Mina Tuna'dan
"Mina Tuna,"
"Efendim Ekin Kaya?"
"Neden aklın karışmış gibi bakıyorsun gözlerime."
Çünkü ben insanların söylediklerinden etkilenen güçsüz bir insandım. Bahçede olan tartışmadan sonra bodrum katındaki, takıntısızların yerine gelmiştik. Yalnızca ikimiz vardık. "Özür dilerim," dedim sessizce. "Ben, bu kadar göz önünde olmaya alışık değilim. Bahçede herkesin bakışları üzerimizdeydi, gerildim."
"Ben özür dilerim," dedi hemen. "Sen özür dileyecek bir şey yapmadın."
İçimde yaşadığım bu çelişkiden dolayıydı özrüm. Kendimi acınası hissediyordum. Derin bir nefes alıp verdiğini işittim. "Kaçma, söyle bana içinden geçenleri." Ekin'in her zamanki gibi aklımı okuduğunu biliyordum. Gel görelim ki ona tüm bunları kendim sormamı istiyordu. Yoksa cevaplamazdı. Zaten bu tür konularda ağzından cımbızla laf alıyordum.
Az önce ondan kaçırdığım gözlerimi tekrar ona çevirince birbiriyle kesişti gözlerimiz. "Ozanla aranda ne geçti Ekin?" Birazdan bomba patlayacakmış gibi nedensizce korkmuştum. Duyacaklarımdan ya da ortamdaki enerjiden dolayıydı bu. Hafifçe yutkunduğum sırada teneffüs zili çaldığında dudaklarımı ısırdım. "Bir yıl önce Anıl kaza yapmıştı Esila'yla birlikte." Dediğinde gözlerim şaşkınlıkla aralandı. "Ne kazası?"
"Motor."
Tüm tüylerim diken diken olurken titrek bir nefes aldım. "Kazanın olduğu gece Ozan bana mesaj atmıştı. Amcası yengesini dövüyordu ve onun gözünü korkutmak istemişti. Bunun için de benden yardım istemişti. Bu işler böyle olmaz desem bile beni dinlememiş kazanın olduğu gece gideceğini ve beni de beklediğini söylemişti." İçine güçlü bir nefes çekti çaresizce. O nefesi içime hapsetmek istemiştim. Çok seviyordum, hem de çok. "Oraya gidecektim çünkü ciddi bir şey olabilirdi." Ayağa kalkıp bana arkasını döndü ve ileri doğru yürümeye başladı. "Ama gidemedim, hatta Anıl'ın kaza yaptığını duyduğumda bu aklımdan tamamen silindi."
Ayağa kalkıp ona sarılma isteğiyle dolup taştım ama buna cesaretim yoktu.
"Ozan, o gece neredeyse katil olacakmış. Bunu iki gün sonra öğrendim. Beni suçluyor, belki de haklı ama bildiğim tek şey yine olsa yine aynı şeyi yapacak olmam."
"Tüm kini bu yüzdendi demek." Dedim sessizce. "Dediğin gibiymiş Ekin Kaya, kin insanın kendisini mahveder." Kafamı ona doğru çevirdim. "Kin duyduğumuz kişiler için mi üzülmeliyiz yoksa kendimiz için mi?" Ekin bana doğru dönüp gözlerimin içine baktı. "Kin duyduğunda üzülmezsin Mina Tuna, o duygu seni içine hapseder."
"Anladım," diye mırıldandım.
"Mina Tuna?"
"Efendim?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKINTISIZLAR
Ficção Adolescente"En çok düşündüğüm ve düşünmeyi unuttuğum o noktadasın." - Mina Tuna anksiyetesi olan lise son sınıf öğrencisidir. Hayat onun için yeterince zorlayıcıyken ailesinin işi sebebiyle geldiği bu yeni şehirde, yeni okulunda tanıştığı insanlar sayesinde ha...