm bakışların üzerimizde olduğunu biliyordum. Bundan kaçamazdık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKINTISIZLAR
Genç Kurgu"En çok düşündüğüm ve düşünmeyi unuttuğum o noktadasın." - Mina Tuna anksiyetesi olan lise son sınıf öğrencisidir. Hayat onun için yeterince zorlayıcıyken ailesinin işi sebebiyle geldiği bu yeni şehirde, yeni okulunda tanıştığı insanlar sayesinde ha...