Güzel yorumlarınız ve eleştirileriniz benim için çok önemli. Yorum yaparsanız çok mutlu olurum ❤
-
Uyansam dahi gözlerimi açamadığım dakikalarda aklımdan onlarca düşünce akın etmişti. En son geçen düşüncem ise o notu yırttığıma pişman oluşumdu. Ekin'in bana inanmayacağını düşündüğümden değildi bu, elbet bir gün söylersem bana inanırdı. Yani sanırım... asıl korkum bu tehdittin devamının gelmesiydi. Lise son sınıf öğrencisiydim değil mi? Uğraştığım şeyin bu olması beni bunalttıkça bunaltıyordu.
Notu alıp müdüre versem daha iyi olurdu sanırım.
Alarmım kulaklarımı çınlatırken bıkkınca nefesimi verip gözlerimi açtım. Okula bir saat erken gitmek hayatımdaki büyük çılgınlıklardandı. Tek isteyim rahat bir uykuydu. Gerçekten tüm bunlara razıydım. Yalnızca uyku saatimde düşüncelerimi kendimden çekip alamaz mıydım?
Alarmı kapatırken, "O zaman senden geriye ne kalır ki Mina?" Diye mırıldandım. Dün yemekten geldikten sonra saatlerce ders çalışmıştım. Ya da çalışmaya çalışmıştım... yine bir sürü soru birikmişti Ekin'e soracağım. Üstelik yalnızca matematik değildi. Bu sefer fizikte beni bir güzel tokatlamıştı. Ne yapacaktım ben Allah aşkına? Dershaneye gitmeyi kabul etmemek yaptığım bir diğer çılgınlıktı ama ben daha okulun stresini kaldıramazken dershaneye gidemezdim.
Gitmeyi isterdim...
Yarım saat içinde hazırlanıp ailemle kahvaltı masasına oturdum. "Yeşilim biraz erken ayrılmıyor musun evden? Bizden bile erken çıkıyorsun." Biraz kavramını bastırarak söyleyen babama bezgin bezgin baktım. Bugün fazla bitkindim. Düşüncelerim beni bir miktar fazla yemişti gece. "Güzel oluyor." Dedim sakin sakin. Yalan söylediğim için ayrı bir vicdan azabı çekiyordum. Çayımdan yavaşça bir yudum aldım. "Karşıdaki kafede kitap okuyorum. Güzel oluyor."
Bu çokta yalan sayılmazdı.
"Sen öyle diyorsan." Dedi annem ardımdan. "Bir sorun olursa bize söyleyebileceğini biliyorsun." Bana merhametle baktığında gülümseyip kafamı salladım. "Biliyorum anne, teşekkür ederim."
Bilmiyorsun anne, özür dilerim.
_Ders zilinin çaldığını duyduğumda kafamı sıradan kaldırdım. Birazdan ders başlayacak olmasına rağmen Ekin hâlâ gelmemişti. Kaşlarım hafifçe çatılırken yavaşça ders kitaplarımı çıkarttım. Ekin olmadan kendimi huzursuz hissediyordum burada. Sanırım ona bağlanmıştım. Kendimi mutsuz hissediyordum. Elimde olmayan bir şeydi bu. Şu bir haftada fazlasıyla yorulmuştum. Bakışlarım önce Ozan'a daha sonra hemen yan sırada olan Anıl'a kaydı. Ozan arkadaşıyla konuşurken Anıl telefonuyla uğraşıyordu. İkisinin de umurunda değildim. Belki de notu bana Tuğçe vermişti. Aptalca onlardan uzak duracağımı düşünerek.
İçim içimi yerken cebimden telefonumu çıkarıp Ekin' e mesaj attım.
Ben: Ekin, neden gelmedin? Evde misin?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKINTISIZLAR
Jugendliteratur"En çok düşündüğüm ve düşünmeyi unuttuğum o noktadasın." - Mina Tuna anksiyetesi olan lise son sınıf öğrencisidir. Hayat onun için yeterince zorlayıcıyken ailesinin işi sebebiyle geldiği bu yeni şehirde, yeni okulunda tanıştığı insanlar sayesinde ha...