Güzel yorumlarınız ve eleştirileriniz benim için çok önemli. Yorum yaparsanız çok mutlu olurum ❤
-
Bir film sahnesinde gibiydim. Tüm kameralar bana dönük, herkes ezberlediğim kelimeleri söylememi bekliyordu sanki. Kendimi o an buna o kadar çok kaptırmıştım ki yönetmenin "kestik" diye bağırmasını bekledim bir süre ama ne bir film sahnesindeydim ne de ezberlediğim sözcükler vardı. Tek ortak noktamız karşımda duran takıntısızların kamera gibi bana bakmasıydı.
"Vay canına," dedi sağ başta oturan koyu kahve gözlere sahip kumral çocuk. "O bir kedi mi?" Saçlarında tatlı bir dağınıklık vardı. Oldukça yakışıklıydı. Tek konuşan kişi o an olduğu için göz bebeklerimi ona kilitledim. Kedi demişti bana. Evet, kedi. Derin bir nefes alırken bu söylediğini sakin karşılamaya çalıştım. Bana kedi denilmesi alışıldık bir şeydi sonuçta.
"Adı Mina," dedi Ekin beni kurtararak. "Bugün okula yeni geldi."
"Ve sana sırılsıklam aşık oldu."
Gözlerim irice açılırken bakışlarım hızla bana kedi diyen erkeğin yanındaki kızıl uzun saçlı kıza kaydı. "Esila," Ekin onu uyarırken nefesimi tutmuş şaşkınca ona bakıyordum. Bugün daha ne kadar kötü olabilirdi? Esila omzunu silkerken açık kahverengi gözlerini bana çevirdi fakat hiçbir şey söylemedi. Dudaklarımı dişlediğim sırada içeri iki kişi girdi. Biri sınıfta bana gülen kıvırcık saçlı çocuk diğeri ise çok güzel beyaz tenli, siyah saçlı ve koyu gözlere sahip bir kızdı. Çekingen bakışlarımı ondan çekip Ufuk'a çevirdiğimde göz göze gelmemiz kaçınılmaz oldu.
Dudakları iki yana seğrildi.
"Demek buraya kadar gelmeyi başarabilmişsin."
Kalbim yerinden çıkacakmış gibi atarken başka hiçbir şey söylemeden elleri cebinde Esila'nın karşısındaki sandalyeye oturdu. Az önce içeri giren kız ise beni umursamadan Ufuk'un yanına oturdu. Kendimi yerin dibine girmiş gibi hissederken adını öğrenmediğim erkek, "Otursana," dedi tatlı tatlı gülümseyerek, "Ayakta kaldın."
"Birazdan kaçacakmış gibi duruyor Efken." dedi Ufuk'un yanına oturan kız. Ardından düz bakışlarını bana çevirdi, "Korkma yemeğiz."
Açıklama yapmak için ağzımı açmıştım ki Efken benden önce davrandı.
"Sen o kurt bakışlarını kızın üstünde öyle tutmaya devam edersen yiyeceğini sanmış olması normal olur."
Bunu tamamen gülerek söylemişti.
Amacı beni savunmak değil de daha çok ona laf atmak içindi.
Burada kimsenin umurunda değil gibiydim.
"Ben gitsem iyi olur." dediğimde arkamı dönmüştüm ki Ekin'in vücuduyla göz göze geldim. Hissettiğim utanç ve gerginlikten dolayı yüzüne bakmadan, "Sınıfta görüşürüz." diye mırıldandım. Hemen ardından beni yakalamak için peşimden koşan düşüncelerimle birlikte hızla oradan ayrıldım. En son ise Esila'nın, "Bizi sevmedi galiba." diyen sesini duydum. Bıkkınca nefesimi verdiğim sırada bir kat merdiven çıkmıştım ki başka bir takıntısız üyesiyle karşılaştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKINTISIZLAR
Jugendliteratur"En çok düşündüğüm ve düşünmeyi unuttuğum o noktadasın." - Mina Tuna anksiyetesi olan lise son sınıf öğrencisidir. Hayat onun için yeterince zorlayıcıyken ailesinin işi sebebiyle geldiği bu yeni şehirde, yeni okulunda tanıştığı insanlar sayesinde ha...