on birinci bölüm: sesindeki sessizlik

142 19 136
                                    

Güzel yorumlarınız ve eleştirileriniz benim için çok önemli

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Güzel yorumlarınız ve eleştirileriniz benim için çok önemli. Yorum yaparsanız çok mutlu olurum ❤

(Fotoğrafın kalitesi için üzgünüm ama telefonum bozulduğu için anca bu kadarını yapabildim. Bu bölüm için birden fazla kapak hazırlamak istiyordum fakat maalesef yapamadım...)

-

Karmakarışık bir duygunun içinde bulmuştum kendimi. Bütün hislerim birbirine dolanmıştı. Garip bir şekilde bu benim düşünmemi engellemişti. Belki de şokun yarattığı bir etkiydi bu. Derin bir nefes alırken Ekin ve Emir Ufuk'u Anıl'dan uzaklaştırırken Efken Anıl'ın önüne geçmişti. Bakışlarım bahçede gezindi tüm herkesin bakışları buradayken ilk önce yere çökmüş Melodi'yi daha sonra buraya doğru gelen nöbetçi öğretmeni gördüm.

Yaşadığım şoktan kendimi kurtarıp hızla Melodi'nin yanına gittim. Ada'da onun hemen önüne çökmüştü. "Melodi," diye endişeyle ona seslendiğimde Ada bana çevirdi bakışlarını. "Mina yardım et, onu revire götürelim." Kafamı hızla sallarken Melodi'nin sağ tarafından Ada sol tarafından ben tutmuştum. Göz ucuyla Ekinlerin olduğu tarafa baktım. Öğretmen onlara kızarken kimse Melodi'nin bu halde olduğunun farkında değildi. Kaşlarımı çattım ama oraya daha fazla bakamadan bahçeden çıkmıştık. 

Endişeli bakışlarım Melodi'nin üstüne toplandı. "Derin nefes alıp ver." Dedi Ada temkinli bir sesle. "İyi olacaksın." Ardından bakışları bana kaydı. "Teşekkürler Mina." Hızla kafamı iki yana salladım. "Önemli değil." O an ellerimin ve bacaklarımın titrediğini fark ettim. Tekrardan güçlü bir nefes çektim ciğerlerime. Çok geçmeden revire ulaştık. Revirdeki hemşire Melodi'yi tanırken bize hemen yardım etmişti ama yapabildiğimiz tek şey Melodi'nin rahat etmesini sağlamaktı. Bir de Ada sınıfa çıkıp Melodi'nin ilaçlarını almıştı. 

"Kendini zorlamamalısın Melodi," dedi hemşire. "Bunu biliyorsun." Melodi biraz olsun kendine gelebilmişti. "Biliyorum," dedi dalgınca. Ağlayacak gibi durduğu için kendimi çok kötü hissetmiştim. "Tamam gençler, siz gidebilirsiniz." Hemşire bizi odadan çıkarttığında Ada gergince nefesini verdi. "Bir gün sakin geçmiyor." Diye kendi kendine konuştuğunda, "Ada," dedim titrek bir sesle. Kahverengi gözleri yavaşça bana kaydı. "Uzaklaştırma alırlar mı?" Biraz düşündükten sonra, "Ufuk alabilir." Dedi yalnızca. Ardından alayla gülümsedi. "Hatta kesin alır."

Kaşlarım şaşkınlıkla yukarı doğru kalktı.

"Neden?"

"Müdür bizden pek haz etmez."

Okulun müdürü Ekin'in annesi olduğu için bu duruma biraz şaşırtmıştım. Hafifçe yutkundum. Kendime kızdım ama düşünmekten de alıkoyamadım kendimi. Ekin'in annesi onlardan haz etmediğine göre bir sebebi olabilir miydi? Derin bir nefes alıp verdim. "Anladım," dedim sadece. Zaten Ada'da başka bir şey söylemeden yanımdan ayrılmıştı. Ben ise birkaç dakika daha orada öylece kaldım ta ki Esila buraya gelene kadar. "Melodi'yi görmek istedim." Tam ona odaya girmemesi gerektiğini söyleyecektim ki hemşire dışarı çıktı. 

TAKINTISIZLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin